Dominic Fike – Vampire İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

I only showed up to tell you
– Sadece sana söylemek için geldim.
Everyone at this party’s a vampire
– Bu partideki herkes bir vampir
This ain’t red wine
– Bu kırmızı şarap değil.
We’re all food for the bloodsuckers
– Hepimiz kan emiciler için yemeğiz
Movin’ up under the moonlight
– Ay ışığının altında hareket ediyor
Like the vampires
– Vampirler gibi

Baby, careful inside where you step
– Bebeğim, adım attığın yere dikkat et
Can you feel the weight of the eyes on your neck?
– Boynundaki gözlerin ağırlığını hissedebiliyor musun?
Passed me on the way down descendin’ the stairs
– Merdivenlerden aşağı inerken beni geçti
And the whole room is watchin’ while pretendin’ to dance
– Ve bütün oda dans ediyormuş gibi yapıyor

It was close ’cause you don’t know if you’re standin’ a chance
– Eğer ayakta iseniz bir şans tanımıyorsun yakın yüzümdendi
On your own, right, I know you didn’t make any plans
– Tek başına, doğru, herhangi bir plan yapmadığını biliyorum
And when the clock strikes twelve at night, you be doin’ hella white
– Ve saat gece on ikiye çarptığında, hella white yapıyorsun
With somebody you don’t even like, talkin’ ’bout your life
– Sevmediğin biriyle, hayatından bahsederken
One, two
– Bir, iki

Are we dead, is this really red wine?
– Öldük mü, bu gerçekten kırmızı şarap mı?
Will you feel and live, die? Yeah
– Hissedecek ve yaşayacak mısın, ölecek misin? Evet
Take me back when I’m feelin’ stressed out
– Stresli hissettiğimde beni geri al
‘Cause it’s nearing that time
– Çünkü o zaman yaklaşıyor

I only showed up to tell you
– Sadece sana söylemek için geldim.
Everyone at this party’s a vampire
– Bu partideki herkes bir vampir
This ain’t red wine
– Bu kırmızı şarap değil.
We’re all food for the bloodsuckers
– Hepimiz kan emiciler için yemeğiz
Movin’ up under the moonlight
– Ay ışığının altında hareket ediyor
Like the vampires
– Vampirler gibi

They can tell that your mind is a mess (mind is a mess)
– Zihninizin bir karmaşa olduğunu söyleyebilirler (zihin bir karmaşadır).
Take someone you don’t even like to your bed
– Sevmediğin birini yatağına götür.
When it’s over, you roll out, you come down the stairs
– Her şey bittiğinde, dışarı çıkacaksın, merdivenlerden aşağı ineceksin
And there’s no sign, the party vanished into thin air
– Ve hiçbir işaret yok, parti ince havaya kayboldu

Just like a ghost town, your best friends weren’t even there
– Tıpkı bir hayalet kasaba gibi, en iyi arkadaşların orada bile değildi
And the whole time, you realized you don’t even care
– Ve tüm bu zaman boyunca, umursamadığını bile fark ettin
When that alarm strikes seven like, goin’ on your feather-white
– Bu alarm yedi kez çaldığında, beyaz tüyüne gider gibi
Bed of white lies, last night was a set up
– Beyaz yalanların yatağı, dün gece bir set oldu
One, two
– Bir, iki

Are we dead, is this really red wine?
– Öldük mü, bu gerçekten kırmızı şarap mı?
Will you feel and live, die? Yeah
– Hissedecek ve yaşayacak mısın, ölecek misin? Evet
Take me back when I’m feelin’ stressed out
– Stresli hissettiğimde beni geri al
‘Cause it’s nearing that time
– Çünkü o zaman yaklaşıyor

I only showed up to tell you
– Sadece sana söylemek için geldim.
Everyone at this party’s a vampire
– Bu partideki herkes bir vampir
This ain’t red wine
– Bu kırmızı şarap değil.
We’re all food for the bloodsuckers
– Hepimiz kan emiciler için yemeğiz
Movin’ up under the moonlight
– Ay ışığının altında hareket ediyor
Like the vampires
– Vampirler gibi




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın