Your favourite band is back on the road
– En sevdiğin grup yola geri döndü
And this fall they’re playing the Hollywood Bowl
– Ve bu sonbaharda Hollywood Bowl’u oynuyorlar
I’ve already purchased two seats for their show
– Şovları için şimdiden iki koltuk aldım.
I guess I’m an optimist
– Sanırım iyimserim.
2011, you stole my heart here
– 2011, kalbimi burada çaldın.
And I couldn’t listen to that band for years
– Ve o grubu yıllarca dinleyemedim.
‘Til that night last summer when you reappeared
– Geçen yaz tekrar ortaya çıktığın geceye kadar
Forgot how bad I wanted this
– Bunu ne kadar istediğimi unutmuşum.
If I could see the future
– Eğer geleceği görebilseydim
I never would believe her
– Asla inanmaz ben onu
Fallin’ in and out of love and fallin’ in again
– Yine Fallin’ sevgiyle ve fallin’
We were never any good at being friends
– Asla arkadaş olmayı iyi olmayı istiyoruz
When Harry met Sally, and you fell asleep
– Harry Sally ile tanıştığında ve sen uyuyakaldığında
I closed your computer and stole the top sheet
– Bilgisayarınızı kapatıp üst sayfayı çaldım.
I was strung out in Austin for nearly a week
– Yaklaşık bir haftadır austin’de takılıyordum.
Anxiety like we were kids
– Çocukken olduğu gibi endişe
I’ve been thinkin’ too much and it’s ruined my nights
– Çok düşündüm ve gecelerimi mahvetti.
But it’s hard when it isn’t, to let yourself slide
– Ama eğer değilse de çok zor, slayt kendinizi izin
And my heart doesn’t slow down when you kill the lights
– Ve sen ışıkları öldürdüğünde kalbim yavaşlamıyor.
I never learned how to call it quits
– Nasıl vazgeçeceğimi hiç öğrenemedim.
If I could see the future
– Eğer geleceği görebilseydim
I never would believe her
– Asla inanmaz ben onu
Fallin’ in and out of love and fallin’ in again
– Yine Fallin’ sevgiyle ve fallin’
We were never any good at being friends
– Asla arkadaş olmayı iyi olmayı istiyoruz
I’ll go hungry and crazy and honest for you
– Senin için aç, deli ve dürüst olacağım.
I don’t always get angry but I’m promisin’ to
– Her zaman sinirlenmem ama söz veriyorum
If it’s all that you want then it’s all that I can do
– Eğer istediğin tek şey buysa, o zaman yapabileceğim tek şey bu
‘Cause I never made any sense
– Çünkü hiç mantıklı gelmedim.
I’ll wait for years, but I won’t wait alone
– Yıllarca bekleyeceğim ama yalnız beklemeyeceğim.
And then someday you’ll wait for my face on your phone
– Sonra bir gün telefonunda yüzümü bekleyeceksin.
And I’ll call and I’ll say, “I think you should come home”
– Ben de arayıp, “bence eve dönmelisin” diyeceğim.
‘Cause I’m tired of being your ex
– Çünkü eski sevgilin olmaktan bıktım.
Can I take you out to a concert six months from now?
– Altı ay sonra seni konsere götürebilir miyim?
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.