Jacque Chiraque
– Bay Chiraque
Jij bent gevaarlijk, maar ik voel je baby, voel je baby
– Tehlikelisin, ama bebeğini hissediyorum, bebeğini hissediyorum
Haal je de avond, doe ik moeite baby, moeite baby
– Gece mi, sorun bebeğim, sorun bebek yapmak istiyorum
Oeh, ik wil jou, zeg mij, wat doen we baby, doen we baby
– Oh, seni istiyorum, söyle bana, ne yapacağız bebeğim, bebeğim
Jij bent gevaarlijk, maar ik voel je baby, voel je baby
– Tehlikelisin, ama bebeğini hissediyorum, bebeğini hissediyorum
Niet de type die meteen geloofd, maar hou een beetje hoop
– Hemen inanan biri değil, biraz umut besle
Ik ben meteen verdoofd, op die tank, zet een beetje ijs
– Hemen sakinleştirildim, o tankın üzerine biraz buz koydum.
Met m’n klok vol ice, ik heb een hete hoofd
– Saatim buzla doluyken, sıcak bir kafam var.
Baguette stenen of VVS, ik kom met bakstenen als ik stenen koop
– Baget taşları veya vv’ler, taş aldığımda tuğlalarla geliyorum
Ik kan je alles geven en dat weet je ook
– Sana her şeyi verebilirim, sen de biliyorsun.
Maar laat me effe beter, want dat wordt m’n dood
– Ama iyileşmeme izin ver, çünkü bu beni öldürecek.
Beter laat me effe, beter ga je verder
– Beni rahat bırakın, daha iyi hareket
Want het wil niet werken en dat weet je ook
– Çünkü işe yaramayacak ve bunu biliyorsun.
Op die after, twaalf uurtjes verder
– Sonraya, on iki saat sonra
Maar je blijft maar bellen, voel me levenloos
– Ama aramaya devam ediyorsun, cansız hissediyorsun
Ben niet de beste, ik ben wel de puurste
– Ben en iyisi değilim, en safıyım
Zal nooit zo zijn dat ik op mijn tenen loop
– Hiç ayaklarımın üzerinde yürürüm
Gister 10 bij me, vandaag 7 over
– Dün 10 benimle, bugün 7 bitti
Als het kon echt ik deed het over
– Eğer gerçekten yapabilseydi, bunu tekrar yaptım
Jij bent gevaarlijk, maar ik voel je baby, voel je baby
– Tehlikelisin, ama bebeğini hissediyorum, bebeğini hissediyorum
Haal je de avond, doe ik moeite baby, moeite baby
– Gece mi, sorun bebeğim, sorun bebek yapmak istiyorum
Oeh, ik wil jou, zeg mij, wat doen we baby, doen we baby
– Oh, seni istiyorum, söyle bana, ne yapacağız bebeğim, bebeğim
Jij bent gevaarlijk, maar ik voel je baby, voel je baby
– Tehlikelisin, ama bebeğini hissediyorum, bebeğini hissediyorum
Ik word gek ervan als je mij niks zegt schat
– Söylemezsen beni deli ediyor bebeğim.
Ik buy Pateks en vlieg met private jet
– Pateks alıp özel jet uçuruyorum.
Nog steeds the same, je kan mij niks zeggen
– Hala aynı, bana hiçbir şey söyleyemezsin.
Dat ik ben veranderd, ben nog steeds mezelf
– Değiştiğimi, hala ben olduğumu
De opps zoeken, ik loop met pijp gestrapt
– Opp’leri ararken, pipe stomped ile yürüyorum
Bel je op als ik er bijna ben
– Neredeyse vardığımda seni ararım.
Een harde jongen, ik heb een sterk karakter
– Sert bir çocuk, güçlü bir karakterim var.
Maar als je naar me hem kijkt zie je pijn in hem
– Ama bana baktığında onda acı görüyorsun.
Vergeet alles als ik bij je ben
– Seninleyken her şeyi unut
Maar, soms doe je alsof je mij niet kent
– Ama bazen beni tanımıyormuş gibi davranıyorsun.
Raar, soms doe je alsof ik het einde ben
– Garip, bazen sonummuş gibi davranıyorsun.
Maar, ik weet het niet
– Ama, bilmiyorum
Maar ik wist het wel, ik ben weer in twijfel hoe je gister belt
– Ama biliyordum, dün gece nasıl aradığını bilmiyorum.
Ik ben vandaag niet met je, maar ik wil het wel
– Bugün seninle değilim, ama istiyorum
Ik heb cake geslagen en je niks vertelt
– Pastaya vurdum ve sana hiçbir şey söylemedim.
Jij bent gevaarlijk, maar ik voel je baby, voel je baby
– Tehlikelisin, ama bebeğini hissediyorum, bebeğini hissediyorum
Al heel de avond, doe ik moeite baby, moeite baby
– Bütün gece mücadele ettim bebeğim, mücadele ettim bebeğim
Oeh, ik wil jou, zeg mij, wat doen we baby, doen we baby?
– Ooh, seni istiyorum, söyle bana, ne yapacağız bebeğim, ne yapacağız bebeğim?
Jij bent gevaarlijk, maar ik voel je baby, voel je baby
– Tehlikelisin, ama bebeğini hissediyorum, bebeğini hissediyorum
Neem me mee naar je oase, verboden vruchten
– Beni vahana götür, yasak meyve
Voel me water, nemen dezelfde lucht in
– Suyu hissedin, aynı havayı alın
Fata Morgana, de stropen vormt een jungle
– Fata Morgana, kaçak avcılık bir orman oluşturur
Rook komt uit de hazer, je blik zoekt naar mijn kussens
– Hazer’den duman çıkıyor, gözlerin yastıklarımı arıyor
Nemen dezelfde lucht in, Fata Morgana
– Aynı havayı al, Fata Morgana.
Gedachten, gedenken, het staat geprojecteerd aan de hemel
– Düşünceler, hatırlama, gökyüzüne yansıtılıyor
Lakens vol met make-up, kusjes op jouw tepels
– Makyajla dolu çarşaflar, meme uçlarındaki öpücükler
Dansen op jouw heartbeat, loesoe in de nacht
– Kalp atışlarına dans etmek, gece loesoe
Naar osso in de taxi, naar de dancevloer in de stad
– Taksiyle osso’ya, şehirdeki dans pistine
Libi is een party, tranen op de after
– Libi bir parti, sonra gözyaşları
Libi is een party, niemand geeft een fuck
– Libi bir parti, kimsenin umurunda değil.
Neem me mee naar je oase, verboden vruchten
– Beni vahana götür, yasak meyve
Voel me water, nemen dezelfde lucht in
– Suyu hissedin, aynı havayı alın
Fata Morgana, de stropen vormt een jungle
– Fata Morgana, kaçak avcılık bir orman oluşturur
Rook komt uit de hazer, je blik zoekt naar mijn kussens
– Hazer’den duman çıkıyor, gözlerin yastıklarımı arıyor
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.