All my life I’ve been searching for something
– Hayatımın tümünde bir şeyler için araştırıcı oldum.
Something never comes never leads to nothing
– Bir şeyler asla gelmedi asla hiçbir şeyi götürmedi.
Nothing satisfies but I’m getting close
– Hiçbir şey tatmin etmez ama ben yakınlaşıyorum.
Closer to the prize at the end of the rope
– İpin ucunda ödüle yakın.
All night long I dream of the day
– Bütün gece boyınca günlerin düşünü kurarım.
When it comes around then it’s taken away
– O buralara geldiğinden sonra götürdü uzağa.
Leaves me with the feeling that I feel the most
– Benden ayrılır en çok hissettiğim duygu ile.
The feeling comes to life when I see your ghost
– Hayaletini gördüğümde o duygu hayatıma girer.
Come down don’t you resist
– Yıkıldım,sana karşı koyamam.
You have such a delicate wrist
– Sen öyle narin bileklere sahipsinki.
And if I give it a twist
-Ve eğer onu bükersem
Something to hold when I lose my breath
– Nefesim kesildiğinde birşeyler tutar.
Will I find something in that
– Onda bir şeyler bulacak mıyım?
So give me just what I need
– Bu yüzden sadece ihtiyacım olanı ver.
Another reason to bleed
– Başka bir neden içimi sızlatan.
ONE BY ONE hidden up my sleeve
– Birisi tarafından yenimde saklanmış.
ONE BY ONE hidden up my sleeve
– Birisi tarafından yenimde saklanmış.
Hey don’t let it go to waste
-İşe yaramaz olmasına izin verme.
I love it but I hate the taste
-Bunu seviyorum ama tadından nefret ediyorum.
Weight keeping me down [x2]
– Ağırlaştır,aşağıda tut beni.
Will I find a believer
– Bir inanan bulacak mıyım?
Another one who believes
-Başka inanan varsa
Another one to deceive
– Kim başka aldatıyorsa
Over and over down on my knees
– İner ve iner dizimden aşağıya
If I get any closer
– Yaklaşırsam
And if you open up wide
– Eğer sen tamamen açtıysan,
And if you let me inside
– Eğer sen içime bırakırsan,
On and on I’ve got nothing to hide
– Sakladığım hiçbir şeye sahip olmayacağım,hep ve hep
On and on I’ve got nothing to hide
– Sakladığım hiçbir şeye sahip olmayacağım,hep ve hep
Hey don’t let it go to waste
– İşe yaramaz olmasına izin verme.
I love it but I hate the taste
– Bunu seviyorum ama tadından nefret ediyorum.
Weight keeping me down
– Ağırlaştır,aşağıda tut beni.
All my life I’ve been searching for something
– Hayatımın tümünde bir şeyler için araştırıcı oldum.
Something never comes never leads to nothing
– Bir şeyler asla gelmedi asla hiçbir şeyi götürmedi.
Nothing satisfies but I’m getting close
– Hiçbir şey tatmin etmez ama ben yakınlaşıyorum.
Closer to the prize at the end of the rope
– İpin ucunda ödüle yakın.
All night long I dream of the day
– Bütün gece boyınca günlerin düşünü kurarım.
When it comes around then it’s taken away
– O buralara geldiğinden sonra götürdü uzağa.
Leaves me with the feeling that I feel the most
– Benden ayrılır en çok hissettiğim duygu ile.
The feeling comes to life when I see your ghost
– Hayaletini gördüğümde o duygu hayatıma girer.
Hey don’t let it go to waste
– İşe yaramaz olmasına izin verme.
I love it but I hate the taste
– Bunu seviyorum ama tadından nefret ediyorum.
Weight keeping me down [x2]
– Ağırlaştır,aşağıda tut beni.
And I’m done, done and I’m under the next one [x8, then x4 but yelling]
– Ve ben yapıyorum,yapıyorum ve bir sonraki insanın altındayım,sonra,ama haykırıyorum.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.