Where it began, I can’t begin to knowing
– Nerede başladığını bilmeye başlayamıyorum.
But then I know it’s growing strong
– Ama sonra güçlendiğini biliyorum.
Wasn’t the spring
– Bahar değildi
And spring became the summer
– Ve bahar yaz oldu
Who’d believe you’d come along
– Senin geldiğine kim inanır
Hands, touching hands, reaching out
– Eller, ellere dokunmak, uzanmak
Touching me, touching you
– Bana dokunmak, sana dokunmak
Sweet Caroline
– Tatlı Caroline
Good times never seem so good
– İyi zamanlar hiç bu kadar iyi olmamıştı
I’ve been inclined to believe it never would
– Asla olmayacağına inanmaya meyilliydim.
But now I, I look at the night
– Ama şimdi ben, bu gece baktığım
And it don’t seem so lonely
– Ve o kadar yalnız görünmüyor
We fill it up with only two
– Sadece iki taneyle dolduruyoruz.
And when I hurt
– Ve canım yandığında
Hurting runs off my shoulders
– Acıyor omuzlarımdan kaçıyor
How can I hurt when holding you?
– Seni tutarken nasıl incinebilirim?
One, touching one, reaching out
– Bir, birine dokunmak, uzanmak
Touching me, touching you
– Bana dokunmak, sana dokunmak
Sweet Caroline
– Tatlı Caroline
Good times never seem so good
– İyi zamanlar hiç bu kadar iyi olmamıştı
I’ve been inclined to believe it never would, oh no no
– Asla inanmayacağına inanmaya meyilliydim, oh hayır hayır
One, two sing!
– Bir, iki şarkı söyle!
We’ll be, sweet Caroline, good times never seem so good
– Olacağız, tatlı Caroline, iyi günler hiç bu kadar iyi olmamıştı
I’ve been inclined to believe it never would
– Asla olmayacağına inanmaya meyilliydim.
Sweet Caroline, good times never seem so good
– Tatlı Caroline, iyi günler hiç bu kadar iyi olmamıştı.
Sweet Caroline
– Tatlı Caroline

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.