Fireboy DML, 21 Savage & Blxst – Peru (Remix) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Peru, para
– Peru, para
Peru, para
– Peru, para
Peru, para
– Peru, para
(Yaah)
– (Yaah)
Peru, para
– Peru, para
Peru, para (yaah)
– Peru, para (yaah)
Peru, para (sheesh)
– Peru, para (sheesh)

Omoge no be so
– Omoge hayır öyle ol
Girl, you wan capture my soul
– Kız, wan, ruhumu yakalayın
Omoge no be so
– Omoge hayır öyle ol
Make me wan wombolombo
– Beni wan wombolombo yap

Peru, para
– Peru, para
Peru, Peru, para
– Peru, Peru, para
I’m loo
– Ben tuvaletim.
Even Peru don dey para
– Peru don dey parası bile

Tonight in Jozi, I’m in Jozi
– Bu gece Jozi’de, ben Jozi’deyim.
Mo n korin funwon won jo si
– Mo n korin funwon jo si kazandı
I’m not playing with you, I’m not joking (joking)
– Seninle oynamıyorum, şaka yapmıyorum (şaka)
My third album is loading
– Üçüncü albümüm yükleniyor
Mi o kin fagbo but I’m on molly
– Mi o kin ibne ama ben molly’deyim.
I’m on duty, but I’m on lowkey
– Görevdeyim, ama lowkey’deyim.

They wan do me, they wan do mi
– Beni yapmak istiyorlar, mi yapmak istiyorlar
They wan do me gan, they wan do mi
– Bana gan yapmak istiyorlar, mi yapmak istiyorlar
Wo ni won wa mi, wo ni won wa mi
– Wo ni won wa mi, wo ni won wa mi
I’m in San Francisco jamming
– San Francisco sıkışma ediyorum
Won ni won wa mi woni won wa mi
– Won ni won wa mi woni wa mi won
I just flew in from Miami
– Miami den yeni geldim

Peru (Peru), para (para)
– Peru (Peru), para (para)
Peru, Peru, para (para)
– Peru, Peru, para (para)
I’m loo
– Ben tuvaletim.
Even Peru don dey para
– Peru don dey parası bile

Ayy
– Ayy
Can’t nobody do your body like me
– Kimse senin bedenini benim gibi yapamaz mı
She said, “Well, you should come remind me”
– “Gelip bana hatırlatmalısın” dedi.
“You know exactly where to find me”
– “Beni tam olarak nerede bulacağını biliyorsun.”
But I’ve been looking, looking for you
– Ama seni arıyordum, seni arıyordum
Pick up the phone, the least you can do (sheesh!)
– Telefonu aç, yapabileceğin en az şey (sheesh!)
Might be there in a weekend or two
– Bir iki hafta sonu orada olabilir.
Wanna dive deep in with you like, whoa!
– Seninle derinlere dalmak istiyorum, whoa!

So can you come show me?
– Gelip bana gösterebilir misin?
Can you come show me
– Gelip bana gösterebilir misin
Everything that you told me?
– Bana söylediğin her şeyi mi?
You said you want me
– Beni istediğini söylemiştin.
You not the only one tryna control me
– Sadece bir adamımın kontrolü bana

I’ve been wanting you so bad
– Seni beklediğim kadar kötü
That you might make me backtrack
– Geri dönmemi sağlayabileceğini
Might just fly away
– Belki uçup
Just touched down from MIA
– Mia’dan yeni haber geldi.

When you see me I’m on go mode
– Beni gördüğünde hareket modundayım.
To the rap game and I put it in a chokehold (21)
– Rap oyununa ve onu bir boğucuya koydum (21)
Hit it from the back, I’m going loco
– Arkadan vur, kafayı yiyeceğim.
Twenty million dollars in a year and that’s with no shows (21)
– Bir yılda yirmi milyon dolar ve bu hiç gösterilmiyor (21)
Say she love me, but I’m deaf, yeah, So So (facts)
– Beni sevdiğini söyle, ama sağırım, evet, Öyle (gerçekler)
She got a thing for Chanel, I call her CoCo (no cap)
– Chanel için bir şeyi var, ona CoCo diyorum (şapkasız)
I wanna see you wine, get on all fours
– Seni şarapla görmek istiyorum, dört ayak üstüne çök.
Lace front, but she likes her beats Afro (21)
– Dantel önü, ama Afro vuruşlarını seviyor (21)

Always looking fine how you do that (how you do that, 21)
– Bunu nasıl yaptığınızı her zaman iyi görünüyorsunuz (bunu nasıl yapıyorsunuz, 21)
Walk past, ass fat, I’m like “Who dat?” (I’m like Who dat?”)
– Geçmişten yürü, şişko, ben “Kiminle çıkıyorsun?”(Kime benzediğimi dat?”)
I’m with the game, they keep asking where your crew at (21,21)
– Oyundayım, ekibinizin nerede olduğunu sormaya devam ediyorlar (21,21)
She like,”They on the way, you shoulda already knew that”
– O da:”Onlar yolda olman gerekirdi zaten o”biliyordu
Yeah, you talking, let me see if you can back it up
– Evet, konuşuyorsun, bakalım yedekleyebilir misin
Riding in a SF90 and I’m acting up (on God)
– Bir sf90’a biniyorum ve harekete geçiyorum (Tanrı’ya)
I like staring at the money while it’s stacking up (21)
– Yığılırken paraya bakmayı seviyorum (21)
Don’t pay attention to the haters, they just acting tough (21)
– Nefret edenlere dikkat etmeyin, sadece sert davranıyorlar (21).

Won ni won wa mi, woni wo n wa mi
– Won ni won wa mi, woni wo n wa mi
I’m in San Francisco jamming
– San Francisco sıkışma ediyorum
Won ni won wa mi, woni wo n wa mi
– Won ni won wa mi, woni wo n wa mi
I just flew in from Miami
– Miami den yeni geldim

Peru (Peru), para (para)
– Peru (Peru), para (para)
Peru, Peru, para (para)
– Peru, Peru, para (para)
I’m loo
– Ben tuvaletim.
Even Peru don dey para (don dey para)
– Peru don dey parası bile (don dey parası)




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın