Yeah
– Evet
Hay día’ bueno’, hay día’ malo’
– ‘İyi’ bir gün var, ‘kötü’ bir gün var
Hay día’ que quisiera solo desaparecer
– Kaybolmak istediğim bir gün var.
Borrar las rede’ y apagar el cel
– Ağları silin ve hücreyi kapatın
Y como Forrest, pa’l carajo yo correr
– Ve Forrest gibi, tanrı aşkına koşuyorum
A un lugar donde no me puedan ver
– Beni göremedikleri bir yere
Sin tenerme que esconder, donde me van a entender
– Beni saklamak zorunda kalmadan, beni anlayacakları yerde
A un lugar donde yo puedo ser
– Olabileceğim bir yere
La mejor versión de mí que me falta por conocer (No)
– Bilmem gereken en iyi versiyonum (Değil)
Hay días que quisiera compartir con par de gente
– Paylaşmak için bir kaç kişi ile istiyorum gün vardır
Que ya no están a mi lado
– Artık yanımda olmayan
Hay días que yo reflexiono
– Yansıttığım günler var
Le pido perdón a Dio’ por todo’ mis pecado’
– Tüm günahlarım için Dio’dan af diliyorum.
Hay día’ que yo siento la presión, como un atleta NCAA becado
– NCAA alimi bir sporcu gibi baskıyı hissettiğim bir gün var.
Y hay día’ que ni yo me los disfruto
– Ve onlardan hoşlanmadığım bir gün bile var.
Porque vivo demasiado en el pasado
– Çünkü geçmişte çok fazla yaşıyorum.
Está cabrón sentir que tiene’ nada teniéndolo todo
– Hiçbir şey her şeyi olan var gibi hissetmek çok zor
Un cuarto lleno ‘e gente, como sea me siento solo
– İnsanlarla dolu bir oda, her neyse yalnız hissediyorum
Alexi’ y Fido, a la compe yo le pasé el rolo
– Alexi ve Fido, yarışmaya katıldım.
Se olvidaron de la música, pendiente’ a lo’ follow
– Müziği unuttular, ‘bir lo’ takip etmeyi beklediler
Ahora mi carro tiene más caballo’ que la tienda ‘e Polo
– Artık arabamda dükkandan daha fazla at var. e Polo
Supe siempre que yo era especial, como un Charizard holo
– Charizard holosu gibi özel olduğumu hep biliyordum.
Y nunca me olvido de to’ los caído’
– Ve asla unutmam ‘düşenleri’
Pienso en cada uno de ello’ cada ve’ que enrolo
– Her birini ‘her seferinde’ düşünüyorum
Hay día’ bueno’, hay día’ malo’
– ‘İyi’ bir gün var, ‘kötü’ bir gün var
Hay día’ que quisiera solo desaparecer
– Kaybolmak istediğim bir gün var.
Borrar las rede’ y apagar el cel
– Ağları silin ve hücreyi kapatın
Y como Forrest, pa’l carajo yo correr
– Ve Forrest gibi, tanrı aşkına koşuyorum
A un lugar donde no me puedan ver
– Beni göremedikleri bir yere
Sin tenerme que esconder, donde me van a entender
– Beni saklamak zorunda kalmadan, beni anlayacakları yerde
A un lugar donde yo puedo ser
– Olabileceğim bir yere
Yeah
– Evet
A vece’ siento que no siento (No siento)
– Bir vece ‘ hissetmediğimi hissediyorum (hissetmiyorum)
Digo que estoy bien, pero me miento (Me miento)
– İyiyim diyorum ama yalan söylüyorum (yalan söylüyorum)
Me ven mal y se ponen contento’ (Contento’)
– Kötü görünüyorlar ve mutlu oluyorlar ‘ (Mutlu’)
Por eso la tengo debajo ‘el asiento (Asiento)
– Bu yüzden koltuğun altına koydum.
Si no soy el mismo, pues, lo siento (Lo siento)
– Eğer ben aynı değilsem, özür dilerim (Özür dilerim)
No quieren amistad, solo quieren por ciento
– Arkadaşlık istemiyorlar, sadece yüzde istiyorlar.
Tengo pana’ que no le’ puedo enviar ni un fuckin’ mensaje ‘e texto
– Sana bir mesaj bile gönderemediğim bir mesajım var.
Porque donde están no llega la señal
– Çünkü bulundukları yere sinyal gelmiyor.
A vece’ yo picheo el afecto, no sé amar
– Bir vece ‘ İ piceo sevgi, nasıl seveceğimi bilmiyorum
Porque tengo miedo de que to’ termine mal
– Çünkü bunun kötü sonuçlanmasından korkuyorum.
Y del tiempo, porque despué’ no se va a recuperar
– Ve zaman, çünkü daha sonra ‘iyileşmeyecek
Y yo tengo amistade’ que se acaban de virar
– Ve yeni dönmüş dostluklarım var.
Que ante’ me decían que eran sangre en mi canal
– Bana kanalımda kan olduğunu söylemeden önce
Y luego me patearon al final, como un penal
– Sonra da beni penaltı gibi tekmelediler.
Pero el bote nunca para, no, siempre hay que remar
– Ama tekne asla durmaz, hayır, her zaman kürek çekmek zorundasın
Yo solamente acelero, yo no sé frenar
– Sadece hızlanıyorum, nasıl fren yapacağımı bilmiyorum.
Y mañana es otro día, otro más pa’ superar
– Ve yarın başka bir gün, üstesinden gelmek için başka bir gün
Todo nuestro pasado y tratar de disfrutar
– Tüm geçmişimiz ve zevk almaya çalışın
De las cosa’ más pequeña’ que la vida nos regala
– Hayatın bize verdiği ‘en küçük’ şeylerden
No las vemo’ a vece’, por eso llega la vibra mala
– Onları ‘bir vece’ görmüyoruz, bu yüzden kötü vibe geliyor
Las palabra’ son las ala’, pero también son la’ bala’
– Kelimeler ‘kanatlardır’, ama aynı zamanda ‘mermi’ dir.
Que fluyen como la pluma, pero cortan como daga
– Tüy gibi akıyor ama hançer gibi kesiliyor
Quería mis billete’ azule’, como el uniforme ‘e Dalla’
– Mavi biletimi istedim, e Dalla üniforması gibi.
Ahora solo quiero un sueño sin pastilla’ recetada’, yeah
– Şimdi sadece reçeteli hapsız bir rüya istiyorum, evet
(Hay día’ bueno’, hay día’ malo’
– (‘İyi’ bir gün var, ‘kötü’ bir gün var
Borrar las rede’ y apagar el cel
– Ağları silin ve hücreyi kapatın
Correr
– Koşmak
A un lugar donde no me puedan ver
– Beni göremedikleri bir yere
A un lugar donde yo puedo ser
– Olabileceğim bir yere
No me puedo—)
– Ben—miyim)
Eladio Carrion – Sauce Boy Freestyle 5 İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.