Daydreaming and I’m thinking of you
– Hayal kuruyorum ve seni düşünüyorum
Daydreaming and I’m thinking of you
– Hayal kuruyorum ve seni düşünüyorum
Daydreaming and I’m thinking of you
– Hayal kuruyorum ve seni düşünüyorum
Daydreaming and I’m thinking of you
– Hayal kuruyorum ve seni düşünüyorum
Day drinking just for something to do
– Sadece bir şeyler yapmak için gün içme
You know, I daydream until the late afternoon
– Öğleden sonraya kadar hayal kuruyorum.
Daydreaming and I’m thinking of you
– Hayal kuruyorum ve seni düşünüyorum
Day drinking just for something to do
– Sadece bir şeyler yapmak için gün içme
You know, I daydream until the late afternoon
– Öğleden sonraya kadar hayal kuruyorum.
And all I ever see inside is you
– Ve içimde gördüğüm tek şey sensin
Kaleidoscopic vision
– Kaleydoskopik görme
Maybe I should go and fix me some Berocca
– Belki gidip biraz Berocca hazırlamalıyım.
‘Cause I’m the real top drawer
– Çünkü ben en iyi çekmeceyim.
Going topper top, top, ’til I can’t speak proper
– Kaban ilk olacak kadar düzgün konuşabilirim
So do me a favour, say it’s over
– Bana bir iyilik yap ve bittiğini söyle.
So I can get busy getting sober
– Böylece ayılmakla meşgul olabilirim.
We used to get busy on my sofa
– Eskiden kanepemde meşguldük.
Now I sit on my own like
– Şimdi kendi başıma oturuyorum
Daydreaming and I’m thinking of you
– Hayal kuruyorum ve seni düşünüyorum
Day drinking just for something to do
– Sadece bir şeyler yapmak için gün içme
You know, I daydream until the late afternoon
– Öğleden sonraya kadar hayal kuruyorum.
Daydreaming and I’m thinking of you
– Hayal kuruyorum ve seni düşünüyorum
Day drinking just for something to do
– Sadece bir şeyler yapmak için gün içme
You know, I daydream until the late afternoon
– Öğleden sonraya kadar hayal kuruyorum.
And all I ever see inside is you
– Ve içimde gördüğüm tek şey sensin
It’s disappointing and anticlimactical
– Bu hayal kırıklığı ve anticlimactical
You read my messages but didn’t get back at all
– Mesajlarımı okudun ama hiç geri dönmedin.
But that’s the privilege of being beautiful
– Ama bu güzel olmanın ayrıcalığı
Dip below the surface like the springtime daffodils
– İlkbahar nergisleri gibi yüzeyin altına daldırın
And I’ve been sipping white lightning
– Ve beyaz şimşekleri yudumluyorum
And it’s very, very frightening
– Ve bu çok, çok korkutucu
Nothing in my daydreams is ever exciting
– Hayallerimdeki hiçbir şey heyecan verici değildir.
But what did I expect from you?
– Ama senden ne bekliyordum?
Didn’t anticipate what a beauty queen could do
– Bir güzellik kraliçesinin neler yapabileceğini tahmin etmemiştim.
Daydreaming and I’m thinking of you
– Hayal kuruyorum ve seni düşünüyorum
Day drinking just for something to do
– Sadece bir şeyler yapmak için gün içme
You know, I daydream until the late afternoon
– Öğleden sonraya kadar hayal kuruyorum.
Daydreaming and I’m thinking of you
– Hayal kuruyorum ve seni düşünüyorum
Day drinking just for something to do
– Sadece bir şeyler yapmak için gün içme
You know, I daydream until the late afternoon
– Öğleden sonraya kadar hayal kuruyorum.
And all I ever see inside is you
– Ve içimde gördüğüm tek şey sensin
Daydreaming and I’m thinking of you
– Hayal kuruyorum ve seni düşünüyorum
Daydreaming and I’m thinking of you
– Hayal kuruyorum ve seni düşünüyorum
Daydreaming and I’m thinking of you
– Hayal kuruyorum ve seni düşünüyorum
Daydreaming and I’m thinking of you
– Hayal kuruyorum ve seni düşünüyorum
Day drinking just for something to do
– Sadece bir şeyler yapmak için gün içme
You know, I daydream until the late afternoon
– Öğleden sonraya kadar hayal kuruyorum.
And all I ever see inside is you
– Ve içimde gördüğüm tek şey sensin
Daydreaming and I’m thinking of you
– Hayal kuruyorum ve seni düşünüyorum
Daydreaming and I’m thinking of you
– Hayal kuruyorum ve seni düşünüyorum
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.