Delaossa Feat. KIDDO & J.Moods – Veneno İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Estoy a diez mil kilómetros de tu puerta
– Kapından on bin kilometre uzaktayım.
Pensando más en el prestigio que en las ventas
– Prestij hakkında satıştan daha fazlasını düşünmek
Yo que siempre hice esto por pasión
– Bunu hep tutkumdan yaptım.
Pero dime: ¿Quién dice que no al dinero cuando entra?
– Ama söyle bana: para geldiğinde kim hayır der?

Te escribo a diario pa’ que estés contenta
– Seni mutlu etmek için her gün sana yazıyorum.
Pero ando con lo’ de siempre, haciendo cuentas
– Ama hep yürürüm, hesaplarını yapıyor
Miento como me enseñaste, tú eras la experta
– Bana öğrettiğin gibi yalan söylüyorum, uzman sendin.
Vivo rápido, y lo asimilo a cámara lenta
– Hızlı yaşıyorum ve yavaş çekimde asimile ediyorum

Y aún recuerdo que se enfadaba
– Ve hala sinirlendiğimi hatırlıyorum.
Y me lanzaba los vasos de la cocina, presa de la ira
– Ve öfkeyle bana mutfağın bardaklarını fırlattı.
Y acababa desnuda, llorando, tirada en la esquina, yo la abrazaba
– Ve sonunda çıplak, ağlıyor, köşede yatıyordu, ona sarıldım
“Te voy a cuidar por siempre, mi niña”, le prometía
– “Seninle sonsuza dek ilgileneceğim, çocuğum” diye söz verdi
Como si algo de esta vida fuera eterno
– Sanki bu hayattaki bir şey sonsuzmuş gibi
Como si lo que destruimos tuviera un arreglo
– Yok ettiğimiz şeyin bir çaresi varmış gibi
Pero aunque eso que tuvimos estuviera enfermo
– Ama sahip olduğumuz o şey hasta olsa bile
Yo ando esperando a que volvamos a vernos, porque
– Tekrar buluşmamızı bekliyorum, çünkü

Tú eras tóxica como veneno
– Zehir gibi zehirliydin.
Pero me falta el aire desde que no estás (Ah, ah)
– Ama sen gittiğinden beri nefes darlığım var (Ah, ah)
Quizás no me trajeses nada bueno (Bueno)
– Belki bana iyi bir şey getirmedin (iyi)
Pero al menos no nos la pasábamos mal (No)
– Ama en azından kötü bir zaman geçirmedik (Hayır)
Mami, yo tengo en el pecho un dolor
– Anne, göğsümde bir ağrı var.
Tanta party no me deja respirar
– Çok fazla parti nefes almama izin vermiyor.
Pero quiero otra vez de tu veneno
– Ama yine zehirini istiyorum.
Quiero arder en tu infierno pa’ la eternidad
– Sonsuza dek cehenneminde yanmak istiyorum

Mami, aunque te diga que estoy bien, tengo ansiedad
– Anne, sana iyi olduğumu söylesem bile endişeliyim.
De abarcar to’ esto yo solo sin mirar atrás
– Tüm bunları arkana bakmadan tek başıma kucaklamak
Crece la música, la fama, el bla-bla
– Müzik büyüyor, şöhret falan filan
Pero, ¿De qué me sirve el money, mami, cuando tú no estás? (De nada, eh)
– Ama sen yokken benim için para ne işe yarar anne? (Rica ederim, eh)

Toa’ esas shorties en mi cama, pero tú no estás
– Yatağımdaki o ufaklıkları öt, ama sen değilsin.
Busco una como tú en la lupita de Instagram (No la encuentro)
– İnstagramda la lupita’da senin gibi birini arıyorum (bulamıyorum)
Si hubieras venido a to’s los sitios que he esta’o ya
– Şimdiye kadar gittiğim tüm yerlere gelseydin
Si mis ojos te contaran todo lo que he visto, ma’
– Eğer gözlerim sana gördüğüm her şeyi anlatırsa, anne’

Justo ando escribiendo esto y viendo Portugal
– Bunu yazıp Portekiz’i izliyorum.
Camino de latino pa’ expandir mi música (Así)
– Müziğimi genişletmenin Latince yolu (bunun gibi)
Pero volveré con un ramito de violetas a tu puerta
– Ama kapına bir menekşe sapıyla geleceğim.
Como el Manzanita, que descanse en paz
– Küçük elma gibi, huzur içinde yatsın

Cuando sentía que te perdía, iba yo detrás
– Seni kaybediyormuşum gibi hissettiğimde arkandaydım.
Cuando veías que yo no estaba, te acercabas más
– Orada olmadığımı görünce yaklaştın.
Y aunque andaras con otro me escribías de madruga’ (Sí)
– Ve bir başkasıyla yürüsen bile bana erken yazdın ‘(Evet)
Con uñas de gel, con lágrimas saltada’
– Jel tırnaklarla, Zıplayan gözyaşlarıyla’

Tú eras tóxica como veneno
– Zehir gibi zehirliydin.
Pero me falta el aire desde que no estás (Ah, ah)
– Ama sen gittiğinden beri nefes darlığım var (Ah, ah)
Quizá no me trajeses nada bueno (Bueno)
– Belki bana iyi bir şey getirmedin (iyi)
Pero al menos no nos la pasábamos mal (No)
– Ama en azından kötü bir zaman geçirmedik (Hayır)
Mami, yo tengo en el pecho un dolor
– Anne, göğsümde bir ağrı var.
Tanta party no me deja respirar
– Çok fazla parti nefes almama izin vermiyor.
Pero quiero otra vez de tu veneno
– Ama yine zehirini istiyorum.
Quiero arder en tu infierno pa’ la eternidad
– Sonsuza dek cehenneminde yanmak istiyorum

Tú eras tóxica como veneno
– Zehir gibi zehirliydin.
Pero me falta el aire desde que no estás (Ah, ah)
– Ama sen gittiğinden beri nefes darlığım var (Ah, ah)
Quizás no me trajeses nada bueno (Bueno)
– Belki bana iyi bir şey getirmedin (iyi)
Pero al menos no nos la pasábamos mal (No)
– Ama en azından kötü bir zaman geçirmedik (Hayır)
Mami, yo tengo en el pecho un dolor
– Anne, göğsümde bir ağrı var.
Tanta party no me deja respirar
– Çok fazla parti nefes almama izin vermiyor.
Pero quiero otra vez de tu veneno
– Ama yine zehirini istiyorum.
Quiero arder en tu infierno pa’ la eternidad (Veneno)
– Cehenneminde sonsuza dek yanmak istiyorum (Zehir)

Dani, bueno, este ya es el quinto mensaje (Veneno)
– Dani, bu zaten beşinci mesaj (Zehir)
Que te dejo y espero que lo escuches
– Seni terk ettiğimi ve umarım dinlersin
Estoy súper orgullosa de ti (Veneno)
– Seninle gurur duyuyorum (Zehir)
De tus giras, de tu música, de tu éxito
– Turlarınızdan, müziğinizden, başarınızdan
Que estés feliz con todo esto (Veneno)
– Bütün bunlardan memnun olabilirsin (Zehir)
Pero tío
– Ama amca
Tío no aguanto más (Veneno)
– Amca artık dayanamıyorum (Zehir)
No puedo más (Veneno)
– Artık yapamam (Zehir)
Ya es como que, no sé
– Sanki, bilmiyorum.
No le veo un sentido, quizá a esto (Veneno)
– Hiçbir anlam göremiyorum, belki bu (Zehir)
Llámame cuando veas este mensaje, ¿sí? (Veneno)
– Mesajı gördüğünde beni ara, tamam mı? (Zehirli)
Te quiero
– Seni seviyorum

(Veneno)
– (Zehirli)
Y aunque quiera yo, no puedo vivir sin tu veneno (Veneno)
– İstesem bile, senin zehirin olmadan yaşayamam.
Me está matando, pero no puedo vivir sin tu veneno (Veneno)
– Beni öldürüyor ama senin zehirin olmadan yaşayamam.
Y aunque quiera yo, no puedo vivir sin tu veneno (Veneno)
– İstesem bile, senin zehirin olmadan yaşayamam.
Me está matando, pero no puedo vivir sin tu
– Beni öldürüyor ama sensiz yaşayamam.
(Veneno)
– (Zehirli)
Y aunque quiera yo, no puedo vivir sin tu veneno (Veneno)
– İstesem bile, senin zehirin olmadan yaşayamam.
Me está matando, pero no puedo vivir sin tu veneno (Veneno)
– Beni öldürüyor ama senin zehirin olmadan yaşayamam.
Y aunque quiera yo, no puedo vivir sin tu veneno
– İstesem bile senin zehirin olmadan yaşayamam.
Me está matando, pero no puedo vivir sin tu veneno
– Beni öldürüyor ama senin zehirin olmadan yaşayamam.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın