F.HERO & YOUNGJAE – IRREPLACEABLE (feat. The TOYS) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Lone night (lone night)
– Yalnız gece (yalnız gece)
Lights in the sky (lights in the sky)
– Gökyüzündeki ışıklar (gökyüzündeki ışıklar)
We used to be here
– Eskiden buradaydık.
You were by my side
– Sen benim yanımdaydın.
Sipping on wine
– Şarap yudumlarken

Baby (baby)
– Bebek (bebek)
I said goodbye (I said goodbye)
– Hoşçakal dedim (Hoşçakal dedim)
I thought I’d find someone, all fine
– Birini bulacağımı düşünmüştüm, her şey yolunda

Oh, another day’s just gone
– Bir gün daha geçti
Another night will fall
– Başka bir gece düşecek
Nobody’s come along
– Kimse gelmedi.
Still no getting over you, a hole in my head
– Hala seni unutamıyorum, kafamda bir delik

Never thought it’ll take this long
– Bu kadar uzun süreceğini hiç düşünmemiştim.
The feeling gets so strong
– Duygu çok güçleniyor
Why can’t I move on?
– Neden hayatıma devam edemiyorum?
Guess I was wrong
– Sanırım yanılmışım.

No one replaces you in this life
– Bu hayatta kimse senin yerini tutamaz.
I am missing you
– Seni özlüyorum
Irresistible, undeniable
– Karşı konulmaz, inkar edilemez
Can’t believe that our love was through
– Aşkımızın bittiğine inanamıyorum.
I realize that the best was you
– En iyisinin sen olduğunun farkındayım.
So incredible, unforgettable
– Çok inanılmaz, unutulmaz
I will never find a love like you
– Senin gibi bir aşkı asla bulamayacağım
Wishing I could find my way back to you
– Keşke sana dönüş yolumu bulabilseydim.
(My way back to you, back to you, back to you)
– (Sana dönüş yolum, sana dönüş, sana dönüş)
Irreplaceable
– Yeri doldurulamaz

‘Cuz you’re the only one that be my power
– Çünkü benim gücüm olan tek kişi sensin.
Baby, you’re so rise, and so shine, like all these flowers
– Bebeğim, o kadar yükseliyorsun ki, o kadar parlıyorsun ki, bütün bu çiçekler gibi
If you got some time just comin’ over, sip your favorite coffee
– Biraz vaktiniz varsa, en sevdiğiniz kahveyi yudumlayın.
Imma back to you, back to you
– Sana geri dönüyorum, sana geri dönüyorum
‘Cuz you’re irreplaceable
– Çünkü yeri doldurulamaz birisin.

Baby got me feeling like
– Bebeğim benim gibi hissetmemi sağladı.
ฉันขอให้เธอได้โปรดหันหลังกลับมา
– ฉันขอให้เธอได้โปรดหันหลังกลับมา
กรรมตามสนองคราวนี้ได้เห็นกับตา
– กรรมตามสนองคราวนี้ได้เห็นกับตา
เป็นธรรมดาที่คนโดนทิ้งความเหงาจะตามเป็นเงา
– เป็นธรรมดาที่คนโดนทิ้งความเหงาจะตามเป็นเงา
แต่แปลกที่เราทิ้งเขา แต่คนที่เหงากลับเป็นเรา
– แต่แปลกที่เราทิ้งเขา แต่คนที่เหงากลับเป็นเรา
ทำเป็นเดาเดี๋ยวมีคนอื่นเหลือ ๆ ไป
– ทำเป็นเดาเดี๋ยวมีคนอื่นเหลือ ๆ ไป
เคยคิดว่าง่ายจะตายเรื่องตัดบัวไม่เหลือใย
– เคยคิดว่าง่ายจะตายเรื่องตัดบัวไม่เหลือใย
สุดท้ายแค่ loser เมื่อเธอไม่เหลือใจ
– los้้้้าย los los los kaybeden เ เออเอออเเเเออออจ
ฉันพบว่าฉันแพ้ ไม่เคยอยู่เหนือใคร คงไม่เหลือใคร
– ฉันพบว่าฉันแพ้ ไม่เคยอยู่เหนือใคร คงไม่เหลือใคร

คิดว่าลืมเธอไม่ง่ายเลย
– คิดว่าลืมเธอไม่ง่ายเลย
ฉันนั่งร้องไห้เลย ไม่มีใครแทนเธอได้เลย
– ฉันนั่งร้องไห้เลย ไม่มีใครแทนเธอได้เลย
เปรียบปลาไม่ว่ายเลย เปรียบนกขาดลมที่ใต้ปีก
– เปรียบปลาไม่ว่ายเลย เปรียบนกขาดลมที่ใต้ปีก
หากว่ารักนี้เธอไม่หวนมาฉันคงไม่อาจที่จะไปรักใครได้อีก
– หากว่ารักนี้เธอไม่หวนมาฉันคงไม่อาจที่จะไปรักใครได้อีก

เจตนาฉันไม่ค่อยดี
– เจตนาฉันไม่ค่อยดี
ทำไปแล้วแทบทุกวิธี
– ทำไปแล้วแทบทุกวิธี
แต่ถ้าเธอไม่ซี I just wanna be your bestie
– ้้้้้าเออออีีี Sadece senin en iyi arkadaşın olmak istiyorum
แค่ปล่อยให้เธอเดินลาไป
– แค่ปล่อยให้เธอเดินลาไป
ราวกับแสงตะวันลับไป
– ราวกับแสงตะวันลับไป
และมันคงไม่มีทางใด you don’t have to cry, I’m tryin’
– นนนนนนนนนีีีีาาา cry cry ağlamak zorunda değilsin, deniyorum

No one replaces you in this life
– Bu hayatta kimse senin yerini tutamaz.
I am missing you
– Seni özlüyorum
Irresistible, undeniable
– Karşı konulmaz, inkar edilemez
Can’t believe that our love was through
– Aşkımızın bittiğine inanamıyorum.
I realize that the best was you
– En iyisinin sen olduğunun farkındayım.
So incredible, unforgettable
– Çok inanılmaz, unutulmaz
I will never find a love like you
– Senin gibi bir aşkı asla bulamayacağım
Wishing I could find my way back to you
– Keşke sana dönüş yolumu bulabilseydim.
Irreplaceable
– Yeri doldurulamaz

Baby got me feeling higher
– Bebeğim daha yüksek hissetmemi sağladı.
Got me on the beat
– Beni zor durumda bıraktı.
Take you all around and maybe take you overseas
– Seni her yere götürürüm ve belki de yurtdışına götürürüm.
Now I’m all up in this pressure, always took for treasure
– Şimdi hep bu baskının içindeyim, her zaman hazine için aldım
แค่อยากจะเข้าใกล้อีกซักนิด อีกสักกะ centimeter
– santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre santimetre
My boo, my everything แต่เธอไม่อยู่ที่นี่
– Benim yuh, benim her şeyimเเเเออออออยยีีีนนีี
Now can I get a chance
– Şimdi bir şansım olabilir mi
To bring you all the treat
– Sana tüm ikramları getirmek için
ไม่มีคนอื่นที่ make me wanna make a song about a chick
– makeีีีีนนอนนนีี make make me bir piliç hakkında bir şarkı yapmak istiyorum

No one replaces you in this life
– Bu hayatta kimse senin yerini tutamaz.
I am missing you (I am missing you)
– Seni özlüyorum (seni özlüyorum)
Irresistible, undeniable
– Karşı konulmaz, inkar edilemez
Can’t believe that our love was through
– Aşkımızın bittiğine inanamıyorum.
I realize that the best was you
– En iyisinin sen olduğunun farkındayım.
So incredible, unforgettable
– Çok inanılmaz, unutulmaz
I will never find a love like you
– Senin gibi bir aşkı asla bulamayacağım
Wishing I could find my way back to you
– Keşke sana dönüş yolumu bulabilseydim.
Irreplaceable
– Yeri doldurulamaz

‘Cuz you’re the only one that be my power
– Çünkü benim gücüm olan tek kişi sensin.
Baby, you’re so rise, and so shine, like all these flowers
– Bebeğim, o kadar yükseliyorsun ki, o kadar parlıyorsun ki, bütün bu çiçekler gibi
If you got some time just comin’ over, sip your favorite coffee
– Biraz vaktiniz varsa, en sevdiğiniz kahveyi yudumlayın.
Imma back to you, back to you
– Sana geri dönüyorum, sana geri dönüyorum
‘Cuz you’re irreplaceable
– Çünkü yeri doldurulamaz birisin.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın