(Everything Foreign, haha)
– (Her şey Yabancı, haha)
Siento un peso en los hombros, sin ir para el gimnasio
– Omuzlarımda bir ağırlık hissediyorum, spor salonuna gitmiyorum
Calambre en mi corazón, tú eras mi potasio
– Kalbimdeki kramp, sen benim potasyumumdun
Mi reina llega ya, que tú estás lejos del palacio
– Kraliçem çoktan geliyor, saraydan çok uzaktasın.
Tú no eres astronauta pa’ estar pidiendo espacio
– Uzay istemek için astronot değilsin
Cansancio, siento en mi corazón
– Yorgunluk, kalbimde hissediyorum
Tu pelo lacio en mi cabeza cuando prendo un blunt
– Bir künt açtığımda kafamdaki düz saçların
Grisáceo son los días cuando no te veo
– Grimsi seni görmediğim günlerdir
Me doy dos palos y te pienso en medio del teteo
– Kendime iki sopa veriyorum ve seni teteonun ortasında düşünüyorum
No quieren que te vean conmigo, yo te lo creo
– Seni benimle görmek istemiyorlar, sana inanıyorum
De lejo’ yo te observo como arte en un museo
– De lejo’ Seni bir müzede sanat gibi izliyorum
Baby coge el celular, que yo solo quiero hablarte
– Bebeğim cep telefonunu al, sadece seninle konuşmak istiyorum
De frente, tú sabes que no buceo
– Ön tarafta, dalmadığımı biliyorsun.
Me tienen preso todas tus memorias, yo me siento en Alcatraz
– Beni tüm anılarını hapsettiler, Alcatraz’da hissediyorum
Me dijo hablamo’ el martes, hace tres martes atrás
– Salı günü, üç Salı önce konuştuğumuzu söyledi.
Me tiene en la cabina dedicándote letras
– Beni kulübede sana şarkı sözleri ithaf ediyor.
Tú vas pa’ donde sea, de ese culo voy detrás
– Sen bir yere git, ben o kıçın peşinden gidiyorum.
Caras vemo’, corazones no sabemos
– Vemo’ yüzler, bilmediğimiz kalpler
Dime ¿porque tú no estás aquí?
– Söylesene, neden burada değilsin?
Ahora quemo, y cada phillie que me doy solamente me recuerda a ti
– Şimdi yanıyorum ve kendime verdiğim her phillie bana sadece seni hatırlatıyor
¿Qué hacemo’? yo le pregunté eso mismo
– Ne yapıyoruz? ben de ona aynı şeyi sordum.
¿Y sabe lo que me dijo a mi? que veremo’, yeah, yeah
– Ve bana ne dedi biliyor musun? ne göreceğiz, evet, evet
Qué veremos ni de que, si yo sé que yo pequé
– Günah işlediğimi bilsem ne göreceğiz ya da ne göreceğiz
Me dijo no somos Migos, el amor no es de tres
– Bana Migos olmadığımızı söyledi, aşk üç değil
Que mejor quedemo’ como amigos antes de que
– Daha önce arkadaş olarak kalsak iyi olur.
Tú me coja’ odio y de toda la redes me bloquee
– Beni beceriyorsun’ nefret ve tüm ağlar beni engelliyor
Que tú ere’ así rencorosa
– Bu kadar kindar olduğunu
Cuando me dice tóxico, le digo venenosa
– Bana zehirli dediğinde, ona zehirli diyorum
De tanto que ha pasado no me cree ninguna cosa
– O kadar çok şey oldu ki bana hiçbir şeye inanmıyor
De tanto que ha pasado no siente espina de la rosa
– O kadar çok şey oldu ki gülün dikeni hissetmiyor
Y es que tú nunca me decía na’, no soy adivino
– Ve bana hiç söylemedin, ben falcı değilim
Puso un par de huevo, por eso yo nunca opino
– Birkaç yumurta bıraktı, bu yüzden asla hayal kurmam
Ya yo vi que el karma es como un remolino
– Karmanın bir girdap gibi olduğunu zaten gördüm
Yo no soy el mismo de cuándo nos conocimo’
– Tanıştığımız zamanki gibi değilim.”
Caras vemo’, corazones no sabemos
– Vemo’ yüzler, bilmediğimiz kalpler
Dime ¿porque tu no estás aquí?
– Neden burada olmadığını söyle?
Ahora quemo, y cada phillie que me doy solamente me recuerda a ti
– Şimdi yanıyorum ve kendime verdiğim her phillie bana sadece seni hatırlatıyor
¿Qué hacemo’? yo le pregunté eso mismo
– Ne yapıyoruz? ben de ona aynı şeyi sordum.
¿Tú sabe lo que me dijo a mi? que veremo’, yeah
– Bana ne dedi biliyor musun? ne göreceğiz, evet
(Que veremo’)
– (Ne göreceğiz’)
Eladio Carrión – Caras Vemos İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.