Ho un ingorgo nella testa
– Kafamda trafik sıkışıklığı var.
Come il traffico di punta giù in città
– Şehirde trafik nasıl azalır
Sembra un’orchestra
– Bir orkestra gibi görünüyor
Di sirene, grida e clacson
– Sirenler, çığlıklar ve boynuzlar
E continuerò a farti la guerra
– Ve sana savaş açmaya devam edeceğim
Anche se so che non vinci mai
– Asla kazanamayacağını bilmeme rağmen
Spero che tu mi dia retta
– Umarım beni dinlersin.
Perché ho già abbastanza guai di mio
– Çünkü zaten yeterince sorunum var.
(E nelle orecchie c’è un ronzio)
– (Ve kulaklarda bir vızıltı var)
Nuvole di zanzare non ci danno tregua
– Sivrisinek bulutları bize mühlet vermiyor
Seguono il bagliore dei tuoi occhi come i lampioni di sera
– Akşamları lamba direkleri gibi gözlerinin ışıltısını takip ediyorlar.
Che scema, pensavo di prendere sonno
– Ne aptal, uyuyacağımı sandım.
E non posso se sei qui con me
– Ve burada benimle olursan yapamam.
Lo so già che non mi passa
– Beni geçmediğini zaten biliyorum.
E lo so già che mai mi passerà
– Ve bunun beni asla geçmeyeceğini zaten biliyorum.
E si unirà il nostro respiro
– Ve nefesimizi birleştirecek
E suonerà una nota sola
– Ve tek bir nota çalacak
Mi rigiro dentro al letto
– İçinde yatağa döndüm
Bicchiere d’acqua e tangerine
– Bir bardak su ve mandalina
Sento che mi manca l’aria in questa stanza
– Bu odada hava eksikliği hissediyorum.
Guardo fuori è già mattina
– Dışarısı zaten Sabah baktığımda
E continuerò a tenerti testa
– Ve kafanı tutmaya devam edeceğim
Anche se non ti convinco mai
– Seni asla ikna etmesem bile
Spero che tu mi dia retta
– Umarım beni dinlersin.
Perché ho già abbastanza guai di mio
– Çünkü zaten yeterince sorunum var.
(E nelle orecchie c’è un ronzio)
– (Ve kulaklarda bir vızıltı var)
Nuvole di zanzare non ci danno tregua
– Sivrisinek bulutları bize mühlet vermiyor
Seguono il bagliore dei tuoi occhi come i lampioni di sera
– Akşamları lamba direkleri gibi gözlerinin ışıltısını takip ediyorlar.
Che scema, pensavo di prendere sonno
– Ne aptal, uyuyacağımı sandım.
E non posso se sei qui con me
– Ve burada benimle olursan yapamam.
Lo so già che non mi passa
– Beni geçmediğini zaten biliyorum.
E lo so già che mai mi passerà
– Ve bunun beni asla geçmeyeceğini zaten biliyorum.
E si unirà il nostro respiro
– Ve nefesimizi birleştirecek
E suonerà una nota sola
– Ve tek bir nota çalacak
È strano che non ci pensiamo
– Bunu düşünmememiz çok garip.
Ma un battito di ali
– Ama kanat çırpınışı
Può scatenare un uragano
– Bir kasırgayı tetikleyebilir
Nei posti più lontani
– En uzak yerlerde
Nuvole di zanzare non ci danno tregua
– Sivrisinek bulutları bize mühlet vermiyor
Seguono il bagliore dei tuoi occhi come i lampioni di sera
– Akşamları lamba direkleri gibi gözlerinin ışıltısını takip ediyorlar.
Che scema, pensavo di prendere sonno
– Ne aptal, uyuyacağımı sandım.
E non posso se sei qui con me
– Ve burada benimle olursan yapamam.
Lo so già che non mi passa
– Beni geçmediğini zaten biliyorum.
E lo so già che mai mi passerà
– Ve bunun beni asla geçmeyeceğini zaten biliyorum.
E si unirà il nostro respiro
– Ve nefesimizi birleştirecek
E suonerà una nota sola
– Ve tek bir nota çalacak
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.