Dr. Alban – It’s My Life İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

It’s my life, take it or leave it, set me free
– Bu benim hayatım, al ya da bırak, beni serbest bırak
What’s that crap papa, know it all?
– Bu boktan baba da ne, biliyor musun?
I got my own life, you got your own life
– Benim kendi hayatım var, senin de kendi hayatın var.
Live your own life and set me free
– Kendi hayatını yaşa ve beni özgür bırak
Mind your own business and leave my business
– Kendi işine bak ve işimi bırak
You know everything, papa know it all
– Her şeyi biliyorsun, baba her şeyi biliyor
Very little knowledge is dangerous
– Çok az bilgi tehlikelidir

Stop bugging me, stop bothering me
– Beni rahat bırak, rahatsız etme beni
Stop bugging me, stop forcing me
– Beni rahatsız etmeyi bırak, beni zorlamayı bırak
Stop fighting me, stop killing me
– Benimle savaşmayı bırak, beni öldürmeyi bırak
It’s my life
– Bu benim hayatım

(It’s my life)
– (Bu benim hayatım)
It’s my life my worries
– Bu benim hayatım benim endişelerim
(It’s my life)
– (Bu benim hayatım)
It’s my life my problems
– Bu benim hayatım benim problemlerim
(It’s my life)
– (Bu benim hayatım)
It’s my life my worries
– Bu benim hayatım benim endişelerim
(It’s my life)
– (Bu benim hayatım)
It’s my life my problems
– Bu benim hayatım benim problemlerim
(It’s my life)
– (Bu benim hayatım)

Do you understand? I live the way I want to live
– Anlıyor musun? Yaşamak istediğim gibi yaşıyorum
I make decisions day and night
– Gece gündüz karar veririm
Show me signs and good examples
– Bana işaretleri ve iyi örnekleri göster
Stop telling people how to run your business
– İnsanlara işinizi nasıl yöneteceğinizi söylemeyi bırakın
Take a trip to east and west
– Doğu ve batıya bir gezi yapın
You’ll find that you don’t know anything
– Hiçbir şey bilmediğini göreceksin.

Everyone’s getting tired of you
– Herkes senden sıkılıyor.
Sometimes you have to look and listen
– Bazen bakmak ve dinlemek zorunda
You can even learn from me
– Benden bile öğrenebilirsin.
Little knowledge is dangerous, it’s my life
– Çok az bilgi tehlikelidir, bu benim hayatım

(It’s my life)
– (Bu benim hayatım)
It’s my life my worries
– Bu benim hayatım benim endişelerim
(It’s my life)
– (Bu benim hayatım)
It’s my life my problems
– Bu benim hayatım benim problemlerim
(It’s my life)
– (Bu benim hayatım)
It’s my life my worries
– Bu benim hayatım benim endişelerim
(It’s my life)
– (Bu benim hayatım)
It’s my life my problems
– Bu benim hayatım benim problemlerim
(It’s my life)
– (Bu benim hayatım)

Set me free, so you bed, so you lie
– Beni özgür bırak, ben de yatağa sen çok yalancısın
What you see is what you get
– Ne görmek ne olsun
Listen to people and sort things out
– İnsanları dinle ve işleri hallet
Things I do, I do them no more
– Yaptığım şeyler, artık yapmıyorum
Things I say, I say them no more
– Söylediğim şeyler, artık söylemiyorum
Changes come once in life
– Değişiklikler hayatta bir kez gelir

Stop bugging me, stop bothering me
– Beni rahat bırak, rahatsız etme beni
Stop bugging me, stop forcing me
– Beni rahatsız etmeyi bırak, beni zorlamayı bırak
Stop fighting me, stop killing me
– Benimle savaşmayı bırak, beni öldürmeyi bırak
Stop telling me, stop seeing me, it’s my life
– Bana söylemeyi bırak, beni görmeyi bırak, bu benim hayatım

(It’s my life)
– (Bu benim hayatım)
It’s my life my worries
– Bu benim hayatım benim endişelerim
(It’s my life)
– (Bu benim hayatım)
It’s my life my problems
– Bu benim hayatım benim problemlerim
(It’s my life)
– (Bu benim hayatım)
It’s my life my worries
– Bu benim hayatım benim endişelerim
(It’s my life)
– (Bu benim hayatım)
It’s my life my problems
– Bu benim hayatım benim problemlerim
(It’s my life)
– (Bu benim hayatım)
It’s my life
– Bu benim hayatım
(It’s my life)
– (Bu benim hayatım)
It’s my life
– Bu benim hayatım
(It’s my life)
– (Bu benim hayatım)
(It’s my life)
– (Bu benim hayatım)

(It’s my life)
– (Bu benim hayatım)
Stop fighting me, stop bugging me
– Benimle kavga etmeyi bırak, beni rahatsız etmeyi bırak
(It’s my life)
– (Bu benim hayatım)
Stop forcing me, stop killing me
– Beni zorlamayı bırak, beni öldürmeyi bırak
(It’s my life)
– (Bu benim hayatım)
It’s my life, it’s my life
– Bu benim hayatım, bu benim hayatım
(It’s my life)
– (Bu benim hayatım)
Stop fighting me, stop bugging me
– Benimle kavga etmeyi bırak, beni rahatsız etmeyi bırak
(It’s my life)
– (Bu benim hayatım)
Stop forcing me, stop killing me
– Beni zorlamayı bırak, beni öldürmeyi bırak
(It’s my life)
– (Bu benim hayatım)
It’s my life
– Bu benim hayatım
(It’s my life)
– (Bu benim hayatım)




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın