G Flip & renforshort – Waiting Game İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

I know you’re in pain
– Acı çektiğini biliyorum
And I’m the fucking same
– Ve ben aynıyım
Six days and I’ll be flying home
– Altı gün sonra eve uçacağım.
Diagnosed insane
– Deli teşhisi kondu
You’re worrying all day
– Bütün gün endişeleniyorsun.
Another date that I’ll postpone
– Erteleyeceğim başka bir randevu

I know you hate it
– Nefret ettiğini biliyorum
I know you hate it
– Nefret ettiğini biliyorum
You’re always waiting
– Hep bekliyorsun
You’re always waiting
– Hep bekliyorsun
And right when you need me
– Ve tam bana ihtiyacın olduğunda
Right when you need me
– Tam bana ihtiyacın olduğunda
I’m gone before you need me most
– Sen bana en çok ihtiyaç duymadan ben yokum

We’re going insane in this waiting game, so please don’t give it up
– Bu bekleme oyununda çıldırıyoruz, bu yüzden lütfen pes etmeyin
We don’t wanna lose, we don’t wanna bruise, so please don’t give it up
– Kaybetmek istemiyoruz, morarmak istemiyoruz, bu yüzden lütfen pes etmeyin
And I know you’re in pain and I’m the fucking same, but no one has this kind of love
– Senin acı çektiğini ve benim de aynı olduğumu biliyorum ama kimsenin böyle bir sevgisi yok.
We’re going insane in this waiting game, so please don’t give it up
– Bu bekleme oyununda çıldırıyoruz, bu yüzden lütfen pes etmeyin

Maybe I’m scared ’bout who you think of when you close your eyes
– Belki de gözlerini kapattığında kimi düşündüğünden korkuyorum.
I’m borderline, lost and kind of fucked up, so don’t say goodbye
– O yüzden veda etme berbat borderline, kayıp ve nazik biriyim
(Yeah)
– (Evet)
I’m too dramatic, oh, I can’t stand it
– Çok dramatikim, oh, dayanamıyorum
So problematic, can’t fix this damage
– Çok sorunlu, bu hasarı düzeltemez
It’s sad that I need you, sad, sad that I need you
– Sana ihtiyacım olması üzücü, sana ihtiyacım olması üzücü, sana ihtiyacım olması üzücü
Sad that I need you most
– Üzücü en çok sana ihtiyacım var …

We’re going insane in this waiting game, so please don’t give it up
– Bu bekleme oyununda çıldırıyoruz, bu yüzden lütfen pes etmeyin
We don’t wanna lose, we don’t wanna bruise, so please don’t give it up
– Kaybetmek istemiyoruz, morarmak istemiyoruz, bu yüzden lütfen pes etmeyin
And I know you’re in pain and I’m the fucking same, but no one has this kind of love
– Senin acı çektiğini ve benim de aynı olduğumu biliyorum ama kimsenin böyle bir sevgisi yok.
We’re going insane in this waiting game, so please don’t give it up
– Bu bekleme oyununda çıldırıyoruz, bu yüzden lütfen pes etmeyin
(Please don’t give it up)
– (Lütfen vazgeçme)

Scared you’re gonna leave, gonna leave, oh
– Gideceğinden korkuyorsun, gideceğinden, oh
Scared you’re gonna leave, gonna leave, oh
– Gideceğinden korkuyorsun, gideceğinden, oh
Scared you’re gonna leave, gonna leave, oh
– Gideceğinden korkuyorsun, gideceğinden, oh
Scared you’re gonna leave, gonna leave, oh
– Gideceğinden korkuyorsun, gideceğinden, oh
Scared you’re gonna leave, gonna leave, oh
– Gideceğinden korkuyorsun, gideceğinden, oh
Scared you’re gonna leave, gonna leave, oh
– Gideceğinden korkuyorsun, gideceğinden, oh
Scared you’re gonna leave, gonna leave, oh
– Gideceğinden korkuyorsun, gideceğinden, oh

We’re going insane in this waiting game, so please don’t give it up
– Bu bekleme oyununda çıldırıyoruz, bu yüzden lütfen pes etmeyin
We don’t wanna lose, we don’t wanna bruise, so please don’t give it up
– Kaybetmek istemiyoruz, morarmak istemiyoruz, bu yüzden lütfen pes etmeyin

We’re going insane in this waiting game, so please don’t give it up
– Bu bekleme oyununda çıldırıyoruz, bu yüzden lütfen pes etmeyin
We don’t wanna lose, we don’t wanna bruise
– Kaybetmek istemiyoruz, morarmak istemiyoruz
So please don’t give it up (please don’t give it up)
– Bu yüzden lütfen pes etmeyin (lütfen pes etmeyin)
And I know you’re in pain and I’m the fucking same
– Ve acı çektiğini biliyorum ve ben de aynıyım
But no one has this kind of love (no one has this kind of love)
– Ama hiç kimse (hiç kimse bu tür bir aşkı vardır)bu tür bir aşkı vardır
We’re going insane in this waiting game, so please don’t give it up
– Bu bekleme oyununda çıldırıyoruz, bu yüzden lütfen pes etmeyin




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın