Wait, uh, wait, uh, wait a minute
– Bekle, uh, bekle, uh, bekle bir dakika
Wait, uh, hol’ up, wait a minute
– Dur, dur, ah, hol, bir dakika bekle
I’m in my bag, she’s likin’ my style
– Çantamdayım, o benim tarzımı seviyor.
I’m sportin’ Louis V’s and Jordan 23’s
– Louis V ve Jordan 23’leri spor yapıyorum.
I took her back home to do some new things
– Yeni şeyler yapması için onu eve götürdüm.
She down the whole chaser, had a few drinks
– Tüm kovalayanın aşağısında, birkaç içki içti.
I got drunk and nasty, came back in classic
– Sarhoş oldum ve iğrençleştim, klasikte geri döndüm
Comin’ a little close, it might make it little sassy
– Biraz yaklaşınca, biraz küstahlaşabilir.
She like my style, I know all that shit
– Benim tarzımı seviyor, tüm bu saçmalıkları biliyorum.
I’m down and I’m lit, she down and she thick (now I’m screamin’)
– Ben aşağıdayım ve yanıyorum, o aşağı ve o kalın (şimdi çığlık atıyorum)
Wait, I grabbed the Rosé
– Bekle, Gülü aldım.
It starts with my head, I’m having foreplay
– Her şey kafamla başlıyor, ön sevişiyorum.
I took her right down, lights down on my bed
– Onu hemen indirdim, yatağımın ışıkları söndü.
Until I realize it’s all in my head
– Hepsi kafamın içinde farketmek
She callin’ my phone, I’m all in my way
– O benim telefonumu arıyor, ben yoluma çıkıyorum.
And girl, in real life, I’m on the highway
– Ve kızım, gerçek hayatta otoyoldayım.
You say you headin’ down, I know you’re not goin’
– Aşağı indiğini söylüyorsun, gitmeyeceğini biliyorum.
So baby, don’t leave, come on until I can scream out
– Bebeğim, gitme, çığlık atana kadar gel.
Wait, where you goin’? Wait
– Bekle,? Bekle
Baby, wait, where you goin’? Wait
– Bebeğim, bekle, nereye gidiyorsun? Bekle
Hold it down for me, wait a minute
– Benim için basılı tutun, bir dakika
Count on me, I’m on my way
– Bana güvenin, yoldayım.
Like five, four, three, two, one, just
– Beş, dört, üç, iki, bir, sadece
Tell me without tellin’ me you freaky, I’m tryna see (yeah)
– Bana söylemeden söyle seni ucube, görmeye çalışıyorum (evet)
Tell me without tellin’ me you ready, I count to three
– Bana hazır olduğunu söylemeden söyle, üçe kadar sayıyorum.
One, two, three, put that bod all up on me
– Bir, iki, üç, o vücudu üzerime koyun.
I can hardly wait to rock that body
– O cesedi sallamak için sabırsızlanıyorum.
Stay right there just like that, girl, I’m on the way
– Orada öyle kal kızım, yoldayım.
Call the paramedics (hey), uh-huh
– Sağlık görevlilerini ara (hey), uh-huh
From the window to the wall, I’m smashin’ (hey) that bod-da-da
– Pencereden duvara, o bod-da-da’yı parçalıyorum (hey)
Now if you know, you know I got it, I put that on my mama
– Şimdi, Eğer biliyorsanız, anladım, biliyor musun, annem üzerine koydum
Stay right there just like that
– Orada öyle kal.
I’m on the way (hol’ up, wait a minute)
– Yoldayım (hol’ up, bekle bir dakika)
Wait, where you goin’? Wait
– Bekle,? Bekle
Baby, wait, where you goin’? Wait
– Bebeğim, bekle, nereye gidiyorsun? Bekle
Hold it down for me, wait a minute
– Benim için basılı tutun, bir dakika
Count on me, I’m on my way
– Bana güvenin, yoldayım.
Like five, four, three, two, one, just
– Beş, dört, üç, iki, bir, sadece
Wait, where you goin’? Wait
– Bekle,? Bekle
Baby, wait, where you goin’? Wait
– Bebeğim, bekle, nereye gidiyorsun? Bekle
Hold it down for me, wait a minute
– Benim için basılı tutun, bir dakika
Count on me, I’m on my way
– Bana güvenin, yoldayım.
Like five, four, three, two, one, just (wait)
– Beş, dört, üç, iki, bir gibi, sadece (bekle)
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.