Tu m’aurais fréquenté, si j’avais rien dans les poches
– Cebimde hiçbir şey olmasaydı benimle çıkabilirdin.
J’ai dé-quitté l’quartier, pour qu’tes yeux sur moi se posent
– Daireyi terk ettim, böylece gözlerin bana dikildi.
Besoin d’sonne-per pour l’sale boulot (pour l’sale boulot)
– Kirli işlerde yardıma ihtiyacım var (kirli işler için)
Pour Chanel, Bal’, j’ai fait c’qu’il faut (j’ai fait c’qu’il faut)
– Chanel için, Bal ‘, doğru olanı yaptım (Doğru olanı yaptım)
De mes doutes c’est toi l’bourreau (c’est toi l’bourreau)
– Şüphelerimden cellat sensin (cellat sensin)
J’ai le cœur en mandat d’dépôt (en mandat d’dépôt)
– Tutuklama emrinde kalbim var (tutuklama emrinde)
Bébé moi j’ai plus rien à perdre (bébé moi j’ai plus rien à perdre)
– Bebeğim Kaybedecek başka bir şeyim yok (bebeğim kaybedecek başka bir şeyim yok)
Ici-bas sans toi ça devient la merde, oh
– Burada sensiz bir bok oluyor, oh
Bébé moi j’ai plus rien à perdre, oh
– Bebeğim Kaybedecek başka bir şeyim yok, oh
Ton sourire avant la tempête, oh
– Fırtınadan önceki gülüşün, oh
Toi t’es pas comme les autres, tu maquilles mes défauts
– Sen diğerleri gibi değilsin, kusurlarımı telafi ediyorsun.
Sans toi j’remets mon cœur à zéro
– Sen olmasaydın baştan başlardım.
Toi t’es pas comme les autres, tu maquilles mes défauts
– Sen diğerleri gibi değilsin, kusurlarımı telafi ediyorsun.
Sans toi j’remets mon cœur à zéro
– Sen olmasaydın baştan başlardım.
Avec toi j’ferai le tour du monde
– Seninle dünyayı dolaşacağım.
Il suffira de quatre secondes
– Dört saniye sürecek.
Avec toi j’ferai le tour du monde (le tour du monde)
– Seninle dünyayı dolaşacağım (dünya çapında)
Il suffira de quatre secondes
– Dört saniye sürecek.
Mon bébé, moi j’ai rien à perdre
– Bebeğim, kaybedecek bir şeyim yok.
On nique ta grand-mère si tu mens
– Yalan söylüyorsan büyükannenle yatıyoruz.
Laisse tomber, c’est mort, si j’apprends qu’t’as fait la tain-p’
– Unut gitsin, öldü, eğer tain-p’yi senin yaptığını duyarsam
On peut faire le tour du globe, on peut exaucer tous tes vœux
– Dünyanın dört bir yanına gidebiliriz, tüm isteklerinizi yerine getirebiliriz
On verra tes cheveux déborder du toit du Féfé
– Kafenin çatısından saçlarının döküldüğünü göreceğiz.
Mais faut qu’tu m’fasses un minimum confiance
– Ama en azından bana güvenmelisin.
On n’ira pas loin si t’écoutes les gens
– İnsanları dinlersen fazla uzaklaşamayız.
Il faut qu’tu m’fasses un minimum confiance
– En azından bana güvenmelisin.
Hum, si t’écoutes les gens
– Eğer insanları dinlersen
Bébé moi j’ai plus rien à perdre (bébé moi j’ai plus rien à perdre)
– Bebeğim Kaybedecek başka bir şeyim yok (bebeğim kaybedecek başka bir şeyim yok)
Ici-bas sans toi ça devient la merde, oh (ça devient la merde)
– Burada sensiz bok olur, oh (bok olur)
Bébé moi j’ai plus rien à perdre, oh (bébé moi j’ai plus rien à perdre)
– Bebeğim Kaybedecek başka bir şeyim yok, oh (bebeğim kaybedecek başka bir şeyim yok)
Ton sourire avant la tempête, oh (avant la tempête oh, oh, oh)
– Fırtınadan önceki gülüşün, oh (fırtınadan önce oh, oh, oh)
Toi t’es pas comme les autres, tu maquilles mes défauts
– Sen diğerleri gibi değilsin, kusurlarımı telafi ediyorsun.
Sans toi j’remets mon cœur à zéro
– Sen olmasaydın baştan başlardım.
Toi t’es pas comme les autres, tu maquilles mes défauts
– Sen diğerleri gibi değilsin, kusurlarımı telafi ediyorsun.
Sans toi j’remets mon cœur à zéro
– Sen olmasaydın baştan başlardım.
Avec toi j’ferai le tour du monde (le tour du monde)
– Seninle dünyayı dolaşacağım (dünya çapında)
Il suffira de quatre secondes
– Dört saniye sürecek.
Avec toi j’ferai le tour du monde (le tour du monde)
– Seninle dünyayı dolaşacağım (dünya çapında)
Il suffira de quatre secondes (seulement)
– Dört saniye sürecek (sadece)
J’voulais seulement viser la-, viser la Lune
– Sadece aya nişan almak istedim. Aya nişan al.
Mais j’me retrouve six pieds sous terre
– Ama kendimi yerin altı metre altında buluyorum.
J’voulais seulement viser la-, viser la Lune (viser la Lune, viser la Lune)
– Sadece -, Aya nişan almak istedim (Aya nişan al, Aya nişan al)
J’voulais seulement viser la-, viser la Lune (viser la-, viser la Lune)
– Sadece Ay’a nişan almak istedim (Ay’a nişan al, Ay’a nişan al).
Mais j’me retrouve six pieds sous terre
– Ama kendimi yerin altı metre altında buluyorum.
J’voulais seulement viser la-, viser la Lune (viser la-, viser la Lune)
– Sadece Ay’a nişan almak istedim (Ay’a nişan al, Ay’a nişan al).
Mais j’me retrouve six pieds sous terre
– Ama kendimi yerin altı metre altında buluyorum.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.