I took the supermarket flowers from the windowsill
– Süpermarket çiçeklerini pencere eşiğinden aldım.
I threw the day old tea from the cup
– Bardaktan bir günlük çay attım.
Packed up the photo album Matthew had made
– Matthew’un yaptığı fotoğraf albümünü paketledim.
Memories of a life that’s been loved
– Sevilen bir hayatın anıları
Took the get well soon cards and stuffed animals
– Geçmiş olsun kartlarını ve doldurulmuş hayvanları aldım
Poured the old ginger beer down the sink
– Eski zencefilli birayı lavaboya döktüm.
Dad always told me, “Don’t you cry when you’re down”
– Babam bana hep, “Düştüğünde ağlama”derdi.
But mum, there’s a tear every time that I blink
– Ama anne, her göz kırpışımda bir gözyaşı var.
Oh I’m in pieces, it’s tearing me up, but I know
– Paramparça oldum, beni parçalıyor, ama biliyorum
A heart that’s broke is a heart that’s been loved
– Kırılan bir kalp, sevilen bir kalptir.
So I’ll sing Hallelujah
– Bu yüzden şükürler olsun diyeceğim.
You were an angel in the shape of my mum
– Annem gibi bir melektin.
When I fell down you’d be there holding me up
– Düştüğümde beni orada tutardın.
Spread your wings as you go
– İlerledikçe kanatlarını aç
And when God takes you back we’ll say Hallelujah
– Ve Tanrı seni geri aldığında Şükürler olsun diyeceğiz
You’re home
– Evdesin.
Fluffed the pillows, made the beds, stacked the chairs up
– Yastıkları kabarttı, yatakları yaptı, sandalyeleri yığdı
Folded your nightgowns neatly in a case
– Geceliklerinizi bir kasaya düzgünce katlayın
John says he’d drive then put his hand on my cheek
– John araba kullanacağını ve elini yanağıma koyacağını söyledi.
And wiped a tear from the side of my face
– Ve yüzümün yanından bir gözyaşı sildim
I hope that I see the world as you did ’cause I know
– Umarım dünyayı senin gibi görürüm çünkü biliyorum
A life with love is a life that’s been lived
– Sevgi dolu bir hayat yaşanmış bir hayattır
So I’ll sing Hallelujah
– Bu yüzden şükürler olsun diyeceğim.
You were an angel in the shape of my mum
– Annem gibi bir melektin.
When I fell down you’d be there holding me up
– Düştüğümde beni orada tutardın.
Spread your wings as you go
– İlerledikçe kanatlarını aç
And when God takes you back we’ll say Hallelujah
– Ve Tanrı seni geri aldığında Şükürler olsun diyeceğiz
You’re home
– Evdesin.
Hallelujah
– Şükür
You were an angel in the shape of my mum
– Annem gibi bir melektin.
You got to see the person I have become
– Benim haline geldiğim kişiyi görmelisin.
Spread your wings and I know
– Kanatlarını aç ve biliyorum
That when God took you back he said Hallelujah
– Tanrı seni geri aldığında Şükürler olsun dedi.
You’re home
– Evdesin.

Ed Sheeran – Supermarket Flowers (Live At The Brits) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.