I had a lot of love for the docks, for the ocean
– Rıhtımlara, okyanusa çok düşkündüm.
And I had a lot of love for the beach where I believe in something
– Ve bir şeye inandığım plaj için çok fazla sevgim vardı
And I had a car and I went too far
– Ve bir arabam vardı ve çok ileri gittim
And you took me there
– Ve sen beni oraya götürdün
And I had a lot of love for the cops, before they got here
– Ve onlar gelmeden önce polislere çok aşıktım.
I’m headed home
– Eve gidiyorum
I told you so
– Ben demiştim
I told you so, so why are we not moving no more?
– Sana söylemiştim, neden artık taşınmıyoruz?
I’m headed home
– Eve gidiyorum
Let them know
– Onlara haber ver
I said, I’m going, I’m going, I’m going
– Dedim ki, gidiyorum, gidiyorum, gidiyorum
Because I’ve had so much for so long
– Çünkü uzun zamandır çok şey yaşadım.
I don’t know how to get back up
– Geri almak için nasıl bilmiyorum
Yes I’ve had so much for so long
– Evet, uzun zamandır çok şey yaşadım.
That I don’t know, I don’t know
– Bilmiyorum, bilmiyorum
No more, no more, no more, no more
– Daha fazla, daha fazla, daha fazla, daha fazla
I said get back up
– Dedim geri kalk
Get back up, baby
– Geri almak, bebek
No more, no more, no more
– Daha fazla, daha fazla, daha fazla
I said get back up
– Dedim geri kalk
Get back up, baby
– Geri almak, bebek
I used to want your bad
– Eskiden senin kötülüğünü isterdim.
Now I’ve had what I wanted
– Şimdi istediğimi elde ettim.
With money on my mind
– Aklımda para ile
I’m doing time, by the ocean
– Okyanus kenarında vakit geçiriyorum.
I still have my car
– Hala arabam yok
I go too far
– Çok ileri gidiyorum
You take me there
– Beni Al
And if I give it up, will you pick me up
– Ve eğer vazgeçersem, beni alır mısın
And still take me there?
– Ve hala beni oraya götürüyor musun?
I’m headed home
– Eve gidiyorum
I told you so
– Ben demiştim
I told you so, so why are we not moving no more?
– Sana söylemiştim, neden artık taşınmıyoruz?
I’m headed home
– Eve gidiyorum
Let them know
– Onlara haber ver
I said, I’m going, I’m going, I’m going
– Dedim ki, gidiyorum, gidiyorum, gidiyorum
Because I’ve had so much for so long
– Çünkü uzun zamandır çok şey yaşadım.
I don’t know how to get back up
– Geri almak için nasıl bilmiyorum
Yes I’ve had so much for so long
– Evet, uzun zamandır çok şey yaşadım.
That I don’t know, I don’t know
– Bilmiyorum, bilmiyorum
No more, no more, no more, no more
– Daha fazla, daha fazla, daha fazla, daha fazla
I said get back up
– Dedim geri kalk
Get back up, baby
– Geri almak, bebek
No more, no more, no more
– Daha fazla, daha fazla, daha fazla
I said get back up
– Dedim geri kalk
Get back up, baby
– Geri almak, bebek
I used to want you bad
– İstediğim kötü
Look where I’m at
– Bak Neredeyim
I used to want you bad
– İstediğim kötü
I used to want you bad
– İstediğim kötü
Look where I’m at
– Bak Neredeyim
I used to want you bad
– İstediğim kötü
Going faster
– Daha hızlı gidiyor
I used to want you bad
– İstediğim kötü
Look where I’m at (going fast)
– Nerede olduğuma bak (hızlı gidiyor)
I used to want you bad
– İstediğim kötü
Going faster
– Daha hızlı gidiyor
I used to want you bad
– İstediğim kötü
Look where I’m at
– Bak Neredeyim
Going faster (can you hear the silence?)
– Daha hızlı gidiyor (sessizliği duyabiliyor musun?)
Going fast
– Hızlı gidiyor
I used to want you bad
– İstediğim kötü
Look where I’m at
– Bak Neredeyim
Going faster (can you hear the silence?)
– Daha hızlı gidiyor (sessizliği duyabiliyor musun?)
Going fast
– Hızlı gidiyor
I used to want you bad
– İstediğim kötü
Look where I’m at
– Bak Neredeyim
Going faster (can you hear the silence?)
– Daha hızlı gidiyor (sessizliği duyabiliyor musun?)
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.