I can’t take it, dust is shaking
– Dayanamıyorum, toz titriyor.
Aggravated, eyes are vacant
– Ağırlaştırılmış, gözler boş
Teeth are grinning, walls are spinning
– Dişler sırıtıyor, duvarlar dönüyor
Having visions, hit my limit
– İmgelemler görmek, sınırımı aş
I can’t take it, dust is shaking
– Dayanamıyorum, toz titriyor.
Aggravated, eyes are vacant
– Ağırlaştırılmış, gözler boş
Teeth are grinning, walls are spinning
– Dişler sırıtıyor, duvarlar dönüyor
Having visions, hit my limit
– İmgelemler görmek, sınırımı aş
I can’t
– Yapamam
I can’t take it, dust is shaking
– Dayanamıyorum, toz titriyor.
Aggravated, eyes are vacant
– Ağırlaştırılmış, gözler boş
Teeth are grinning, walls are spinning
– Dişler sırıtıyor, duvarlar dönüyor
Having visions, hit my limit
– İmgelemler görmek, sınırımı aş
I can’t take it
– Dayanamıyorum.
I can’t take it
– Dayanamıyorum.
I can’t take it
– Dayanamıyorum.
I can’t take it
– Dayanamıyorum.
I can’t take it
– Dayanamıyorum.
I can’t take it
– Dayanamıyorum.
The deepest wound, that I’ve known
– Bildiğim en derin yara
I’ve let it go, I’ve let it go
– Bıraktım, bıraktım.
The deepest wound, that I’ve known
– Bildiğim en derin yara
I’ve let it go, I’ve let it go
– Bıraktım, bıraktım.
The deepest wound, that I’ve known
– Bildiğim en derin yara
I’ve let it go, I’ve let it go
– Bıraktım, bıraktım.
The deepest wound, that I’ve known
– Bildiğim en derin yara
I’ve let it go, I’ve let it go
– Bıraktım, bıraktım.
I’ve let it go, I’ve let it go
– Bıraktım, bıraktım.
I’ve let it go, I’ve let it go
– Bıraktım, bıraktım.
I’ve let it go, I’ve let it go
– Bıraktım, bıraktım.
I’ve let it go, I’ve let it go
– Bıraktım, bıraktım.
(I can’t)
– (Yapamam)
I can’t take it, dust is shaking
– Dayanamıyorum, toz titriyor.
Aggravated, eyes are vacant
– Ağırlaştırılmış, gözler boş
Teeth are grinning, walls are spinning
– Dişler sırıtıyor, duvarlar dönüyor
Having visions, hit my limit
– İmgelemler görmek, sınırımı aş
I can’t take it, dust is shaking
– Dayanamıyorum, toz titriyor.
Aggravated, eyes are vacant
– Ağırlaştırılmış, gözler boş
Teeth are grinning, walls are spinning
– Dişler sırıtıyor, duvarlar dönüyor
Having visions, hit my limit
– İmgelemler görmek, sınırımı aş

Golden Features – Vigil İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.