Hey!
– Hey!
Yeah, let’s get to the point here
– Evet, buraya alalım
You love to disappoint me, don’t ya?
– Beni hayal kırıklığına uğratmayı seviyorsun, değil mi?
You tell me what I want, but ain’t no follow through
– Bana ne istediğimi söyle, ama sonuna kadar takip etme
You don’t follow through, no
– Sonuna kadar takip etmiyorsun, hayır
But if you only knew me
– Ama beni bir bilsen
The way you know my body, baby
– Bedenimi tanıma şeklin bebeğim.
Then I think maybe we could probably see this through
– Belki o zaman muhtemelen bu işi yapabiliriz bence
We could make it through, but
– Başarabiliriz ama
I’ve been thinking it’d be better
– Diye düşündüm daha iyi olurdu
If we didn’t know each other
– Eğer birbirimizi tanımıyor olsaydık
Then you go and make me feel okay
– O zaman git ve iyi hissetmemi sağla
Got me thinking it’d be better
– Daha iyi olacağını düşünmemi sağladı.
If we didn’t stay together
– Eğer birlikte kalmasaydık
Then you put your hands up on my waist
– Sonra ellerini belime koydun.
I know it’s really bad, bad, bad, bad, bad
– Çok kötü olduğunu biliyorum, kötü, kötü, kötü, kötü
Messing with my head, head, head, head, head
– Benim kafa, kafa, kafa, kafa, kafa karıştırıyor
We drive each other mad, mad, mad, mad, mad
– Birbirimizi delirtiyoruz, delirtiyoruz, delirtiyoruz, delirtiyoruz
But baby, that’s what makes us good in bed
– Ama bebeğim, bizi yatakta iyi yapan şey bu.
Please, come take it out on me, me, me, me, me
– Lütfen, gelip benden, benden, benden, benden, benden
I know it’s really bad, bad, bad, bad
– Biliyorum gerçekten kötü, kötü, kötü, kötü
But baby, that’s what makes us good in bed
– Ama bebeğim, bizi yatakta iyi yapan şey bu.
It’s bad
– Bu kötü
We drive each other mad
– Birbirimizi delirtiyoruz.
It might be kinda sad
– Biraz üzücü olabilir
But I think that’s what makes us good in bed
– Ama bence yatakta bizi iyi yapan şey bu
I dedicate this verse to (verse to)
– Bu ayeti (ayete) adıyorum.
All that good pipe in the moonlight
– Ay ışığındaki tüm o güzel boru
In the long nights where we did everything but talk it through
– Konuşmaktan başka her şeyi yaptığımız uzun gecelerde
That’s what we do, yeah (oh)
– Yaptığımız şey bu, Evet (oh)
You always let me down, boy (oh, oh)
– Beni hep hayal kırıklığına uğrattın evlat (oh, oh)
But when you’re going down, I get so up (so up)
– (Bu yüzden)bu yüzden ama sen yok olacaksın ne zaman alırım
Don’t know if I can find someone who do me like you do
– Beni senin gibi yapacak birini bulabilir miyim bilmiyorum.
I’ve been thinking it’d be better
– Diye düşündüm daha iyi olurdu
If we didn’t know each other (ah-ah-ah-ah)
– Eğer birbirimizi tanımıyor olsaydık (ah-ah-ah-ah)
Then you go and make me feel okay
– O zaman git ve iyi hissetmemi sağla
Got me thinking it’d be better
– Daha iyi olacağını düşünmemi sağladı.
If we didn’t stay together
– Eğer birlikte kalmasaydık
Then you put your hands up on my waist (ah-ha)
– Sonra ellerini belime koydun (ah-ha)
I know it’s really bad, bad, bad, bad, bad
– Çok kötü olduğunu biliyorum, kötü, kötü, kötü, kötü
Messing with my head, head, head, head, head
– Benim kafa, kafa, kafa, kafa, kafa karıştırıyor
We drive each other mad, mad, mad, mad, mad
– Birbirimizi delirtiyoruz, delirtiyoruz, delirtiyoruz, delirtiyoruz
But baby, that’s what makes us good in bed
– Ama bebeğim, bizi yatakta iyi yapan şey bu.
Please (Please), come take it out on me, me, me, me, me
– Lütfen (lütfen), hadi çıkar onu benden, benden, benden, benden, benden
I know it’s really bad, bad, bad, bad
– Biliyorum gerçekten kötü, kötü, kötü, kötü
But baby, that’s what makes us good in bed
– Ama bebeğim, bizi yatakta iyi yapan şey bu
It’s bad
– Bu kötü
We drive each other mad
– Birbirimizi delirtiyoruz.
It might be kinda sad
– Biraz üzücü olabilir
But I think that’s what makes us good in bed (that’s what makes us)
– Ama bence bizi yatakta iyi yapan şey bu (bizi yapan şey bu)
It’s bad (oh-oh)
– Bu kötü (oh-oh)
We drive each other mad (oh-oh)
– Birbirimizi delirtiyoruz (oh-oh)
It might be kinda sad
– Biraz üzücü olabilir
But I think that’s what makes us good in bed (that’s what)
– Ama bence bizi yatakta iyi yapan şey bu (işte bu)
(Ah)
– (Ah)
Yeah, we don’t know how to talk (mmm)
– Evet, nasıl konuşacağımızı bilmiyoruz.
But damn, we know how to talk
– Ama kahretsin, nasıl konuşacağımızı biliyoruz.
I know it’s really bad, bad, bad, bad, bad (ah)
– Biliyorum gerçekten kötü, kötü, kötü, kötü, kötü (ah)
Messing with my head, head, head, head, head (messing with my head)
– Kafamı karıştırmak, kafamı karıştırmak, kafamı karıştırmak (kafamı karıştırmak)
We drive each other mad, mad, mad, mad, mad
– Birbirimizi delirtiyoruz, delirtiyoruz, delirtiyoruz, delirtiyoruz
But baby, that’s what makes us good in bed
– Ama bebeğim, bizi yatakta iyi yapan şey bu.
Please (oh, please), come take it out on me, me, me, me, me
– Lütfen (Oh, lütfen), gel onu benden çıkar, ben, ben, ben, ben, ben
I know it’s really bad, bad, bad, bad
– Biliyorum gerçekten kötü, kötü, kötü, kötü
But baby, that’s what makes us good in bed (that’s what makes us good in bed)
– Ama bebeğim, bizi yatakta iyi yapan şey bu (bizi yatakta iyi yapan şey bu)
It’s bad
– Bu kötü
We drive each other mad
– Birbirimizi delirtiyoruz.
It might be kinda sad
– Biraz üzücü olabilir
But I think that’s what makes us good in bed (that’s what makes us)
– Ama bence bizi yatakta iyi yapan şey bu (bizi yapan şey bu)
It’s bad (mmm)
– Bu kötü (mmm)
We drive each other mad
– Birbirimizi delirtiyoruz.
It might be kinda sad
– Biraz üzücü olabilir
But I think that’s what makes us good in bed
– Ama bence yatakta bizi iyi yapan şey bu
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.