Down Low – Moonlight (Moon Mix) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Listen to these takes from the dark;
– Karanlıktan aldıklarını dinle.;
A mistress stranded in the park
– Metresi parkta mahsur kaldı
Underneath the larch she’s laying face down
– Karaçamın altında yüzüstü yatıyor.
On the ground without a sound
– Ses olmadan yerde
Her causal shoes and straps are nowhere to be found
– Nedensel ayakkabıları ve kayışları hiçbir yerde bulunamadı
What’s going down
– Ne olacak
How can this be respectfully, but yes she’s history
– Bu nasıl saygılı olabilir, ama evet o tarih
So many things in this world that she’ll never see
– Bu dünyada asla göremeyeceği o kadar çok şey var ki
But the mistress seems thight holding her purse to the right
– Ama metresi çantasını sağda tutuyor gibi görünüyor.
Deep in the moonlight at night
– Gece ay ışığının derinliklerinde

In the late night mist a dead cold body lays adrift
– Gece geç saatlerde sis içinde ölü bir soğuk vücut başıboş bırakır
Standing bold you stubble over now and take a whiff
– Cesurca duruyorsun, şimdi anızlanıyorsun ve bir nefes alıyorsun
Fear comes inside your brain, feel the brain and the sane
– Korku beyninin içine girer, beyni ve aklı başında hisseder
Hair standing straight
– Saç düz duruyor
Tramadie goose bumps starts to drain
– Tramadie tüylerim diken diken olmaya başladı
Gently you reach out for the corpse
– Yavaşça cesede uzanıyorsun.
In the orpse, who can it be waiting, standing in remorse
– Orpse’de, kim bekliyor olabilir, pişmanlık içinde duruyor olabilir
Could it be a victim stabbed by a knife in the knight
– Şövalyede bıçakla bıçaklanmış bir kurban olabilir mi
Or a lonely lover or a suicided wife
– Ya da yalnız bir sevgili ya da intihar eden bir eş

I want you, I want you to know
– Seni istiyorum, bilmeni istiyorum
That there’s a light, a light at the end of the road
– Yolun sonunda bir ışık, bir ışık olduğunu
I’m frightened I’m scared and I don’t know what to do
– Korkuyorum korkuyorum ve ne yapacağımı bilmiyorum
(Don’t go!), darkness coming after you!
– (Gitme!), karanlık peşinizden geliyor!

I want you, I want you to know
– Seni istiyorum, bilmeni istiyorum
That there’s a light, a light at the end of the road
– Yolun sonunda bir ışık, bir ışık olduğunu
I’m frightened I’m scared and I don’t know what to do
– Korkuyorum korkuyorum ve ne yapacağımı bilmiyorum
(Don’t go!), darkness coming after you!
– (Gitme!), karanlık peşinizden geliyor!

Threw the bushes stalks a masked man
– Çalıları attı maskeli bir adamın saplarını
Blood on his hand after fulfilling his evil plan
– Şeytani planını gerçekleştirdikten sonra elindeki kan
He’s head back to his normal life
– Normal hayatına dön o
Back to his home which is nice and his wife
– Güzel olan evine ve karısına
Just to be precise
– Sadece kesin olmak gerekirse
As he walks he starts to remenice
– O yürür gibi o remenice başlar
About the mistress fell in his deadly kiss
– Metresi hakkında ölümcül öpücüğüne düştü
Now see the darkness shining from his eyesight
– Şimdi onun gözünden parlayan karanlığı gör
These are the takes steaming, beaming, from the moonlight
– Bunlar, ay ışığından gelen buharlı, parıldayan çekimlerdir.

In the early morning rain, raindrops across my pane
– Sabahın erken saatlerinde yağmur, bölmemde yağmur damlaları
Feeling fear, I wish over to see what’s to gain
– Korkuyu hissederek, neyin kazanılacağını görmek istiyorum.
Revealing is the sign, in my mind, it designs
– Açığa çıkarmak, aklımda tasarladığı işarettir.
Uncontrollable, vicious sightenings in the crime
– Suç olarak kontrol edilemez, vahşi sightenings
I’m in a state if grieving, for this human being
– Bu insan için yas tutan bir durumdayım.
Standing dazed I can’t believe what I’m seeing
– Şaşkın duruyorum gördüklerime inanamıyorum.
U better never walk alone by yourself in the park
– Parkta tek başına yürümesen iyi edersin.
These are the tragic takes drifting from the deep dark!
– Bunlar derin karanlıktan sürüklenen trajik çekimler!

I want you, I want you to know
– Seni istiyorum, bilmeni istiyorum
That there’s a light, a light at the end of the road
– Yolun sonunda bir ışık, bir ışık olduğunu
I’m frightened I’m scared and I don’t know what to do
– Korkuyorum korkuyorum ve ne yapacağımı bilmiyorum
(Don’t go!), darkness coming after you!
– (Gitme!), karanlık peşinizden geliyor!

Oo you won’t know, you won’t know what to do
– Oo bilmeyeceksin, ne yapacağını bilemeyeceksin
Ooh when darkness’s after you
– Karanlık peşindeyken

Oo you won’t know, you won’t know what to do
– Oo bilmeyeceksin, ne yapacağını bilemeyeceksin
Ooh when darkness’s after you
– Karanlık peşindeyken

I’m frightened I’m scared and i don’t know what to do
– Korkuyorum korkuyorum ve ne yapacağımı bilmiyorum
(Don’t go!), darkness coming after you!
– (Gitme!), karanlık peşinizden geliyor!

I want you, I want you to know
– Seni istiyorum, bilmeni istiyorum
That there’s a light, a light at the end of the road
– Yolun sonunda bir ışık, bir ışık olduğunu
I’m frightened I’m scared and I don’t know what to do
– Korkuyorum korkuyorum ve ne yapacağımı bilmiyorum
(Don’t go!), darkness coming after you!
– (Gitme!), karanlık peşinizden geliyor!

And now that the end of the story
– Ve şimdi bu hikayenin sonu
Beware when you walk in to the shadows of night
– Gece gölgeler için yürümek dikkat
Deep inside of the Moonlight
– Ay ışığının derinliklerinde




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın