Dua Lipa – Future Nostalgia İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Future
– Gelecek
(Future nostalgia)
– (Gelecek nostalji)
(Future nostalgia)
– (Gelecek nostalji)
(Future nostalgia)
– (Gelecek nostalji)

You want a timeless song
– Zamansız bir şarkı istiyorsun
I wanna change the game
– Oyunu değiştirmek istiyorum.
Like modern architecture
– Modern mimari gibi
John Lautner coming your way
– John Lautner sana doğru geliyor
I know you like this beat
– Bu ritmi sevdiğini biliyorum
‘Cause Jeff been doing the damn thing
– Çünkü Jeff lanet şeyi yapıyordu.
You wanna turn it up loud
– Yüksek sesle açmak ister misin
“Future Nostalgia” is the name (Future nostalgia)
– “Gelecek nostalji” adıdır (gelecek nostalji)

I know you’re dying trying to figure me out
– Beni anlamaya çalışırken öldüğünü biliyorum.
My name’s on the tip of your tongue, keep running your mouth
– Benim adım dilinin ucunda, ağzını çalıştırmaya devam et
You want the recipe, but can’t handle my sound
– Tarifi istiyorsun ama sesimle başa çıkamıyorsun.
My sound, my sound (Future)
– Benim sesim, benim sesim (gelecek)

(Future nostalgia)
– (Gelecek nostalji)
No matter what you do, I’m gonna get it without ya (Future nostalgia)
– Ne yaparsan yap, sensiz alacağım (gelecekteki nostalji)
I know you ain’t used to a female alpha (No way, no way, future nostalgia)
– Bir kadın alfaya alışkın olmadığını biliyorum (hiçbir şekilde, hiçbir şekilde, gelecekteki nostalji)
No matter what you do, I’m gonna get it without ya (Future nostalgia)
– Ne yaparsan yap, sensiz alacağım (gelecekteki nostalji)
I know you ain’t used to a female alpha (No way, no way, future nostalgia)
– Bir kadın alfaya alışkın olmadığını biliyorum (hiçbir şekilde, hiçbir şekilde, gelecekteki nostalji)

Can’t beat a Rolling Stone
– Bir Rolling Stone yenemezsin
If you live in a glass house (Future nostalgia)
– Bir cam evde yaşıyorsanız (gelecekteki nostalji)
You keep on talking that talk
– Konuşmak için konuşmaya devam et
One day, you gonna blast out
– Bir gün, patlayacak
You can’t be bitter if I’m out here showing my face (Future nostalgia)
– Burada yüzümü gösterirsem acı çekemezsin (gelecekteki nostalji)
You want what now looks like
– Şimdi neye benzediğini istiyorsun
Let me give you a taste
– Sana bir tat vereyim

I know you’re dying trying to figure me out
– Beni anlamaya çalışırken öldüğünü biliyorum.
My name’s on the tip of your tongue, keep running your mouth
– Benim adım dilinin ucunda, ağzını çalıştırmaya devam et
You want the recipe, but can’t handle my sound
– Tarifi istiyorsun ama sesimle başa çıkamıyorsun.
My sound, my sound (Future)
– Benim sesim, benim sesim (gelecek)

(Future nostalgia)
– (Gelecek nostalji)
No matter what you do, I’m gonna get it without ya (Future nostalgia)
– Ne yaparsan yap, sensiz alacağım (gelecekteki nostalji)
I know you ain’t used to a female alpha (No way, no way, future nostalgia)
– Bir kadın alfaya alışkın olmadığını biliyorum (hiçbir şekilde, hiçbir şekilde, gelecekteki nostalji)
No matter what you do, I’m gonna get it without ya (Future nostalgia)
– Ne yaparsan yap, sensiz alacağım (gelecekteki nostalji)
I know you ain’t used to a female alpha (No way, no way, future nostalgia)
– Bir kadın alfaya alışkın olmadığını biliyorum (hiçbir şekilde, hiçbir şekilde, gelecekteki nostalji)

You can’t get with this, if you ain’t built for this
– Eğer bunun için inşa edilmediysen, bununla başa çıkamazsın
You can’t get with this, if you ain’t built for this
– Eğer bunun için inşa edilmediysen, bununla başa çıkamazsın
I can’t build you up, if you ain’t tough enough
– Eğer yeterince sert değilsen, seni inşa edemem
I can’t teach a man how to wear his pants (Hah)
– Bir erkeğe pantolonunu nasıl giyeceğini öğretemiyorum (Hah)

I know you’re dying trying to figure me out
– Beni anlamaya çalışırken öldüğünü biliyorum.
My name’s on the tip of your tongue, keep running your mouth
– Benim adım dilinin ucunda, ağzını çalıştırmaya devam et
You want the recipe, but can’t handle my sound
– Tarifi istiyorsun ama sesimle başa çıkamıyorsun.
My sound, my sound (Future)
– Benim sesim, benim sesim (gelecek)

I know you’re dying trying to figure me out
– Beni anlamaya çalışırken öldüğünü biliyorum.
My name’s on the tip of your tongue, keep running your mouth
– Benim adım dilinin ucunda, ağzını çalıştırmaya devam et
You want the recipe, but can’t handle my sound
– Tarifi istiyorsun ama sesimle başa çıkamıyorsun.
My sound, my sound (Future)
– Benim sesim, benim sesim (gelecek)

(Future nostalgia)
– (Gelecek nostalji)
(Future nostalgia)
– (Gelecek nostalji)
(Future nostalgia)
– (Gelecek nostalji)
My sound, my sound, my sound (Future)
– Benim Ses, Ses, Ses (Gelecek)
(Future nostalgia)
– (Gelecek nostalji)




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın