You can drive a truck through the mud
– Sen çamurun içinden bir kamyon sürebilirsin
With a stick shift
– Bir çubuk kayması ile
Four-wheel drive, know how to lock it in
– Dört tekerlekten çekiş, nasıl kilitleneceğini bil
Tie your own line, hook your own bait
– Kendi oltanı bağla, kendi yemini bağla
Been hooked on you since the very first date
– İlk buluşmadan beri sana bağlıyım.
Lookin’ hotter than the summer hit
– Yaz mevsiminden daha sıcak görünüyor.
Got your white dress dancing muddy in the creek
– Beyaz elbisen derede çamurlu dans ediyor
I learned real quick, you can kick it
– Çok çabuk öğrendim, tekmeleyebilirsin.
Not your first time around frogs and some crickets
– Kurbağalar ve bazı cırcır böcekleri etrafında ilk kez değil
Baby, tell me
– Bebeğim, söyle bana
Where you learned how to do that?
– Bunu yapmayı nereden öğrendin?
Had to be somewhere country if you knew that
– Bunu bilseydin ülke çapında bir yerde olmak zorundaydın.
Whose the home town team on your ball cap?
– Top kapağındaki memleket takımı kimin?
Must be where they talk with a drawl say y’all at
– Çekilişle konuştukları yerde olmalı.
You say it’s just a little bitty dot on a map
– Haritada sadece küçük bir nokta olduğunu söylüyorsun.
Little nitty-gritty city, nothing wrong with that
– Küçük cesur şehir, bunda yanlış bir şey yok.
Really wanna meet your mum and your dad
– Gerçekten annen ve babanla tanışmak istiyorum.
So when you gonna take me back
– Peki beni ne zaman geri alacaksın
To where you learned how to do that?
– Bunu yapmayı öğrendiğin yere mi?
Where you learned how to do that
– Bunu nasıl yapacağını öğrendiğin yer
When you gonna take me back
– Beni ne zaman geri alacaksın
Out there
– Ortalıkta
Where you learned how to do that?
– Bunu yapmayı nereden öğrendin?
Do that
– Bunu yap
Hand-cut denim, went and turned them into daises
– Elle kesilmiş kot pantolon, gitti ve onları papatyaya dönüştürdü
Way you too steppin’ in them ol’ Lucchese’s
– Sen de onlara adım atıyorsun Lucchese’nin
Got the Boondock bar going crazy
– Boondock barı çıldırdı
Got this whole place thinkin’
– Var burası düşünüyor
Aww hell
– Aww hell
Where you learned how to do that?
– Bunu yapmayı nereden öğrendin?
Had to be somewhere country if you knew that
– Bunu bilseydin ülke çapında bir yerde olmak zorundaydın.
Whose the home town team on your ball cap?
– Top kapağındaki memleket takımı kimin?
Must be where they talk with a drawl say y’all at
– Çekilişle konuştukları yerde olmalı.
You say it’s just a little bitty dot on a map
– Haritada sadece küçük bir nokta olduğunu söylüyorsun.
Little nitty-gritty city, nothing wrong with that
– Küçük cesur şehir, bunda yanlış bir şey yok.
Really wanna meet your mum and your dad
– Gerçekten annen ve babanla tanışmak istiyorum.
So when you gonna take me back
– Peki beni ne zaman geri alacaksın
To where you learned how to do that?
– Bunu yapmayı öğrendiğin yere mi?
Where you learned how to do that
– Bunu nasıl yapacağını öğrendiğin yer
When you gonna take me back
– Beni ne zaman geri alacaksın
Out there
– Ortalıkta
Where you learned how to do that?
– Bunu yapmayı nereden öğrendin?
Do that
– Bunu yap
Where’d you learn to shoot moonshine like you do
– Senin gibi kaçak içki çekmeyi nereden öğrendin?
Must’ve been way out there in Timbuktu
– Timbuktu’da çok uzakta olmalı.
‘Cause I ain’t ever met a girl like you
– Hiç değilim çünkü senin gibi bir kız bir araya geldi
Anywhere in the world like you
– Senin gibi dünyanın herhangi bir yerinde
Baby take me
– Bebeğim beni al
Where you learned how to do that?
– Bunu yapmayı nereden öğrendin?
Had to be somewhere country if you knew that
– Bunu bilseydin ülke çapında bir yerde olmak zorundaydın.
Whose the home town team on your ball cap?
– Top kapağındaki memleket takımı kimin?
Must be where they talk with a drawl say y’all at
– Çekilişle konuştukları yerde olmalı.
You say it’s just a little bitty dot on a map
– Haritada sadece küçük bir nokta olduğunu söylüyorsun.
Little nitty-gritty city, nothing wrong with that
– Küçük cesur şehir, bunda yanlış bir şey yok.
Really wanna meet your mum and your dad
– Gerçekten annen ve babanla tanışmak istiyorum.
So when you gonna take me back
– Peki beni ne zaman geri alacaksın
To where you learned how to do that?
– Bunu yapmayı öğrendiğin yere mi?
Where you learned how to do that
– Bunu nasıl yapacağını öğrendiğin yer
When you gonna take me back
– Beni ne zaman geri alacaksın
Out there
– Ortalıkta
Where you learned how to do that?
– Bunu yapmayı nereden öğrendin?
Do that
– Bunu yap
Where’d you learn to shoot moonshine like you do?
– Senin gibi kaçak içki çekmeyi nereden öğrendin?
Must’ve been way out there in Timbuktu
– Timbuktu’da çok uzakta olmalı.
‘Cause I ain’t ever met a girl like you
– Hiç değilim çünkü senin gibi bir kız bir araya geldi
Anywhere in the world like you
– Senin gibi dünyanın herhangi bir yerinde
Baby, tell me
– Bebeğim, söyle bana

Dean Brody – Where’d You Learn How To Do That İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.