Tell me a lie,
– Bana bir yalan söyle,
I’ll be the first to fall.
– İlk düşen ben olacağım.
Give me an offer unofferable.
– Bana gayri resmi bir teklifte bulun.
Imagine the warmth,
– Sıcaklığı hayal et,
In those tiny hands,
– O küçücük ellerde,
That held onto a penance,
– Bu bir kefarete dayandı,
I didn’t deserve.
– Onu hak etmiyordum.
Don’t it feel like a knife,
– Bıçak gibi hissetmiyor musun,
In the back of your head?
– Kafanın arkasında mı?
And it reeks like an afterthought rotten and said.
– Sonradan düşünülmüş çürümüş ve söylenmiş gibi kokuyor.
Maybe something got lost or forgotten instead.
– Belki onun yerine bir şey kayboldu ya da unutuldu.
Oh, and I’m bound by a trunk,
– Oh, ve bir sandığa bağlıyım,
With a few memories,
– Birkaç anı ile,
Of how you burn through your lovers,
– Aşıklarını nasıl yaktığını,
It’s like an ugly disease.
– Çirkin bir hastalık gibi.
Give me an offer unofferable.
– Bana gayri resmi bir teklifte bulun.
That held onto a penance,
– Bu bir kefarete dayandı,
I didn’t deserve.
– Onu hak etmiyordum.
And it reeks like an afterthought rotten instead,
– Ve bunun yerine sonradan düşünülmüş bir çürük gibi kokuyor,
And maybe something got lost or forgotten and said.
– Belki bir şeyler kaybolmuştur ya da unutulmuş ve söylenmiştir.

Half Moon Run – Unofferable İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.