As cold as an old ice cream sandwich
– Eski bir dondurmalı sandviç kadar soğuk
As focused as Mr. Miyagi
– Bay Miyagi kadar odaklanmış.
You poke at your phone
– Telefonunu dürtüyorsun.
Posting aerial photos of you and your smoothie
– Sizin ve smoothie’nizin hava fotoğraflarını gönderme
I can’t keep on making you happy
– Seni mutlu etmeye devam edemem.
‘Cause you got issues with your daddy
– Çünkü babanla sorunların var.
I miss Ramen noodles and laughing at you
– Ramen noodle’ları ve sana gülmeyi özledim.
And your gran in home movies
– Ve büyükannen ev yapımı filmlerde
But I wish I could show you more of yourself
– Ama keşke sana daha fazlasını gösterebilseydim.
I wish I could make you somebody else
– Keşke seni başka biri yapabilseydim.
But I left it way too late
– Ama çok geç bıraktım.
Are you stuck in your own ways?
– Kendi yollarına mı takıldın?
I’m beggin’, hands, knees, please, tangerine
– Yalvarıyorum, eller, dizler, lütfen, mandalina
Come on back to me
– Bana geri dön
You got what I need, tangerine, do this for me
– İhtiyacım olanı aldın, tangerine, bunu benim için yap.
Hands, knees, please, tangerine, sugar, honey, sweet
– Eller, dizler, lütfen, mandalina, şeker, bal, tatlı
Got what I need, tangerine
– Var ihtiyacım olan şey, mandalina
You let the devil in
– Şeytanı içeri aldın.
And all you talk is money, money, money, money, money
– Ve tek konuştuğun para, para, para, para, para
It’s so funny how it changes
– Nasıl değiştiği çok komik.
How you feel, how you see, how you need, how you sleep
– Nasıl hissediyorsun, nasıl görüyorsun, nasıl ihtiyacın var, nasıl uyuyorsun
All your freedom, caffeine, how you’re looking at me
– Tüm özgürlüğün, kafein, bana nasıl bakıyorsun?
But I love it when the light
– Işığı seviyorum
Sits on you just right
– Sana sadece oturur
Tiny tangerine speckles painted in your eyes
– Gözlerine boyanmış minik mandalina benekleri
Hands, knees, please, tangerine, come on back to me
– Eller, dizler, lütfen, mandalina, bana geri dön
You got what I need, tangerine, do this for me
– İhtiyacım olanı aldın, tangerine, bunu benim için yap.
Hands, knees, please, tangerine, sugar, honey, sweet
– Eller, dizler, lütfen, mandalina, şeker, bal, tatlı
Got what I need, tangerine
– Var ihtiyacım olan şey, mandalina
Oh, my God
– Aman Tanrım
Drop the beat
– Ritmi bırak
You’ve been dreamlessly sleepin’ for years
– Yıllardır rüya gibi uyuyorsun.
Super clear since the late 1990s
– 1990’ların sonlarından bu yana süper net
You only look at me properly now
– Şimdi bana sadece düzgün bakıyorsun.
When you’re drunk watching movies
– Sarhoşken film izlerken
Where are you? What happened? I want what we had
– Neredesin? Ne oldu? Sahip olduğumuz şeyi istiyorum.
Where you gone? Where you hidin’?
– Nereye gittin? Nereye saklanıyorsun?
It’s 2:23, you got “Friends” on repeat
– Saat 2: 23, tekrar “arkadaşların” var
On repeat, on repeat, on repeat, on repeat, on re-
– Tekrarla, Tekrarla, Tekrarla, Tekrarla, Tekrarla, Tekrarla-
I wish I could show you more of yourself
– Keşke sana daha fazlasını gösterebilseydim.
I wish I could make you somebody else
– Keşke seni başka biri yapabilseydim.
But I left it way too late
– Ama çok geç bıraktım.
Are you stuck in your own ways?
– Kendi yollarına mı takıldın?
I’m beggin’, hands, knees, please, tangerine
– Yalvarıyorum, eller, dizler, lütfen, mandalina
Come on back to me
– Bana geri dön
Got what I need, tangerine, do this for me
– İhtiyacım olanı aldım, tangerine, bunu benim için yap.
Hands, knees, please, tangerine, sugar, honey, sweet
– Eller, dizler, lütfen, mandalina, şeker, bal, tatlı
Got what I need, tangerine
– Var ihtiyacım olan şey, mandalina
Hands, knees, please, tangerine, come on back to me
– Eller, dizler, lütfen, mandalina, bana geri dön
Got what I need, tangerine, do this for me
– İhtiyacım olanı aldım, tangerine, bunu benim için yap.
Hands, knees, please, tanger…
– Eller, dizler, lütfen, tanger…
Tangerine
– Mandalina
I’m beggin’, hands, knees, please, tangerine
– Yalvarıyorum, eller, dizler, lütfen, mandalina
Come on back to me
– Bana geri dön
You got what I need, tangerine, do this for me
– İhtiyacım olanı aldın, tangerine, bunu benim için yap.
Hands, knees, please, tangerine, sugar, honey, sweet
– Eller, dizler, lütfen, mandalina, şeker, bal, tatlı
Got what I need, tangerine (whoa)
– İhtiyacım olanı aldım, mandalina (whoa)
Glass Animals – Tangerine İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.