Got a boy back home in Michigan
– Michigan’da bir çocuk var.
And it tastes like Jack when I’m kissin’ him
– Ve onu öperken tadı Jack’e benziyor.
So I told him that I never really liked his friends
– Ben de ona arkadaşlarını hiç sevmediğimi söyledim.
Now he’s gone, and he’s callin’ me a bitch again
– Şimdi gitti ve yine bana kaltak diyor.
There’s a guy that lives in the garden state
– Garden state’de yaşayan bir adam var.
And he told me that we’d make it ’til we graduate
– Ve bana mezun olana kadar başaracağımızı söyledi.
So I told him that the music would be worth the wait
– Ben de ona müziğin beklemeye değeceğini söyledim.
But he wants me in the kitchen with a dinner plate
– Ama beni mutfakta yemek tabağıyla istiyor.
I believe, I believe, I believe, I believe
– İnanıyorum, inanıyorum, inanıyorum, inanıyorum
That we’re meant to be
– Olmak zorunda olduğumuzu
But jealousy, jealousy, jealousy, jealousy
– Ama kıskançlık, kıskançlık, kıskançlık, kıskançlık
Get the best of me
– Benden en iyisini al
Look, I don’t mean to frustrate, but I
– Bak, hayal kırıklığına uğratmak istemem ama ben
Always make the same mistakes, yeah
– Hep aynı hataları yapıyorsun, evet.
Always make the same mistakes ’cause
– Hep aynı hataları yap çünkü
I’m bad at love (Ooh-ooh)
– Aşkta kötüyüm (Ooh-ooh)
But you can’t blame me for tryin’
– Ama denediğim için beni suçlayamazsın.
You know I’d be lyin’ sayin’
– Yalan söylüyor olacağımı biliyorsun.
You were the one (Ooh-ooh)
– O sendin (Ooh-ooh)
That could finally fix me
– Sonunda beni düzeltebilir.
Lookin’ at my history
– Geçmişimi bakıyor
I’m bad at love
– Aşkta kötüyüm
Got a girl with California eyes
– Kaliforniyalı gözlü bir kızım var.
And I thought that she could really be the one this time
– Ve bu sefer gerçekten o olabileceğini düşündüm.
But I never got the chance to make her mine
– Ama onu benim yapma şansım olmadı.
Because she fell in love with little thin white lines
– Çünkü küçük ince beyaz çizgilere aşık oldu.
London girl with an attitude
– Londra kız ile bir attitude
We never told no one, but we look so cute
– Kimseye söylemedik ama çok tatlı görünüyoruz.
Both got way better things to do
– İkisinin de yapacak daha iyi işleri var.
But I always think about it when I’m ridin’ through
– Ama her zaman bunu düşünürüm içinden geçerken
I believe, I believe, I believe, I believe
– İnanıyorum, inanıyorum, inanıyorum, inanıyorum
That I’m in too deep
– Çok derinlerde olduğumu
And jealousy, jealousy, jealousy, jealousy
– Ve kıskançlık, kıskançlık, kıskançlık, kıskançlık
Get the best in me
– İçimdeki en iyisini al
Look, I don’t mean to frustrate, but I
– Bak, hayal kırıklığına uğratmak istemem ama ben
Always make the same mistakes, yeah
– Hep aynı hataları yapıyorsun, evet.
Always make the same mistakes ’cause
– Hep aynı hataları yap çünkü
I’m bad at love (Ooh-ooh)
– Aşkta kötüyüm (Ooh-ooh)
But you can’t blame me for tryin’
– Ama denediğim için beni suçlayamazsın.
You know I’d be lyin’ sayin’
– Yalan söylüyor olacağımı biliyorsun.
You were the one (Ooh-ooh)
– O sendin (Ooh-ooh)
That could finally fix me
– Sonunda beni düzeltebilir.
Lookin’ at my history
– Geçmişimi bakıyor
I’m bad at love (Ooh-ooh)
– Aşkta kötüyüm (Ooh-ooh)
Oh, you know, you know
– Oh, biliyorsun, biliyorsun
You know, you know (Ooh-ooh)
– Biliyorsun, biliyorsun (Ooh-ooh)
I’m bad at love (Ooh-ooh)
– Aşkta kötüyüm (Ooh-ooh)
I’m bad at love, yeah (Ooh-ooh)
– Aşkta kötüyüm, evet (Ooh-ooh)
I know that you’re afraid
– Korktuğunu biliyorum
I’m gonna walk away
– Ben yürüme mesafesindedir
Each time the feelin’ fades
– Duygu her kaybolduğunda
Each time the feelin’ fades
– Duygu her kaybolduğunda
I know that you’re afraid
– Korktuğunu biliyorum
I’m gonna walk away
– Ben yürüme mesafesindedir
Each time the feelin’ fades
– Duygu her kaybolduğunda
You know I’m bad at love (Ooh-ooh)
– Biliyorsun aşkta kötüyüm (Ooh-ooh)
But you can’t blame me for tryin’
– Ama denediğim için beni suçlayamazsın.
You know I’d be lyin’ sayin’
– Yalan söylüyor olacağımı biliyorsun.
You were the one (Ooh-ooh)
– O sendin (Ooh-ooh)
That could finally fix me
– Sonunda beni düzeltebilir.
Lookin’ at my history
– Geçmişimi bakıyor
I’m bad at love (Ooh-ooh)
– Aşkta kötüyüm (Ooh-ooh)
Oh, you know, you know
– Oh, biliyorsun, biliyorsun
You know, you know (Ooh-ooh)
– Biliyorsun, biliyorsun (Ooh-ooh)
I’m bad at love (Ooh-ooh)
– Aşkta kötüyüm (Ooh-ooh)
Oh, oh
– Oh, oh

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.