One too many cups on the table
– Masada çok fazla bardak var
‘Cause I forget
– Çünkü unutuyorum
I don’t have to save you the letters of my cigarettes
– Seni sigaralarımın mektuplarından kurtarmak zorunda değilim.
Don’t have to remember to tell you goodbye
– Sana veda etmeyi hatırlamak zorunda değilsin
Move your car when it’s parked behind mine
– Arabanı benimkinin arkasına Park ettiğinde hareket ettir
One too many cups on the table
– Masada çok fazla bardak var
Since you left
– Gittiğinden beri
Now I don’t have to think about you
– Şimdi seni düşünmek zorunda değilim.
You’re all that I think about
– Düşündüğüm tek şey sensin
So, how do you let go
– Peki, nasıl gitmesine izin veriyorsun
Of something inside saying please don’t?
– Lütfen yapma diyen bir şey mi var?
How do you let go of
– Ve nasıl gitmesine izin veriyorsun
Someone you got used to holding
– Tutmaya alışkın olduğun biri.
When you’re waking up?
– Uyandığında mı?
And how do you let go
– Ve nasıl gitmesine izin veriyorsun
When all of your heart’s begging please don’t?
– Bütün kalbin yalvardığında lütfen yapma?
You’re in denial ’cause
– İnkar ediyorsun çünkü
Someone you got used to holding
– Tutmaya alışkın olduğun biri.
Doesn’t need your love anymore
– Artık sevgine ihtiyacı yok
Now I let the sofa hold me
– Şimdi kanepenin beni tutmasına izin verdim
Till I go to sleep
– Ben uyuyana kadar
Haven’t changed the locks on the front door
– Ön kapıdaki kilitleri değiştirmedim.
In case you need
– İhtiyacın olabilir
To come back and take all the things that you left
– Geri dönmek ve bıraktığın her şeyi almak için
The hair brush, the perfume, the weight on my chest
– Saç fırçası, parfüm, göğsümdeki ağırlık
Now I let the sofa hold me
– Şimdi kanepenin beni tutmasına izin verdim
Till I go to sleep
– Ben uyuyana kadar
Now I don’t have to think about you
– Şimdi seni düşünmek zorunda değilim.
You’re all that I think about
– Düşündüğüm tek şey sensin
So, how do you let go
– Peki, nasıl gitmesine izin veriyorsun
Of something inside saying please don’t?
– Lütfen yapma diyen bir şey mi var?
How do you let go of
– Ve nasıl gitmesine izin veriyorsun
Someone you got used to holding
– Tutmaya alışkın olduğun biri.
When you’re waking up?
– Uyandığında mı?
And how do you let go
– Ve nasıl gitmesine izin veriyorsun
When all of your heart’s begging please don’t?
– Bütün kalbin yalvardığında lütfen yapma?
You’re in denial ’cause
– İnkar ediyorsun çünkü
Someone you got used to holding
– Tutmaya alışkın olduğun biri.
Doesn’t need your love anymore
– Artık sevgine ihtiyacı yok
They don’t love you anymore
– Artık seni sevmiyorlar.
They don’t love you anymore
– Artık seni sevmiyorlar.
They don’t love you anymore
– Artık seni sevmiyorlar.
So, how do you let go
– Peki, nasıl gitmesine izin veriyorsun
Of something inside saying please don’t?
– Lütfen yapma diyen bir şey mi var?
How do you let go of
– Ve nasıl gitmesine izin veriyorsun
Someone you got used to holding
– Tutmaya alışkın olduğun biri.
When you’re waking up?
– Uyandığında mı?
So, how do you let go
– Peki, nasıl gitmesine izin veriyorsun
When all of your heart’s begging please don’t?
– Bütün kalbin yalvardığında lütfen yapma?
You’re in denial ’cause
– İnkar ediyorsun çünkü
Someone you got used to holding
– Tutmaya alışkın olduğun biri.
Doesn’t need your love anymore
– Artık sevgine ihtiyacı yok
Anymore, anymore, anymore, anymore
– Artık, artık, artık, artık

Declan J Donovan – Anymore İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.