Drinking in the morning sun
– Sabah güneşinde içmek
Blinking in the morning sun
– Sabah güneşinde yanıp sönüyor
Shaking off a heavy one
– Ağır bir sallayarak
Heavy like a loaded gun
– Dolu bir silah gibi ağır
What made me behave that way?
– Ne bu şekilde davranması beni?
Using words I never say
– Asla söylemediğim kelimeleri kullanarak
I can only think it must be love
– Sadece aşk olduğunu düşünebilirim.
Oh anyway, it’s looking like a beautiful day
– Her neyse, güzel bir güne benziyor.
Someone tell me how I feel
– Nasıl hissettiğimi söyleyecek biri
It’s silly wrong, but vivid right
– Aptalca yanlış, ama canlı doğru
Oh, kiss me like a final meal
– Oh, son yemek gibi öp beni
Yeah, kiss me like we die tonight
– Evet, bu gece ölür gibi öp beni
‘Cause holy cow, I love your eyes
– Çünkü kutsal inek, gözlerini seviyorum
And only now I see the light
– Ve sadece şimdi ışığı görüyorum
Yeah, lying with you half awake
– Evet, yarı uykusuz yatarken
Oh, anyway, it’s looking like a beautiful day
– Her neyse, güzel bir güne benziyor.
When my face is chamois creased
– Yüzüm güderi buruştuğunda
If you think I wink, I did
– Göz kırptığımı düşünüyorsan, göz kırptım.
Laugh politely at repeats
– Tekrarlara kibarca gülün
Yeah, kiss me when my lips are thin
– Evet, dudaklarım inceyken öp beni
‘Cause holy cow, I love your eyes
– Çünkü kutsal inek, gözlerini seviyorum
And only now I see the light
– Ve sadece şimdi ışığı görüyorum
Yeah, lying with you half awake
– Evet, yarı uykusuz yatarken
Stumbling over what to say
– Ne söyleyeceğine tökezleyerek
Well, anyway, it’s looking like a beautiful day
– Her neyse, güzel bir güne benziyor.
So throw those curtains wide
– Bu yüzden perdeleri geniş aç
One day like this a year would see me right
– Yılda böyle bir gün beni haklı görürdü.
Throw those curtains wide
– Perdeleri geniş aç.
One day like this a year would see me right
– Yılda böyle bir gün beni haklı görürdü.
Throw those curtains wide
– Perdeleri geniş aç.
One day like this a year would see me right
– Yılda böyle bir gün beni haklı görürdü.
Throw those curtains wide
– Perdeleri geniş aç.
One day like this a year would see me right for life
– Yılda böyle bir gün beni ömür boyu haklı görürdü.
Throw those curtains wide ‘Cause holy cow, I love your eyes
– Perdeleri geniş aç Çünkü kutsal inek, gözlerini seviyorum
One day like this a year would see me right And only now I see the light
– Bir yıl böyle bir gün beni doğru görürdü Ve sadece şimdi ışığı görüyorum
Throw those curtains wide ‘Cause holy cow, I love your eyes
– Perdeleri geniş aç Çünkü kutsal inek, gözlerini seviyorum
One day like this a year would see me right And only now I see the light
– Bir yıl böyle bir gün beni doğru görürdü Ve sadece şimdi ışığı görüyorum
Throw those curtains wide
– Perdeleri geniş aç.
One day like this a year would see me right
– Yılda böyle bir gün beni haklı görürdü.
Throw those curtains wide
– Perdeleri geniş aç.
One day like this a year would see me right
– Yılda böyle bir gün beni haklı görürdü.
Throw those curtains wide
– Perdeleri geniş aç.
One day like this a year would see me right
– Yılda böyle bir gün beni haklı görürdü.
Throw those curtains wide
– Perdeleri geniş aç.
One day like this a year would see me right
– Yılda böyle bir gün beni haklı görürdü.
Throw those curtains wide
– Perdeleri geniş aç.
One day like this a year would see me right
– Yılda böyle bir gün beni haklı görürdü.
Throw those curtains wide
– Perdeleri geniş aç.
One day like this a year would see me right
– Yılda böyle bir gün beni haklı görürdü.
Throw those curtains wide
– Perdeleri geniş aç.
One day like this a year would see me right
– Yılda böyle bir gün beni haklı görürdü.
Throw those curtains wide
– Perdeleri geniş aç.
One day like this a year would see me right
– Yılda böyle bir gün beni haklı görürdü.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.