Destiny Rogers – Tomboy İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

I’m a girl’s girl, I’m a boss in a man’s world
– Ben bir kızın kızıyım, bir erkeğin dünyasında bir patronum
Yeah, I can pick and roll, pass, ballerina twirl
– Evet, toplayabilir ve yuvarlayabilirim, pas atabilirim, balerin döndürebilirim
Skating through the city with my snapback on
– Benim snapback ile şehir etrafında paten
Still be looking pretty with no makeup on
– Hala makyaj olmadan güzel görünüyorsun
Hit Sephora quick, get a red lip
– Sephora çabuk vur, kırmızı bir dudak al
But meet me on the court
– Ama mahkemede buluşalım.
I’ll ball you up right quick
– Seni hemen toplayacağım.
They be like baby, baby, how you get so fine?
– Bebeğim, çok ince nasıl bebek gibi olmak istiyorlar?
But I don’t do no favours for the studio time
– Ama stüdyo zamanı için iyilik yapmam.

My mama said marry a rich man
– Annem zengin bir adamla evlenmemi söyledi.
And I was like, mama
– Ve ben, anne gibiydim
I am that rich man
– Ben o zengin adamım.

Oh my me, oh my God
– Beni Oh, Aman Tanrım
How’d this girl get so fly?
– Bu kız nasıl bu kadar uçabildi?
I do what you doing, boy
– Senin yaptığını yapıyorum, evlat.
Doing it like a tomboy
– Bir erkek Fatma gibi yapıyor
Oh my me, oh my God
– Beni Oh, Aman Tanrım
How’d this girl get so fly?
– Bu kız nasıl bu kadar uçabildi?
I do what you doing, boy
– Senin yaptığını yapıyorum, evlat.
Doing it like a tomboy
– Bir erkek Fatma gibi yapıyor

Solo riding, barely trying
– Yalnız sürme, zar zor çalışıyor
They know to call me when they wanna get it popping
– Patlatmak istediklerinde beni aramaları gerektiğini biliyorlar.
Sweet like some honey but I always go hard
– Biraz bal gibi tatlı ama her zaman sert giderim
I don’t like the drama but I’ll finish what you start
– Bu dramayı sevmiyorum ama başladığın şeyi bitireceğim.
I’m making sure you get the memo, yeah
– Notu aldığından emin oluyorum, Evet.
I’ll meet you up on any level, yeah
– Seninle her seviyede buluşuruz, Evet.
Independent don’t need help
– Bağımsız yardıma ihtiyacım yok
Underestimate me, you’ll be playing yourself
– Beni hafife al, Kendin oynayacaksın.

My mama said marry a rich man
– Annem zengin bir adamla evlenmemi söyledi.
And I was like, mama
– Ve ben, anne gibiydim
I am that rich man
– Ben o zengin adamım.

Oh my me, oh my God
– Beni Oh, Aman Tanrım
How’d this girl get so fly?
– Bu kız nasıl bu kadar uçabildi?
I do what you doing, boy
– Senin yaptığını yapıyorum, evlat.
Doing it like a tomboy
– Bir erkek Fatma gibi yapıyor
Oh my me, oh my God
– Beni Oh, Aman Tanrım
How’d this girl get so fly?
– Bu kız nasıl bu kadar uçabildi?
I do what you doing, boy
– Senin yaptığını yapıyorum, evlat.
Doing it like a tomboy
– Bir erkek Fatma gibi yapıyor

I’ll make a jealous girl my friend
– Kıskanç bir kız arkadaşım yapacağım
I’ll make an ex want me again
– Eski sevgilimin beni tekrar istemesini sağlayacağım.
I got the best of both worlds
– Her iki dünyanın da en iyisine sahibim.
I can hang with the dudes
– Bu adamlarla takılabilirim.
Get pretty with the girls
– Kızlarla güzelleşin

Oh my me, oh my God
– Beni Oh, Aman Tanrım
How’d this girl get so fly?
– Bu kız nasıl bu kadar uçabildi?
I do what you doing, boy
– Senin yaptığını yapıyorum, evlat.
Doing it like a tomboy
– Bir erkek Fatma gibi yapıyor
Oh my me, oh my God
– Beni Oh, Aman Tanrım
How’d this girl get so fly?
– Bu kız nasıl bu kadar uçabildi?
I do what you doing, boy
– Senin yaptığını yapıyorum, evlat.
Doing it like a tomboy
– Bir erkek Fatma gibi yapıyor
(Yeah, yeah, yeah, yeah)
– (Evet, Evet, Evet, Evet)

Like a tomboy
– Bir erkek Fatma gibi




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın