Oh la familia
– Aile
Là j’suis fatigué, j’suis fatigué
– İşte yoruldum, yoruldum
Oh la familia
– Aile
Là j’suis fatigué
– İşte yoruldum
Ces putes parlent que de nous
– Bu fahişeler sadece bizim hakkımızda konuşuyor.
Moi, j’méloigne de tout
– Ben, her şeyi seviyorum
Dégage d’mon passage
– Çekil yolumdan
J’fais des ravages, là j’suis en V12
– Hasara yol açıyorum, işte V12’deyim.
Toi, tu prends des ous-s
– Sen, sen ou’ları al.
Tu fais le nerveux que sous Greygoose
– Bunu Greygoose altında gergin yapıyorsun.
On s’connaît cous’
– Birbirimizin boyunlarını biliyoruz.
Fais pas le gros bonnet, bouge
– Büyük olma, hareket
Au bitume j’suis collé, j’ai du mal à m’envoler
– Sıkıştım bitüm için uçmak için mi sorun var
J’sais très bien que du jour au lendemain
– Bunu bir gecede çok iyi biliyorum.
J’peux remettre les gants et r’aller voler
– Eldivenlerimi giyip uçabilirim.
Et si j’me fais péter, j’compte sur peu de potos
– Ve eğer osuruyorsam, küçük potoslara güvenirim
Même si j’prends 10 années, j’ai stoppé le bédo
– 10 yılımı alsam bile bedo’yu durdurdum.
La vie de ma race, ta concu’ j’la graille, j’la débarrasse
– Irkımın hayatı, senin tasarımınla boğuşuyorum, ondan kurtuluyorum.
Regarde la rage sur ma tête d’arabe
– Arap kafamdaki öfkeye bak.
Envoie l’cachet, on va se fâcher mais gros on va t’attacher
– Damgayı gönder, sinirleneceğiz ama seni bağlayacağız
On va pas se cacher
– Gizlemek için gitmiyoruz
T’as reconnu les deux rebeus cheveux attachés
– İki bağlı saç rebeus’u tanıdın.
Ah ouais t’es chaud, moi, la merde j’suis dedans
– Oh evet ateşlisin, ben, bok içindeyim
Toi, ramène ta chatte, le couteau j’le chauffe
– Sen, kukunu getir, bıçağı ben ısıtıyorum.
Y’a qu’à ce moment que j’suis bon en maths
– Matematikte iyi olduğumu sadece bu an
Mes ennemis, j’vous dis salam
– Düşmanlarım, size selam olsun diyorum.
On fait les sous pas pour madame
– Kuruşları madam için yapmıyoruz.
Gros, on vient prendre la place, dis-leurs qu’ils rentrent chez eux
– Big, yeri almaya geliyoruz, eve gideceklerini söyle.
On reconnaît les plaques de la B.A.C
– B. A. C’nin plakalarını tanıyoruz.
On reconnaît l’odeur de la beuh
– Ot kokusunu tanıyoruz.
(Ouais, ouais)
– (Evet, Evet)
On reconnaît l’odeur de la beuh
– Ot kokusunu tanıyoruz.
On reconnaît les plaques de la B.A.C
– B. A. C’nin plakalarını tanıyoruz.
On reconnaît l’odeur de la beuh
– Ot kokusunu tanıyoruz.
(Ouais, ouais, ouais)
– (Evet, evet, evet)
On reconnaît l’odeur de la beuh
– Ot kokusunu tanıyoruz.
On reconnaît les plaques de la B.A.C
– B. A. C’nin plakalarını tanıyoruz.
On reconnaît l’odeur de la beuh
– Ot kokusunu tanıyoruz.
Si y’a plus rien pour oi-m, bah j’recouperais le te-shi
– Eğer oi-m için bir şey kalmazsa, te-shi’yi keserdim.
Poto, j’l’ai trop fumé, jusqu’à m’en péter le coshi
– Poto, coshi’yi osuruncaya kadar çok içtim.
Ouais faut que je m’éloigne de là
– Evet oradan uzaklaşmalıyım.
Ma tête bloquée dans les chiffres
– Kafam sayılara sıkıştı.
J’ai des frères au card-pla
– Card-pla’da kardeşlerim var.
Des frères en cavale, des frères qu’ont perdu la vie
– Kaçak kardeşler, hayatlarını kaybeden kardeşler
Gros y’a quoi, là j’suis fonce-dé sous miel
– Ne kadar büyük, smaç ediyorum tatlım altında
Si j’t’ai pas baisé ta mère, c’est que t’as eu de la veine
– Eğer anneni becermediysem, damarın olduğu içindir.
L’argent propre m’appelle, j’raccroche à sa gueule
– Temiz para beni arar, ağzını kapatırım
Gros y’a rien qu’a changé, le soir j’rêve de la recette d’Apple
– Büyük hiçbir şey değişmedi, akşam Elmanın tarifini hayal ediyorum
J’fous la merde, depuis petit que des dégâts
– Bok sikiyorum, çünkü küçük sadece hasar
Bleh t’es vierge, j’en ai vu plein qui se dégradent
– Bleh bakiresin, çok aşağılayıcı şeyler gördüm.
Allez rentre chez toi
– Eve git
J’ai peur que demain les keufs rentrent chez moi
– Korkarım yarın kefeler evlerine gidecekler.
Si j’termine aux arrivants, c’est mort
– Eğer gelenleri bitirirsem, ölür.
Si tu dis que tu vas m’attendre, tu mens
– Beni bekleyeceğini söylersen yalan söylüyorsun demektir.
Poto j’les baise, j’le dis gentiment
– Poto Onları beceriyorum, güzelce söylüyorum
J’ai trop squatté le ciment
– Çok fazla çimento döktüm
J’appelle re-frè Waza
– Re-frè Waza’yı arıyorum.
Il me dit “d’ma cellule la miff me manque”
– Bana “hücremden miff’i özlüyorum” dedi.
La sortie c’est sûre, malgré tout ça tu ressors plein de blessures
– Çıkış kesin, tüm bunlara rağmen yaralanmalarla dolu çıkıyorsunuz
Gros y’en a peu qu’assurent
– Büyük y peu qu bir’assure sebep
Bah ouais ma gueule t’as pas 1000 gars sûrs
– Evet ağzım 1000 emin adam değilsin.
Gros, on vient prendre la place, dis-leurs qu’ils rentrent chez eux
– Big, yeri almaya geliyoruz, eve gideceklerini söyle.
On reconnaît les plaques de la B.A.C
– B. A. C’nin plakalarını tanıyoruz.
On reconnaît l’odeur de la beuh
– Ot kokusunu tanıyoruz.
(Ouais, ouais)
– (Evet, Evet)
On reconnaît l’odeur de la beuh
– Ot kokusunu tanıyoruz.
On reconnaît les plaques de la B.A.C
– B. A. C’nin plakalarını tanıyoruz.
On reconnaît l’odeur de la beuh
– Ot kokusunu tanıyoruz.
(Ouais, ouais, ouais)
– (Evet, evet, evet)
On reconnaît l’odeur de la beuh
– Ot kokusunu tanıyoruz.
On reconnaît les plaques de la B.A.C
– B. A. C’nin plakalarını tanıyoruz.
On reconnaît l’odeur de la beuh
– Ot kokusunu tanıyoruz.
Faut des sommes, non faut pas descendre
– Toplamlar olmalı, hayır düşmemeli
On reste des hommes, de janvier à décembre
– Ocak ayından Aralık ayına kadar erkek olarak kalıyoruz
Faut des sommes, non faut pas descendre
– Toplamlar olmalı, hayır düşmemeli
On reste des hommes, de janvier à décembre
– Ocak ayından Aralık ayına kadar erkek olarak kalıyoruz
Gros, c’est quoi le problème
– Büyük, sorun ne
Tu veux ma main et mon coeur ou mon buzz
– Elimi ve kalbimi mi istersin yoksa vızıltımı mı
Toi, t’es plein de promesses
– Vaatlerle dolusun.
C’est pas l’amour mais l’argent qui m’aveugle
– Beni kör eden aşk değil paradır.
Si seulement tu savais
– Keşke bilseydin
Tout ce que j’ai fait pour pouvoir nous sauver
– Bizi kurtarmak için yaptığım her şey
J’savais pas où j’allait
– Nereye gittiğimi bilmiyordum
Y’a qu’à ma daronne que j’dois dire désolé
– Sadece daronne’ma özür dilemek zorundayım.
Élégant, tu connais, j’mets les gants j’vais voler
– Zarif, bilirsin, uçacağım eldivenleri giyerim.
Avec mes loubars j’zonais
– Loubars j’zonais’imle
On cassait ta fenêtre, on allait pas sonner
– Camını kırdık, çalmayacaktık.
Oh la familia
– Aile
Là j’suis fatigué, Djadja un gros joint d’riya
– İşte yoruldum, Djadja büyük bir riya eklemi
Tu veux l’buzz, j’prends un ticket
– Vızıltıyı istiyorsan, bir bilet alırım.
Là j’suis fatigué, tu veux l’buzz, j’prends un ticket
– İşte yoruldum, vızıltıyı istiyorsun, bir bilet alıyorum
J’suis fatigué
– Ben yorgunum
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.