De mi tierra bella
– Güzel topraklarımın
De mi tierra santa
– Kutsal topraklarımın
Oigo ese grito de los tambores
– Davulların çığlığını duyuyorum.
Y los timbales al cumbanchar
– Ve cumbanchar’daki timpani
Y ese pregón que canta un hermano
– Ve bir kardeşin söylediği o ağlama
Que de su tierra vive lejano
– Onun topraklarından uzakta yaşıyor
Y que el recuerdo le hace llorar
– Ve bu anı onu ağlatıyor
Una canción que vive entonando
– Şarkı söyleyen yaşayan bir şarkı
De su dolor, de su propio llanto
– Acısından, kendi ağlamasından
Y se le escucha penar
– Ve sen onu duyuyorsun penar
La tierra te duele
– Dünya seni incitiyor
La tierra te da
– Dünya sana veriyor
En medio del alma cuando tú no estás
– Sen olmadığın zaman ruhun ortasında
La tierra te empuja
– Dünya seni itiyor
De raíz y cal
– Kök ve kireç
La tierra suspira si no te ve más
– Dünya seni bir daha görmezse iç çeker.
La tierra donde naciste
– Doğduğun toprak
No la puedes olvidar
– Asla unutamazsın onu
Porque tiene tus raíces
– Kökleri vardır çünkü
Y lo que dejas atrás
– Ve geride bıraktıkların
La tierra te duele
– Dünya seni incitiyor
La tierra te da
– Dünya sana veriyor
En medio del alma cuando tú no estás
– Sen olmadığın zaman ruhun ortasında
Siguen los pregones
– Bildiri devam ediyor
La melancolía
– Melankoli
Y cada noche junto a la luna
– Ve her gece aya
Sigue el guajiro entonando el son
– Guajiro oğlunu söylemeye devam ediyor
Y cada calle que va a mi pueblo
– Ve köyüme giden her sokak
Tiene un quejido, tiene un lamento
– Bir inilti var, bir feryat var.
Tiene nostalgia como su voz
– Sesi gibi nostaljik.
Esa canción que sigue entonando
– Söylemeye devam ettiği şarkı
Corre en la sangre y sigue llegando
– Kana karışıyor ve gelmeye devam ediyor.
Con más fuerza al corazón
– Kalbe daha fazla güçle
La tierra te duele
– Dünya seni incitiyor
La tierra te da
– Dünya sana veriyor
En medio del alma cuando tú no estás
– Sen olmadığın zaman ruhun ortasında
La tierra te empuja
– Dünya seni itiyor
De raíz y cal
– Kök ve kireç
La tierra suspira si no te ve más
– Dünya seni bir daha görmezse iç çeker.
Tiene un quejido (mi tierra), tienen un lamento (mi tierra)
– Bir inilti (toprağım), bir ağıt (toprağım) var
Nunca la olvido (mi tierra), la llevo en mi sentimiento, ¡sí, señor!
– Onu asla unutmam (toprağım), onu hislerimde taşıyorum, evet efendim!
Oigo ese grito (mi tierra), vive el recuerdo (mi tierra)
– O çığlığı duyuyorum (toprağım), anıyı yaşıyorum (toprağım)
Corre en mi sangre (mi tierra), la llevo por dentro ¿cómo no?
– Kanımda (toprağımda) akıyor, onu içeride taşıyorum, nasıl değil?
Canto de mi tierra bella y santa, sufro ese dolor que hay en su alma
– Güzel ve kutsal topraklarımdan şarkı söylüyorum, onun ruhundaki o acıyı çekiyorum.
Aunque esté lejos yo la siento, y un día regreso, yo lo sé
– Uzakta olsa bile hissediyorum ve bir gün geri döndüğümde bunu biliyorum.
Siguen los pregones (mi tierra)
– Feryatlara uy (yurdum)
La melancolía (mi tierra)
– Melankoli (benim toprağım)
Cada noche junto a la luna
– Her gece aya
Sigue el guajiro entonando el son (mi tierra)
– Oğlu söyleyen guajiro’yu takip et (mi tierra)
Y cada calle que va a mi pueblo (mi tierra)
– Ve halkıma giden her sokak (toprağım)
Tiene un quejido, tiene un lamento (mi tierra)
– Bir inilti var, bir ağıt var.
La nostalgia de su voz (mi tierra)
– Sesinin nostaljisi (benim ülkem)
Me llega con fuerza al corazón
– Kalbime güçle geliyor.
La tierra te duele
– Dünya seni incitiyor
La tierra te da
– Dünya sana veriyor
En medio del alma cuando tú no estás
– Sen olmadığın zaman ruhun ortasında
La tierra te empuja
– Dünya seni itiyor
De raíz y cal
– Kök ve kireç
La tierra suspira si no te ve más
– Dünya seni bir daha görmezse iç çeker.
Gloria Estefan – Mi Tierra İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.