Demi Lovato – Give Your Heart A Break İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

The day I first met you
– Seninle ilk tanıştığım gün
You told me you’d never fall in love
– Bana asla aşık olmayacağını söylemiştin.
But now that I get you
– Ama şimdi seni anlıyorum.
I know fear is what it really was
– Korkunun gerçekte ne olduğunu biliyorum.

Now here we are
– Şimdi buradayız
So close yet so far
– Şimdiye kadar henüz çok yakın
Haven’t I passed the test?
– Sınavı geçmedim mi?
When will you realize
– Ne zaman anlayacaksın
Baby, I’m not like the rest
– Bebeğim, diğerleri gibi değilim.

Don’t wanna break your heart
– I don’t wanna kalbini kırmayın
Wanna give your heart a break
– Kalbini kırmak ister misin
I know you’re scared it’s wrong
– Yanlış olduğundan korktuğunu biliyorum.
Like you might make a mistake
– Sanki bir hata yapabilirmişsin gibi
There’s just one life to live
– Yaşanacak tek bir hayat var
And there’s no time to wait, to wait
– Ve bekleyecek zaman yok, bekleyecek

So let me give your heart a break
– O yüzden kalbini kırmama izin ver.
Give your heart a break
– Kalbini rahat bırak
Let me give your heart a break, your heart a break
– Kalp kırmak, kalbini bir mola vereyim
Oh, yeah, yeah
– Oh, evet, evet

On Sunday you went home alone
– Pazar günü eve yalnız gittin.
There were tears in your eyes
– Gözlerinde yaşlar vardı
I called your cell phone, my love
– Cep telefonunu aradım aşkım.
But you did not reply
– Ama cevap vermedi

The world is ours
– Dünya bizim
If we want it, we can take it
– Eğer istersek, alabiliriz.
If you just take my hand
– Eğer elimi tutarsan
There’s no turning back now
– Artık geri dönüş yok
Baby, try to understand
– Bebeğim, anlamaya çalış

Don’t wanna break your heart
– I don’t wanna kalbini kırmayın
Wanna give your heart a break
– Kalbini kırmak ister misin
I know you’re scared it’s wrong
– Yanlış olduğundan korktuğunu biliyorum.
Like you might make a mistake
– Sanki bir hata yapabilirmişsin gibi
There’s just one life to live
– Yaşanacak tek bir hayat var
And there’s no time to wait, to wait
– Ve bekleyecek zaman yok, bekleyecek

So let me give your heart a break
– O yüzden kalbini kırmama izin ver.
Give your heart a break
– Kalbini rahat bırak
Let me give your heart a break, your heart a break
– Kalp kırmak, kalbini bir mola vereyim
There’s just so much you can take
– Bu sadece bu kadarına
Give your heart a break
– Kalbini rahat bırak
Let me give your heart a break, your heart a break
– Kalp kırmak, kalbini bir mola vereyim
Oh, yeah, yeah
– Oh, evet, evet

When your lips are on my lips
– Dudakların benim dudaklarımdayken
And our hearts beat as one
– Ve kalplerimiz bir olarak atıyor
But you slip out of my fingertips
– Ama parmaklarım sürçtü seni
Every time you run
– Her kaçışında

Whoa-oh-whoa-oh-oh
– Hop-oh-hop-oh-oh

Don’t wanna break your heart (Don’t wanna break your heart)
– Kalbini kırmak istemiyorum (Kalbini kırmak istemiyorum)
Wanna give your heart a break
– Kalbini kırmak ister misin
I know you’re scared it’s wrong
– Yanlış olduğundan korktuğunu biliyorum.
Like you might make a mistake (I know you’re scared it’s wrong)
– Bir hata yapabileceğin gibi (Yanlış olduğundan korktuğunu biliyorum)
There’s just one life to live
– Yaşanacak tek bir hayat var
And there’s no time to wait, to wait
– Ve bekleyecek zaman yok, bekleyecek
So let me give your heart a break (Let me give your heart)
– Bu yüzden kalbine bir mola vermeme izin ver (Kalbini vermeme izin ver)

‘Cause you’ve been hurt before
– Çünkü daha önce yaralandın.
I can see it in your eyes
– Bunu gözlerinde görebiliyorum
You try to smile away
– Gülümsemeye çalış
Some things you can’t disguise
– Gizleyemeyeceğin bazı şeyler
Don’t wanna break your heart
– I don’t wanna kalbini kırmayın
Baby, I can ease the ache, the ache
– Bebeğim, acıyı dindirebilirim, acıyı

So let me give your heart a break
– O yüzden kalbini kırmama izin ver.
Give your heart a break
– Kalbini rahat bırak
Let me give your heart a break, your heart a break
– Kalp kırmak, kalbini bir mola vereyim
There’s just so much you can take
– Bu sadece bu kadarına
Give your heart a break
– Kalbini rahat bırak
Let me give your heart a break, your heart a break
– Kalp kırmak, kalbini bir mola vereyim
Oh, yeah, yeah
– Oh, evet, evet

The day I first met you
– Seninle ilk tanıştığım gün
You told me you’d never fall in love
– Bana asla aşık olmayacağını söylemiştin.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın