Emeli Sandé – Extraordinary Being İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

Hey, yeah
– Hey, Evet

You are what God imagined, you are a true perfection
– Sen Tanrı’nın hayal ettiği şeysin, sen gerçek bir mükemmelsin
Baby, you’re made of stars, don’t let nobody tell you different
– Bebeğim, sen yıldızlardan yapılmışsın, kimsenin sana farklı söylemesine izin verme
You are a lot of soul, mixed with a lot of magic
– Ruhun çok karışık çok fazla büyü ile
Look how the sky turns gold every time you’re dancing
– Her dans ettiğinde gökyüzünün nasıl altınlaştığına bak
You deserve all the love, why don’t you let it in?
– Tüm sevgiyi hak ediyorsun, neden içeri almıyorsun?
Don’t punish who you are for who once you have been
– Bir zamanlar kim olduğun için kim olduğunu cezalandırma
You’ve got a heart of fire, it’s gonna take you higher
– Ateşten bir kalbin var, seni daha yükseğe çıkaracak
Just let it flow, look at you glow
– Sadece akmasına izin ver, parladığına bak

You gotta know that you’re an extraordinary being
– Olağanüstü bir varlık olduğunu bilmelisin.
Yes, you’re an extraordinary being
– Evet, sen olağanüstü bir varlıksın

See your anatomy, is made up of those before you
– Anatominize bakın, önünüzdekilerden oluşur
Gold is your history, you’re standing upon their shoulders
– Altın senin hikayen, onların omuzlarında duruyorsun
See, you’re a China getting to hide the cowards
– Gördün mü, sen Korkakları saklayan bir Çinlisin.
Look how you’re flying now, check out your superpowers
– Şimdi nasıl uçtuğuna bak, süper güçlerini kontrol et
You deserve peace and love, you deserve all the laughter
– Barış ve sevgiyi hak ediyorsun, tüm kahkahaları hak ediyorsun
You are one of a kind, you deserve happy ever after
– Sen bir türsün, sonsuza dek mutlu olmayı hak ediyorsun
Oh, how the tides are changing, feel how your heart is blazing
– Oh, gelgitler nasıl değişiyor, kalbinin nasıl yandığını hisset
You gotta breathe, you gotta see, you gotta believe
– Nefes almalısın, görmelisin, inanmalısın

That you’re an extraordinary being
– Olağanüstü bir varlık olduğunu
Yes, you’re an extraordinary being, that’s right
– Evet, sen olağanüstü bir varlıksın, bu doğru
Yes, you’re an extraordinary being
– Evet, sen olağanüstü bir varlıksın
Oh, you’re an extraordinary being
– Sen olağanüstü bir yaratıksın.

It’s not your fault that you’re magic
– Sihir olman senin suçun değil.
Baby, you’re pure fantastic
– Bebeğim, saf harikasın
Endless love like the ocean
– Okyanus gibi sonsuz aşk
Sing your song and be certain
– Şarkını söyle ve emin ol
If the world kicks you to zero
– Eğer dünya seni sıfıra indirirse
Spread your wings like an eagle
– Kanatlarını bir kartal gibi aç
Raise your hand to sun
– Elinizi güneşe kaldırın
And know that you are someone
– Ve sen bir insansın

Yes, you’re an extraordinary being (You are, you are)
– Evet, sen olağanüstü bir varlıksın (sen, sen)
Yes, you’re an extraordinary being (That’s right)
– Evet, sen olağanüstü bir varlıksın (bu doğru)
Oh, you’re an extraordinary being (Hit me with the duel-up)
– Oh, sen olağanüstü bir yaratıksın (düello ile bana Vur)
Extraordinary being
– Olağanüstü varlık
You are, you are, you are
– Sen, sen, sen
You are, you are, you are, you are
– Sen, sen, sen, sen, sen
You are, you are (Extraordinary)
– Sen, sen Sıradışı birisin ()
You are, you are, you are
– Sen, sen, sen
You are, you are (Extraordinary)
– Sen, sen Sıradışı birisin ()
You are, you are, you are
– Sen, sen, sen
You are, you are (Extraordinary)
– Sen, sen Sıradışı birisin ()
You are, you are, you are
– Sen, sen, sen
(Extraordinary)
– (Olağanüstü)

(Extraordinary) (You are)
– (Olağanüstü) (sen)
(Extraordinary)
– (Olağanüstü)

No matter what you do, you are (Extraordinary)
– Ne yaparsan yap, sen (olağanüstü)
No matter what they say
– Ne derlerse desinler
You are (Extraordinary)
– Sen (olağanüstü)
No matter what they say
– Ne derlerse desinler
(Extraordinary)
– (Olağanüstü)
No matter what they say
– Ne derlerse desinler




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın