We’re not in love, we’re not in love now
– Aşık değiliz, şimdi aşık değiliz
(Don’t say no)
– (Hayır deme)
We’re not in love, we’re not in love now
– Aşık değiliz, şimdi aşık değiliz
(Don’t say no)
– (Hayır deme)
Late night and, darling
– Gece geç saatlerde ve sevgilim
I’ve never seen so many pretty lights
– Hiç bu kadar güzel ışık görmemiştim.
Where do I begin?
– Nereden başlasam?
I’ve been holding onto you so tight
– Seni çok sıkı tutuyordum.
But fate, it took me like an ocean wave
– Ama kader, beni bir okyanus dalgası gibi aldı
Blame myself for all of our mistakes
– Tüm hatalarımız için kendimi suçluyorum
Fate, it took me like an ocean wave
– Kader, beni bir okyanus dalgası gibi aldı
Blame myself for all of our mistakes
– Tüm hatalarımız için kendimi suçluyorum
(Don’t say)
– (Sakın söyleme)
We’re not in love, we’re not in love now
– Aşık değiliz, şimdi aşık değiliz
We’re not in love, we’re not in love now
– Aşık değiliz, şimdi aşık değiliz
We’re not in love, we’re not in love now
– Aşık değiliz, şimdi aşık değiliz
(Don’t say no)
– (Hayır deme)
We’re not in love, we’re not in love now
– Aşık değiliz, şimdi aşık değiliz
(Don’t say)
– (Sakın söyleme)
Midnight in Beijing
– Pekin’de gece yarısı
The show is starting but my mind’s elsewhere
– Gösteri başlıyor ama aklım başka yerde
I replay the same scene
– Aynı sahneyi tekrar oynuyorum
When I threw our love into the Berlin air
– Aşkımızı Berlin havasına attığımda
But fate, it took me like an ocean wave
– Ama kader, beni bir okyanus dalgası gibi aldı
Blame myself for all of our mistakes
– Tüm hatalarımız için kendimi suçluyorum
Fate, it took me like an ocean wave
– Kader, beni bir okyanus dalgası gibi aldı
Blame myself for all of our mistakes
– Tüm hatalarımız için kendimi suçluyorum
(Don’t say)
– (Sakın söyleme)
We’re not in love, we’re not in love now
– Aşık değiliz, şimdi aşık değiliz
We’re not in love, we’re not in love now
– Aşık değiliz, şimdi aşık değiliz
We’re not in love, we’re not in love
– Aşık değiliz, aşık değiliz
So don’t say no, just let it happen
– Bu yüzden hayır deme, sadece olmasına izin ver
‘Cause it’s no good, please stop the pressure
– Çünkü bu iyi değil, lütfen baskıyı Durdur
(We’re not in love, we’re not in love now)
– (Biz aşık değiliz, şimdi aşık değiliz)
So don’t say no, just let it happen
– Bu yüzden hayır deme, sadece olmasına izin ver
‘Cause it’s no good, please stop the pressure
– Çünkü bu iyi değil, lütfen baskıyı Durdur
(We’re not in love, we’re not in love now)
– (Biz aşık değiliz, şimdi aşık değiliz)
(Don’t say no)
– (Hayır deme)
(Don’t say)
– (Sakın söyleme)
We’re not in love, we’re not in love now
– Aşık değiliz, şimdi aşık değiliz
Franky Wah Feat. LOWES – Not In Love İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.