لبيروت
– Beyrut
من قلبي سلامٌ لبيروت
– Kalbimdeki huzurdan Beyrut’a
و قُبلٌ للبحر و البيوت
– Ve denizden ve evlerden önce
لصخرةٍ كأنها وجه بحارٍ قديمِ
– Yaşlı bir denizcinin yüzü gibi bir kaya
هي من روحِ الشعب خمرٌ
– Bağbozumu insanların ruhundan
هي من عرقِهِ خبزٌ و ياسمين
– O onun ırk ekmeğinden ve Yasemininden
فكيف صار طعمها طعم نارٍ و دخانِ
– Nasıl ateş ve duman gibi tadı
لبيروت
– Beyrut
مجدٌ من رمادٍ لبيروت
– Küllerinden Beyrut’a zafer
من دمٍ لولدٍ حُملَ فوق يدها
– Elinde taşınan bir çocuk için kan
أطفأت مدينتي قنديلها
– Şehrim denizanasını kapattı.
أغلقت بابها
– Kapısını kapattı
أصبحت في المساء وحدها
– Akşam yalnız kaldım.
وحدها و ليلُ
– Yalnız ve gece
لبيروت
– Beyrut
من قلبي سلامٌ لبيروت
– Kalbimdeki huzurdan Beyrut’a
و قُبلٌ للبحر و البيوت
– Ve denizden ve evlerden önce
لصخرةٍ كأنها وجه بحارٍ قديمِ
– Yaşlı bir denizcinin yüzü gibi bir kaya
أنتِ لي أنتِ لي
– Sen benimsin sen benimsin
أه عانقيني أنتِ لي
– Ah, sarıl bana. sen benimsin
رايتي و حجرُ الغدِ و موج سفري
– Raite ve yarının taşı ve seyahat dalgam
أزهرت جراح شعبي
– Çiçek açan popüler cerrah
أزهرت دمعة الأمهات
– Annemin gözyaşları yeşerdi
أنتِ بيروت لي
– Sen benim için Beyrut’sun.
أنتِ لي
– Benimsin

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.