She packed my bags last night, pre-flight
– Dün gece uçuş öncesi çantalarımı topladı.
Zero hour, nine a.m.
– Sıfır saat, sabah dokuz.
And I’m gonna be high as a kite by then
– O zamana kadar uçurtma gibi uçacağım.
I miss the earth so much
– Bu yüzden dünyada çok özledim
I miss my wife
– Karımı özledim
It’s lonely out in space
– Uzayda yalnızlık var
On such a timeless flight
– Böyle zamansız bir uçuşta
And I think it’s gonna be a long, long time
– Ve bence çok ama çok uzun bir zaman olacak.
Till touch down brings me ’round again to find
– Ta ki aşağı inmek beni tekrar bulmak için getirene kadar.
I’m not the man they think I am at home
– Evde olduğumu düşündükleri adam ben değilim.
Oh, no, no, no, I’m a Rocket Man
– Oh, hayır, hayır, hayır, ben bir Roketçiyim.
Rocket Man, burning out his fuse up here alone
– Roket Adam, fitilini burada tek başına yakıyor.
And I think it’s gonna be a long, long time
– Ve bence çok ama çok uzun bir zaman olacak.
Till touch down brings me ’round again to find
– Ta ki aşağı inmek beni tekrar bulmak için getirene kadar.
I’m not the man they think I am at home
– Evde olduğumu düşündükleri adam ben değilim.
Oh, no, no, no, I’m a Rocket Man
– Oh, hayır, hayır, hayır, ben bir Roketçiyim.
Rocket Man, burning out his fuse up here alone
– Roket Adam, fitilini burada tek başına yakıyor.
Mars ain’t the kind of place to raise your kids
– Mars çocuklarını büyütecek bir yer değil.
In fact, it’s cold as hell
– Aslında, cehennem kadar soğuk
And there’s no one there to raise them if you did
– Ve eğer yaptıysan onları büyütecek kimse yok.
And all this science, I don’t understand
– Ve tüm bu bilim, anlamıyorum
It’s just my job five days a week
– Bu sadece haftanın beş günü benim işim.
A Rocket Man, oh, Rocket Man
– Bir Roket Adam, oh, Roket Adam
And I think it’s gonna be a long, long time
– Ve bence çok ama çok uzun bir zaman olacak.
Till touch down brings me ’round again to find
– Ta ki aşağı inmek beni tekrar bulmak için getirene kadar.
I’m not the man they think I am at home
– Evde olduğumu düşündükleri adam ben değilim.
Oh, no, no, no, I’m a rocket man
– Oh, hayır, hayır, hayır, ben bir roketçiyim.
Rocket Man, burning out his fuse up here alone
– Roket Adam, fitilini burada tek başına yakıyor.
And I think it’s gonna be a long, long time
– Ve bence çok ama çok uzun bir zaman olacak.
Till touch down brings me ’round again to find
– Ta ki aşağı inmek beni tekrar bulmak için getirene kadar.
I’m not the man they think I am at home
– Evde olduğumu düşündükleri adam ben değilim.
Oh, no, no, no, I’m a Rocket Man
– Oh, hayır, hayır, hayır, ben bir Roketçiyim.
Rocket Man, burning out his fuse up here alone
– Roket Adam, fitilini burada tek başına yakıyor.
And I think it’s gonna be a long, long time
– Ve bence çok ama çok uzun bir zaman olacak.
I think it’s gonna be a long, long time
– Sanırım çok ama çok uzun bir zaman olacak.
Think it’s gonna be a long, long time
– Uzun, çok uzun bir zaman olacağını düşünüyorum.
Think it’s gonna be a long, long time
– Uzun, çok uzun bir zaman olacağını düşünüyorum.
Long, long time
– Uzun, uzun zaman
Gonna be a long, long time
– Uzun, çok uzun bir zaman olacak.
Gonna be a long, long time
– Uzun, çok uzun bir zaman olacak.
Oh I think it’s gonna be a long, long time
– Sanırım çok ama çok uzun bir zaman olacak.
Elton John – Rocket Man İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.