Sweet, wonderful you
– Tatlı, harika sen
You make me happy with the things you do
– Yaptıklarınla beni mutlu ediyorsun.
Oh, can it be so?
– Oh, bu yüzden olabilir mi?
This feeling follows me wherever I go
– Bu duygu nereye gidersem gideyim beni takip ediyor
I never did believe in miracles
– Mucizelere hiç inanmadım.
But I’ve a feeling it’s time to try
– Ama içimden bir ses denemenin zamanı geldiğini söylüyor.
I never did believe in the ways of magic
– Büyü yöntemlerine hiç inanmadım.
But I’m beginning to wonder why
– Ama nedenini merak etmeye başladım.
I never did believe in miracles
– Mucizelere hiç inanmadım.
But I’ve a feeling it’s time to try
– Ama içimden bir ses denemenin zamanı geldiğini söylüyor.
I never did believe in the ways of magic
– Büyü yöntemlerine hiç inanmadım.
But I’m beginning to wonder why
– Ama nedenini merak etmeye başladım.
Don’t, don’t break the spell
– Yapma, büyüyü bozma.
It would be different and you know it will
– Her şey farklı olurdu ve sen de öyle olacağını biliyorsun
You, you make loving fun
– Sen, sevmeyi eğlenceli hale getiriyorsun
And I don’t have to tell you, but you’re the only one
– Ve sana söylemek zorunda değilim, ama sen teksin
You, you make loving fun (It’s all I wanna do)
– Sen, sevmeyi eğlenceli hale getiriyorsun (yapmak istediğim tek şey bu)
You, you make loving fun (It’s all I wanna do)
– Sen, sevmeyi eğlenceli hale getiriyorsun (yapmak istediğim tek şey bu)
You, you make loving fun (It’s all I wanna do)
– Sen, sevmeyi eğlenceli hale getiriyorsun (yapmak istediğim tek şey bu)
You, you make loving fun (It’s all I wanna do)
– Sen, sevmeyi eğlenceli hale getiriyorsun (yapmak istediğim tek şey bu)
Fleetwood Mac – You Make Loving Fun İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.