EXO – Don’t fight the feeling Korece Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

불빛에 모든 것이 드러났을 때
– Her şey ışıklarda ortaya çıktığında
외로운 서킷 위로 시작된 주행
– Sürüş yalnız bir devre üzerinde başladı
모든 걸 잃어 봐야 해, you must admit it
– Kabul etmelisiniz
그래야 진짜 리얼한 자유를 얻지
– Böylece gerçek bir özgürlük elde edersiniz.

태클쯤은 날려, 난 좀 달라서
– Dövüşü patlat, ben biraz farklıyım.
그거 하나 믿어, yeah
– Buna inan, Evet.
제 멋에 취한 채, 그럼 좀 어때?
– Sarhoşum, buna ne dersin?
다 해도 돼 넌, yeah
– Bunu yapabilirsin.

겁 없는 니가 보고 싶다
– Seni korkmadan görmek istiyorum.
바닥부터 올라간 너잖아
– Aşağıdan sensin.
뭘 참고만 있어? 니 젊음 오만함
– Ne kast ediyorsunuz? Güzel genç kibir
지금 할 수 있는 미친 짓
– Şimdi yapabileceğiniz çılgın şeyler

Don’t fight the feeling, 본능 대로 가, babe
– Duygularla savaşma, içgüdülerle Git Bebeğim
Don’t fight the feeling, 너를 멈추지도 마
– Bu duygu ile savaşma, seni durdurma
Don’t fight the feeling (oh-oh), yeah
– Bu duygu ile savaşma (oh-oh), evet
Don’t fight the feeling, yeah, don’t fight it, don’t
– Ben bu duygu mücadele yok, Evet, kavga yok, yapma

No place, no town that we can’t go (oh)
– Gidemeyeceğimiz bir yer yok, şehir yok (oh)
항상, why not? 부딪쳐 봐
– Her zaman, neden olmasın? Vur.
지금 느낀 그게 정답이야
– Şu anda hissettiğim doğru cevap bu.
‘Cause I feel like I’m ballin’, oh babe
– Çünkü kendimi ballin’ gibi hissediyorum, oh bebeğim

매일 밤 죽어도, 아침이면 숨 쉬어
– Her gece ölsen bile, sabahları nefes alırsın.
누가 상상이나 해?
– Kim hayal ediyor?
완고한 이성에 휩쓸리면 안 돼
– İnatçı bir nedenden dolayı süpürülüp gidemezsin.
광야 위를 질주해 (oh baby, yeah)
– Vahşi doğada dörtnala (oh bebeğim, Evet)

Ay yo, 24-7 all day, gonna be, gonna be OK (let go)
– Ay yo, 24-7 bütün gün, olacak, iyi olacak (bırak)
느낌대로 가던 대로, shawty ’bout to turn it up (brrrah)
– Hissettiğin gibi, shawty ‘ bout onu açmak için (brrrah)
You got that love with that juice, follow 나에게로, woo
– O meyve suyuna olan aşkın var, beni takip et, woo
Baby, I can be your healin’, tell me, why you fighting the feeling?
– Bebeğim, senin şifacın olabilirim, söyle bana, neden bu duyguyla savaşıyorsun?

삶의 단 한 번 진짜를 걸고 있어
– Hayatımda bir kez olsun gerçek olanı riske atıyorum.
난 진심뿐인 걸 알잖아
– Ciddi olduğumu biliyorsun.
Just one in a million, 나이기를 원했어
– Milyonda bir, daha yaşlı olmak istedim.
그 순간 아름답게 빛났던 you and I
– sen ve ben o anda çok güzel parlıyorduk

Don’t fight the feeling, 본능 대로 가, babe
– Duygularla savaşma, içgüdülerle Git Bebeğim
Don’t fight the feeling, 너를 멈추지도 마
– Bu duygu ile savaşma, seni durdurma
Don’t fight the feeling (oh-oh), yeah
– Bu duygu ile savaşma (oh-oh), evet
Don’t fight the feeling, yeah, don’t fight it, don’t
– Ben bu duygu mücadele yok, Evet, kavga yok, yapma

생각이 많은 밤
– Bir sürü düşünce ile gece
그냥 단순한 걸 원해
– Sadece basit bir şey istiyorum.
새벽처럼 달려, 겁 없이 저질러
– Şafak gibi koş, korkmadan taahhüt et.
지금 이 느낌 난 믿을 거야 (we can go right now)
– Bu duyguya inanacağım (şimdi gidebiliriz)

Don’t fight the feeling, 본능 대로 가, babe
– Duygularla savaşma, içgüdülerle Git Bebeğim
Don’t fight the feeling, 너를 멈추지도 마
– Bu duygu ile savaşma, seni durdurma
Don’t fight the feeling (oh-oh), yeah
– Bu duygu ile savaşma (oh-oh), evet
Don’t fight the feeling, yeah, don’t fight it, don’t
– Ben bu duygu mücadele yok, Evet, kavga yok, yapma




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın