Foals – Wake Me Up İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Wake me up
– Uyandır beni
Wake me up
– Uyandır beni

I’m walking through a dream
– Bir rüyanın içinden geçiyorum
I’m walking through the finest place I’ve ever seen
– Gördüğüm en güzel yerden geçiyorum.
Hey man, won’t you wake me up?
– Dostum, beni uyandırmayacak mısın?
Say, hey man won’t you wake me up?
– Hey adamım, beni uyandırmayacak mısın?

I’m walking through the fire
– Ateşin içinde yürüyorum
Defiant on the wire, burning up my desire
– Telin üzerinde meydan okuyan, arzumu yakan
Hey man won’t you come, come give me a gun?
– Hey dostum, bana silah vermeyecek misin?
Help me blow the lights right out of the sun
– Işıkları güneşten üflememe yardım et.

So won’t you tell me if I’m dreaming? (Oh no)
– Rüya görüp görmediğimi söylemeyecek misin? (Oh hayır)
I need to know just where I stand (oh no)
– Tam olarak nerede durduğumu bilmem gerek (oh hayır)
Then it turns out my hands are useless (oh no)
– Sonra ellerimin işe yaramadığı ortaya çıktı (oh hayır)
But maybe I’m a better man (oh no)
– Ama belki daha iyi bir adamım (oh hayır)

Said, “Wake me up!”
– Dedi ki, “beni Uyandır!”
Said, “Wake me up!”
– Dedi ki, “beni Uyandır!”
Said, “Wake me up!”
– Dedi ki, “beni Uyandır!”

I’m dancing on the screens
– Ekranlarda dans ediyorum.
I’m dancing in the mountains where I’ve always been
– Her zaman olduğum dağlarda dans ediyorum.
Hey man, won’t you wake me up?
– Dostum, beni uyandırmayacak mısın?
Say, hey man won’t you wake me up?
– Hey adamım, beni uyandırmayacak mısın?

I’m kicking down the doors
– Kapıları tekmeliyorum.
I’m climbing up the walls of the house that’s yours
– Senin olan evin duvarlarına tırmanıyorum.
Hey man won’t you come, come give me a gun?
– Hey dostum, bana silah vermeyecek misin?
Help me blow the lights right out of the sun
– Işıkları güneşten üflememe yardım et.

So won’t you tell me if I’m dreaming? (Oh no)
– Rüya görüp görmediğimi söylemeyecek misin? (Oh hayır)
I need to know just where I stand (oh no)
– Tam olarak nerede durduğumu bilmem gerek (oh hayır)
But it turns out my hands are useless (oh no)
– Ama ellerimin işe yaramadığı ortaya çıktı (oh hayır)
But maybe I’m a bеtter man (oh no)
– Ama belki daha iyi bir adamım (oh hayır)

Said, “Wake me up!”
– Dedi ki, “beni Uyandır!”
Said, “Wakе me up!”
– Dedi ki, “beni Uyandır!”
Said, “Wake me up!”
– Dedi ki, “beni Uyandır!”

I’m dancing on the serpents
– Yılanların üzerinde dans ediyorum.
I’m dancing on the coals
– Kömürlerin üzerinde dans ediyorum.
Deny your own expression, you deny the things you know
– Kendi ifadeni inkar et, bildiğin şeyleri inkar ediyorsun.
I’m livin’ through the ages
– Çağlar boyunca yaşıyorum
I’m dancing on the tiles
– Fayansların üzerinde dans ediyorum.
Won’t commit to any handshakes, believe a Duchenne smile
– Herhangi bir el sıkışma taahhüdünde bulunmayacağım, bir Duchenne gülümsemesine inan

I’m burning all my bridges
– Bütün köprülerimi yakıyorum
I’m pulling up the ropes
– İpleri çekiyorum.
Deleting all the codes
– Tüm kodları silme
No, I’m not that man you know
– Hayır, tanıdığın o adam değilim.
You walk into a trap
– Bir tuzağa düştün
Then you walk into your youth
– Sonra gençliğine girersin.
You’re living all that life with a pair of dusty boots
– Tüm o hayatı bir çift tozlu botla yaşıyorsun.

So won’t you tell me if I’m dreaming? (Oh no)
– Rüya görüp görmediğimi söylemeyecek misin? (Oh hayır)
I need to know just where I stand (oh no)
– Tam olarak nerede durduğumu bilmem gerek (oh hayır)
Well it turns out my hands are useless (oh no)
– Ellerimin işe yaramadığı ortaya çıktı (oh hayır)
But maybe I’m a better man (oh no)
– Ama belki daha iyi bir adamım (oh hayır)

So won’t you tell me if I’m dreaming? (Said wake me up)
– Rüya görüp görmediğimi söylemeyecek misin? (Beni uyandır dedi)
I need to know just where I stand (said wake me up)
– Sadece nerede olduğumu bilmek (bana uyan dedi)ihtiyacım var
But it turns out my hands are useless (said wake me up)
– Ama ellerimin işe yaramadığı ortaya çıktı (beni uyandır dedi).
Well maybe I’m a better man (said wake me up)
– Belki daha iyi bir adamım (beni uyandır dedi)

So won’t you tell me if I’m dreaming? (Said wake me up)
– Rüya görüp görmediğimi söylemeyecek misin? (Beni uyandır dedi)
I need to know just where I stand (said wake me up)
– Sadece nerede olduğumu bilmek (bana uyan dedi)ihtiyacım var
But it turns out my hands are useless (said wake me up)
– Ama ellerimin işe yaramadığı ortaya çıktı (beni uyandır dedi).
But maybe I’m a better man (oh no)
– Ama belki daha iyi bir adamım (oh hayır)

Said, “Wake me up!”
– Dedi ki, “beni Uyandır!”
Said, “Wake me up!”
– Dedi ki, “beni Uyandır!”
Said, “Wake me up!”
– Dedi ki, “beni Uyandır!”
Oh no
– Oh hayır




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın