When I’m shivering in the morning dust again
– Sabah tozunda titrerken yine
Then I sliver stale bread and give it to the doves
– Sonra bayat ekmeği dilimleyip güvercinlere veriyorum.
They’re fluttering around me at the old market-place
– Eski pazar yerinde etrafımda çırpınıyorlar.
And I worship somehow when we’re thinking out loud
– Ve yüksek sesle düşündüğümüzde bir şekilde ibadet ediyorum
Oh, what’s the chapel of mine?
– Benim kilisem ne?
I begged you as we walked the brown meadows
– Kahverengi çayırlarda yürürken sana yalvardım.
All colours were much more intense ’cause it’d rained before
– Tüm renkler çok daha yoğundu çünkü daha önce yağmur yağmıştı.
And the chapels I know are warm and inside
– Ve tanıdığım şapeller sıcak ve içeride
Are multi entwined aisles I need to define
– Tanımlamak gerekirse ben çok dolaşık koridorlarda vardır
So that I could see its tortuous structures
– Dolambaçlı yapılarını görebilmem için
I thought that you
– Seni düşündüm
Could lead me through
– Üzerinden götürebilir beni
When I’m shivering in the morning dust again
– Sabah tozunda titrerken yine
Then I sliver stale bread and give it to the doves
– Sonra bayat ekmeği dilimleyip güvercinlere veriyorum.
They’re fluttering around me at the old market-place
– Eski pazar yerinde etrafımda çırpınıyorlar.
And I worship somehow when we’re thinking out loud
– Ve yüksek sesle düşündüğümüzde bir şekilde ibadet ediyorum
What’s the chapel of mine?
– Benim kilisem ne?
I begged you as we walked the brown meadows
– Kahverengi çayırlarda yürürken sana yalvardım.
All colours were much more intense ’cause it’d rained before
– Tüm renkler çok daha yoğundu çünkü daha önce yağmur yağmıştı.
Oh, what’s the chapel of mine?
– Benim kilisem ne?
I begged you as we walked the brown meadows
– Kahverengi çayırlarda yürürken sana yalvardım.
All colours were much more intense ’cause it’d rained before
– Tüm renkler çok daha yoğundu çünkü daha önce yağmur yağmıştı.
You believe to be on an ill-fated ship
– Talihsiz bir gemide olduğuna inanıyorsun.
But got enough time live a satisfying life on it
– Ama üzerinde tatmin edici bir hayat yaşamak için yeterli zamanım var
And where all common sense is gone
– Ve tüm sağduyunun kaybolduğu yer
People want the chapels for their own
– İnsanlar şapelleri kendileri istiyor.
You believe to be on an ill-fated ship
– Talihsiz bir gemide olduğuna inanıyorsun.
But got enough time live a satisfying life on it
– Ama üzerinde tatmin edici bir hayat yaşamak için yeterli zamanım var
And where all common sense is gone
– Ve tüm sağduyunun kaybolduğu yer
People want the chapels for their own
– İnsanlar şapelleri kendileri istiyor.
And where all common sense is gone
– Ve tüm sağduyunun kaybolduğu yer
People want the chapels for their own
– İnsanlar şapelleri kendileri istiyor.
And where all common sense is gone
– Ve tüm sağduyunun kaybolduğu yer
People want the chapels for their own
– İnsanlar şapelleri kendileri istiyor.
And where all common sense is gone
– Ve tüm sağduyunun kaybolduğu yer
People want the chapels for their own
– İnsanlar şapelleri kendileri istiyor.
And the chapels I know are warm and inside
– Ve tanıdığım şapeller sıcak ve içeride
Are multi entwined aisles I need to define
– Tanımlamak gerekirse ben çok dolaşık koridorlarda vardır
So that I could see its tortuous structures
– Dolambaçlı yapılarını görebilmem için
I thought that you
– Seni düşündüm
Could lead me through
– Üzerinden götürebilir beni

Giant Rooks – Chapels İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.