사랑이란 대체 뭘까?
– Aşk nedir?
더 멀어지기 위해 내게 왔던가?
– Daha uzağa gitmek için mi geldin?
적당한 거리라도 둘걸 그랬나?
– Doğru mesafeye koydun mu?
마음의 준비라도 해둘 걸
– Aklını hazırlayacağım.
금방이라도 울 것 같아
– Sanırım bir dakika içinde ağlayacağım.
고개를 들어 괜히 웃어 보였다
– O baktı ve gülümsedi.
달빛에 비쳐 나의 눈물 보였나?
– Ay ışığında gözyaşlarımı gördün mü?
눈을 감아 흘려버릴 걸
– Gözlerimi kapatıp atacağım.
비틀거려도 될 이유 같은 것
– Tökezlemek için bir sebep gibi bir şey
평소와 달라도 납득이 되고
– Her zamanki gibi olmadığına ikna oldum.
괴로워하고 좀 주저앉아도
– Acı çeksen ve biraz tereddütlü olsan bile.
이상할 것 하나 없게
– Bu konuda garip bir şey yok.
술을 마시면 이 밤도 사라질까?
– Eğer içersen, bu gece ortadan kaybolacak mı?
오늘도 내일도 내게 큰 의미 없는 날인데
– Bugün ve yarın benim için pek bir şey ifade etmeyen günler.
Goodbye, doo-doo-doo-doo-doo-doo-doo-doo
– Hoşçakal, doo-doo-doo-doo-Doo-Doo
(오늘도 내일도 내겐 그저 너 없는 날인데)
– (Bugün ve yarın benim için sensiz günler.)
I need you, still feel you
– Sana ihtiyacım var, hala seni hissediyorum
I’ll kill you if I can’t have you, babe
– Sana sahip olamazsam seni öldürürüm, bebeğim
Or kill me, please, heal me
– Ya da beni öldür, lütfen, beni iyileştir
‘Cause I can’t hear you, babe
– Çünkü seni duyamıyorum bebeğim.
너도 술을 마시면, 기억을 지우면 (no)
– Eğer içersen, hafızanı silersen (hayır)
우리 다시 만날 수 있을까?
– Tekrar görüşebilir miyiz?
내 거친 손으로 감싸던 너의 두 뺨
– Kaba elim iki yanağını sardı
사탕을 손에 쥔 아이처럼 웃으며 입 맞추던 그날
– O gün, elinde şeker olan bir çocuk gibi gülümseyerek ağzını üzerine koydu.
아직도 생생해 입술의 향기
– Dudakların kokusu hala canlı
내 옷깃을 잡던 너의 손길
– Yakamı tutmanın dokunuşu
사랑이란 감정 시간이 갈수록 커져
– Aşk zamanla büyüyen bir duygudur.
날 바라볼 때 너의 미소는 마치 물 위에 뿌려 놓은 햇살 가루
– Bana baktığında, gülümsemen suya serpilmiş güneş patlaması tozu gibi
너로 인해 희망을 잃지 않았던 나의 하루
– Benim günüm senin yüzünden umudumu kaybetmedim
손잡고 흔들며 달리던 바다
– Deniz el ele sallıyor
불어오는 바람 두려울 것 없다는 듯이 소리쳤지
– Esen rüzgardan korkacak bir şeyim yokmuş gibi bağırdım.
사랑 이대로 영원할 거라 믿었어
– Aşkın sonsuza dek süreceğine inandım.
하지만 뒤돌아보니 너는 없고 석양에 검게 탄
– Ama geriye baktığımda, sen yoksunsun ve gün batımında siyahım.
먼 바다를 바라보는 사내의 뒷모습만
– Sadece uzak denize bakan bir adamın arkası
술을 마시면 이 밤도 사라질까?
– Eğer içersen, bu gece ortadan kaybolacak mı?
오늘도 내일도 내게 큰 의미 없는 날인데
– Bugün ve yarın benim için pek bir şey ifade etmeyen günler.
술을 마셔도 조금도 낫지 않아
– Alkol almak daha iyi olmaz.
오늘도 내일도 내겐 그저 너 없는 날인데
– Bugün ve yarın benim için sensiz günler.
Goodbye, doo-doo-doo-doo-doo-doo-doo-doo
– Hoşçakal, doo-doo-doo-doo-Doo-Doo
(오늘도 내일도 내겐 그저 너 없는 날인데) Goodbye
– (Bugün ve yarın benim için sensiz sadece günler) Hoşçakal
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.