As far as summer goes, I’m not even close, hmm
– Yaz gelince, yakın bile değilim, hmm
To wearing you like clothes when nobody’s home
– Evde kimse yokken seni kıyafetler gibi giymeye
Now I don’t see your ghost everywhere I go, oh, oh
– Şimdi gittiğim her yerde hayaletini göremiyorum, oh, oh
And as far as I know, you need me the most
– Ve bildiğim kadarıyla en çok bana ihtiyacın var.
Now I’m not on the inside anymore
– Şimdi artık içeride değilim.
You talk, but at the same time, say nothing
– Konuşuyorsun ama aynı zamanda hiçbir şey söylemiyorsun.
Now all I see is daylight when you’re gone
– Şimdi tek gördüğüm sen yokken gün ışığı
If you don’t wanna say “Goodbye”, say “Goodbye”
– “Hoşçakal” demek istemiyorsan, “Hoşçakal” de.
Say nothing, say nothing
– Hiçbir şey söyleme, hiçbir şey söyleme
No, run it back, run it back
– Hayır, geri koş, geri koş
Say nothing, say nothing
– Hiçbir şey söyleme, hiçbir şey söyleme
If you don’t wanna say “Goodbye”
– Eğer “Hoşçakal” demek istemiyorsan
Say nothing, say nothing
– Hiçbir şey söyleme, hiçbir şey söyleme
It isn’t so bad, you should know that
– O kadar da kötü değil, bunu bilmelisin.
Say nothing, say nothing
– Hiçbir şey söyleme, hiçbir şey söyleme
No, run it back, run it back
– Hayır, geri koş, geri koş
You’re lying through your teeth when I turn my head (turn my head, turn my head)
– Başımı çevirdiğimde dişlerinin arasından uzanıyorsun (başımı çevir, başımı çevir)
As far as subtleties, well it’s not my best, hmm (not my best)
– İnceliklere gelince, bu benim en iyisi değil, hmm (en iyisi değil)
It hurts to not believe, I’ma love you lеss
– İnanmamak acıtıyor, seni daha az seveceğim
I saw it on your sleeves, you made such a mеss
– Kollarında gördüm, ortalığı karıştırdın.
Now I’m not on the inside anymore
– Şimdi artık içeride değilim.
You talk, but at the same time, say nothing
– Konuşuyorsun ama aynı zamanda hiçbir şey söylemiyorsun.
Now all I see is daylight when you’re gone
– Şimdi tek gördüğüm sen yokken gün ışığı
If you don’t wanna say “Goodbye”, say “Goodbye”
– “Hoşçakal” demek istemiyorsan, “Hoşçakal” de.
Say nothing, say nothing
– Hiçbir şey söyleme, hiçbir şey söyleme
No, run it back, run it back
– Hayır, geri koş, geri koş
Say nothing, say nothing
– Hiçbir şey söyleme, hiçbir şey söyleme
If you don’t wanna say “Goodbye”
– Eğer “Hoşçakal” demek istemiyorsan
Say nothing, say nothing
– Hiçbir şey söyleme, hiçbir şey söyleme
It isn’t so bad, you should know that
– O kadar da kötü değil, bunu bilmelisin.
Say nothing, say nothing
– Hiçbir şey söyleme, hiçbir şey söyleme
No, run it back, run it back
– Hayır, geri koş, geri koş
It’s not harder then you think
– Düşündüğünden daha zor değil.
It’s not like we ever burned so bright
– Hiç bu kadar parlak yanmamıştık.
I don’t wanna hear a thing so if you don’t wanna say goodbye
– Bir şey duymak istemiyorum, bu yüzden elveda demek istemiyorsan
Say nothing, say nothing
– Hiçbir şey söyleme, hiçbir şey söyleme
No, run it back, run it back
– Hayır, geri koş, geri koş
Say nothing, say nothing
– Hiçbir şey söyleme, hiçbir şey söyleme
If you don’t wanna say “Goodbye”
– Eğer “Hoşçakal” demek istemiyorsan
Say nothing, say nothing
– Hiçbir şey söyleme, hiçbir şey söyleme
It isn’t so bad, you should know that
– O kadar da kötü değil, bunu bilmelisin.
Say nothing, say nothing
– Hiçbir şey söyleme, hiçbir şey söyleme
No, run it back, run it back
– Hayır, geri koş, geri koş
Say nothing, say nothing, run it back
– Hiçbir şey söyleme, hiçbir şey söyleme, geri koş
Say “Goodbye” (say “Goodbye”)
– “Hoşçakal” de (“Hoşçakal” de)
Say nothing
– Hiçbir şey söyleme
Nothing, nothing
– Hiçbir şey, hiçbir şey
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.