Yeah, ey
– Evet, ey
Hey, ey, yuh
– Hey, hey, yuh
They say I just got a buck, get into it, yuh
– Sadece 1 dolar var diyorlar, içine almak, yuh
Pop out with a truck (ha), get into it, yuh (yuh)
– Bir kamyonla dışarı çık (ha), içine gir, yuh (yuh)
If you go to church, I said, “Get into it, yuh”
– Eğer kiliseye gidersen, “içine Gir yuh”dedim.
And if she ain’t got a butt, now fuck it, get into it, yuh
– Ve eğer bir kıçı yoksa, şimdi siktir et, içine gir, yuh
They say I just got a buck (get into it, yuh)
– Sadece bir param olduğunu söylüyorlar (içine gir, yuh)
Pop out with a truck (get into it, yuh)
– Bir kamyonla dışarı çık (içine gir, yuh)
If you go to church (get into it, yuh)
– Eğer kiliseye gidersen (içine gir, yuh)
If she ain’t got a butt, fuck it, get into it, yuh
– Eğer poposu yoksa, siktir et, içine sok, yuh
Yeah, you just wanna party, you just want a lap dance
– Evet, sadece parti yapmak istiyorsun, sadece kucak dansı istiyorsun
You just wanna pop up on these clowns like you’re the Batman
– Bu palyaçolara Batman’miş gibi saldırmak istiyorsun.
You just wanna ball out in designer with your best friends
– Sadece en iyi arkadaşlarınla tasarımcı olmak istiyorsun.
You don’t wanna talk no more about it in the past tense
– Ben, ben artık geçmiş zaman kipinde konuşamazsın
Get me out my zone, I’m just talking comfort, shawty
– Beni bölgemden çıkar, sadece rahatlıktan bahsediyorum, shawty.
I ain’t give you nothing you can come for, shawty
– Sana isteyebileceğin hiçbir şey vermeyeceğim, shawty.
I got plenty things you make a run for, shawty
– Kaçabileceğin bir sürü şeyim var, shawty.
Call him Ed Sheeran, he in love with my body
– Ona Ed Sheeran de, vücuduma aşık.
They say I just got a buck, get into it, yuh
– Sadece 1 dolar var diyorlar, içine almak, yuh
Pop out with a truck, ha, get into it, yuh (yuh)
– Bir kamyonla dışarı çık, içine gir, yuh (yuh)
If you go to church, I said, “Get into it, yuh”
– Eğer kiliseye gidersen, “içine Gir yuh”dedim.
And if she ain’t got a butt, now fuck it, get into it, yuh
– Ve eğer bir kıçı yoksa, şimdi siktir et, içine gir, yuh
They say I just got a buck (get into it, yuh)
– Sadece bir param olduğunu söylüyorlar (içine gir, yuh)
Pop out with a truck (get into it, yuh)
– Bir kamyonla dışarı çık (içine gir, yuh)
If you go to church (get into it, yuh)
– Eğer kiliseye gidersen (içine gir, yuh)
If she ain’t got a butt, fuck it, get into it, yuh
– Eğer poposu yoksa, siktir et, içine sok, yuh
Y’all need to get into the drip like a piranha
– Piranha gibi damlamaya ihtiyacınız var.
Y’all need to get into my drip like y’all need water
– Suya ihtiyacınız varmış gibi damlamama girmelisiniz.
I mean, it’s only head to toe Balenciaga
– Yani, sadece tepeden tırnağa Balenciaga
I mean, y’all bitches better ‘yuh’ like Ariana
– Demek istediğim, hepiniz Ariana gibi daha iyisiniz
If they ever tryna knock her, put my foot up in your caca
– Eğer onu yere sermeye çalışırlarsa, ayağımı kakana koy.
Call your mama and your papa
– Anneni ve babanı Ara.
Like I’m finna take your dadda
– Finna gibi babanı alacağım.
Turn that bitch into a soccer ball and rocka, rocka, rocka
– O kaltağı futbol topuna Çevir ve rocka, rocka, rocka
Get into it like a suit, and fuck her, stuck up like a baka
– Bir takım elbise gibi içine gir ve onu becer, bir baka gibi sıkışıp kal
They say I just got a buck (yuh), get into it, yuh (yeah)
– Az önce bir param olduğunu söylüyorlar (yuh), içine gir, yuh (Evet)
Pop out with a truck, ha, get into it, yuh (pop out, pop out)
– Bir kamyonla dışarı çık, ha, içine gir, yuh (dışarı çık, dışarı çık)
If you go to church, I said, “Get into it, yuh”
– Eğer kiliseye gidersen, “içine Gir yuh”dedim.
And if she ain’t got a butt, now fuck it, get into it, yuh
– Ve eğer bir kıçı yoksa, şimdi siktir et, içine gir, yuh
I say I just got a buck (get into it, yuh, ayy)
– Sadece bir param olduğunu söylüyorum (içine gir, yuh, ayy)
Pop out with a truck (get into it, yuh, yeah)
– Bir kamyonla dışarı çık (içine gir, yuh, Evet)
If you go to church (get into it, yuh)
– Eğer kiliseye gidersen (içine gir, yuh)
If she ain’t got a butt, fuck it, get into it, yuh (yeah, yeah)
– Eğer bir kıçı yoksa, siktir et, içine gir, yuh (Evet, Evet)
Thank you, Nicki! I love you!
– Teşekkürler Nicki! Seni seviyorum!
Haha, got that big rocket launcher
– Haha, o büyük roketatarı aldım.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.