I know you’re smart
– Zeki olduğunu biliyorum.
You spin me round like a knot
– Beni bir düğüm gibi döndürüyorsun.
You know the pieces, pieces of my heart
– Kalbimin parçalarını biliyorsun.
Sometimes it’s fun, you pull my strings one by one
– Bazen eğlencelidir, iplerimi tek tek çekersin
Until you get me, get me onto one
– Beni yakalayana kadar, beni bir tanesine bağla.
Lately I’ve been thinking if you wanna get tough
– Son zamanlarda sertleşmek ister misin diye düşünüyordum.
Then let’s play rough
– O zaman sert oynayalım.
Lately I’ve been thinking if you wanna get tough
– Son zamanlarda sertleşmek ister misin diye düşünüyordum.
Then let’s play rough
– O zaman sert oynayalım.
I don’t need you
– Sana ihtiyacım yok.
Give me straight to me, give me straight to me
– Beni doğruca bana ver, beni doğruca bana ver
You’re just gonna get knocked back
– Sadece geri çekileceksin.
I don’t need you
– Sana ihtiyacım yok.
Tell me how to be, tell me how to be
– Nasıl olacağımı söyle, nasıl olacağımı söyle
Just gonna get knocked back
– Sadece geri çekileceğim.
Just gonna get knocked back
– Sadece geri çekileceğim.
Just gonna get knocked back
– Sadece geri çekileceğim.
Just gonna get knocked back
– Sadece geri çekileceğim.
Just gonna get knocked back
– Sadece geri çekileceğim.
Back, back, back, back
– Geri, geri, geri, geri
Back, back, back, back…
– Geri, geri, geri, geri…
Just noise, white noise
– Sadece gürültü, beyaz gürültü
Just noise, white noise
– Sadece gürültü, beyaz gürültü
I’m hearing static, you’re like an automatic
– Statik sesler duyuyorum, sen otomatik gibisin.
You just wanna keep me on repeat and hear me crying
– Sadece tekrar etmemi ve ağladığımı duymamı istiyorsun.
Just noise, white noise
– Sadece gürültü, beyaz gürültü
Just noise, white noise
– Sadece gürültü, beyaz gürültü
I’m hearing static, you’re like an automatic
– Statik sesler duyuyorum, sen otomatik gibisin.
You just wanna keep me on repeat and hear me crying
– Sadece tekrar etmemi ve ağladığımı duymamı istiyorsun.
Only you can look at me the way you do
– Bana sadece senin baktığın gibi bakabilirsin.
You always tint me, tint me black and blue
– Her zaman beni renklendiriyorsun, siyah ve maviyi renklendiriyorsun
Such a shame, you frame me with such disdain
– Ne utanç verici, beni böyle bir küçümsemeyle suçladın.
You got me washed out, washed out colour drained
– Beni yıkadın, rengi tükendi
Lately I’ve been thinking if you wanna get tough
– Son zamanlarda sertleşmek ister misin diye düşünüyordum.
Then let’s play rough
– O zaman sert oynayalım.
Lately I’ve been thinking if you wanna get tough
– Son zamanlarda sertleşmek ister misin diye düşünüyordum.
Then let’s play rough
– O zaman sert oynayalım.
I don’t need you
– Sana ihtiyacım yok.
Give me straight to me, give me straight to me
– Beni doğruca bana ver, beni doğruca bana ver
You’re just gonna get knocked back
– Sadece geri çekileceksin.
I don’t need you
– Sana ihtiyacım yok.
Tell me how to be, tell me how to be
– Nasıl olacağımı söyle, nasıl olacağımı söyle
Just gonna get knocked back
– Sadece geri çekileceğim.
Just gonna get knocked back
– Sadece geri çekileceğim.
Just gonna get knocked back
– Sadece geri çekileceğim.
Just gonna get knocked back
– Sadece geri çekileceğim.
Just gonna get knocked back
– Sadece geri çekileceğim.
Back, back, back, back
– Geri, geri, geri, geri
Back, back, back, back…
– Geri, geri, geri, geri…
Just noise, white noise
– Sadece gürültü, beyaz gürültü
Just noise, white noise
– Sadece gürültü, beyaz gürültü
I’m hearing static, you’re like an automatic
– Statik sesler duyuyorum, sen otomatik gibisin.
You just wanna keep me on repeat and hear me crying
– Sadece tekrar etmemi ve ağladığımı duymamı istiyorsun.
Disclosure – White Noise (feat. AlunaGeorge) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.