Gustav & 01099 – Frisch Almanca Sözleri Türkçe Anlamları

Draußen wird es frisch und ich dreh’ mir noch zwei
– Dışarıda taze oluyor ve iki tane daha çekiyorum.
Die Boxen sind zu laut und sie hol’n wieder Polizei
– Kutular çok gürültülü ve yine polisi arıyorlar.
Was hab’ ich getan, Herr Kommissar, wir sind doch brav
– Ne yaptım, Komiser?
Was kann ich dafür, dass du nicht magst, was du da machst
– Yaptığın şeyden hoşlanmaman benim suçum değil.

Draußen wird es frisch und ich dreh’ mir noch zwei
– Dışarıda taze oluyor ve iki tane daha çekiyorum.
Die Boxen sind zu laut und sie hol’n wieder Polizei
– Kutular çok gürültülü ve yine polisi arıyorlar.
Was hab’ ich getan, Herr Kommissar, wir sind doch brav
– Ne yaptım, Komiser?
Was kann ich dafür, dass du nicht magst, was du da machst
– Yaptığın şeyden hoşlanmaman benim suçum değil.

Draußen wird’s frisch (Draußen wird’s frisch)
– Dışarıda taze oluyor (dışarıda taze)
Und die Straßen sind windig (Mh)
– Ve yollar rüzgarlı (Mh)
Du hast AirForce an und mein Hoodie
– Hava Kuvvetleri ve Kapüşonlu Sweatshirt giyiyorsun.
Ist Vintage (Mein Hoodie ist Vintage)
– Bu Vintage (benim Hoodie Vintage)
Nein, ich hab’ nicht so viel gepennt (Ich hab’ Nicht So viel gepennt)
– Hayır, çok fazla uyumadım (çok fazla uyumadım)
Doch bin nachts wieder topfit (Grr)
– Ama geceleri tekrar topfit (Grr)
YSO auf mei’m Hemd (YSO auf mei’m Hemd)
– Mei’m gömlek üzerinde YSO (MEİ’M gömlek üzerinde YSO)
Mach noch ‘ne Mische und mein’n Kopf dicht
– Biraz daha Karıştır ve kafamı kapat.
Auf dem Weg Richtung Nacht in der S1
– S1’de geceye doğru yolda
Ich hol’ mir Pizzabrötchen und ess’ eins
– Pizza alacağım ve bir tane yiyeceğim.
Meiner Family geht’s gut, wenn der Mond scheint
– Ay parladığında ailem iyi.
Mir ist warm vom Glühwein und wir dübeln noch ein’n
– Mulled şaraptan ısınıyorum ve bir tane daha dübelln

Doch schon wieder kommt der Kommissar
– Ama yine Komiser geliyor
Bitte sag mir, was hab’ ich getan
– Lütfen bana ne yaptığımı söyle.
Ja, es kommt Rauch aus deinem Mund
– Evet, ağzından Duman çıkıyor.
Und der steigt zu den Sternen über uns
– Ve üstümüzdeki yıldızlara yükselir

Draußen wird es frisch und ich dreh’ mir noch zwei
– Dışarıda taze oluyor ve iki tane daha çekiyorum.
Die Boxen sind zu laut und sie hol’n wieder Polizei
– Kutular çok gürültülü ve yine polisi arıyorlar.
Was hab’ ich getan, Herr Kommissar, wir sind doch brav
– Ne yaptım, Komiser?
Was kann ich dafür, dass du nicht magst, was du da machst
– Yaptığın şeyden hoşlanmaman benim suçum değil.

Draußen wird es frisch und ich dreh’ mir noch zwei
– Dışarıda taze oluyor ve iki tane daha çekiyorum.
Die Boxen sind zu laut und sie hol’n wieder Polizei
– Kutular çok gürültülü ve yine polisi arıyorlar.
Was hab’ ich getan, Herr Kommissar, wir sind doch brav
– Ne yaptım, Komiser?
Was kann ich dafür, dass du nicht magst, was du da machst
– Yaptığın şeyden hoşlanmaman benim suçum değil.

Hol’ noch zwei Bier aus dem Kasten mit den Sternen drauf (Ja, ja)
– Yıldızlarla kutudan iki bira daha al (Evet, Evet)
Sandaletten und AirForce’s in mei’m Treppenhaus
– Mei’m merdiven boşluğunda sandalet ve Hava Kuvvetleri
Du willst noch eine dreh’n und nicht hoch (Und nicht hoch)
– Başka bir dönüş istiyorsun ve yüksek değil (ve yüksek değil)
Atme- ein und puste Rauch aus
– Nefes al ve dumanı üfle

Null-zehn-neunundneunzig ist die Family
– Sıfır-on-doksan dokuz ailedir
Ah, ah, ah
– Ah, ah, ah




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın