Left in tall shadows
– Uzun gölgelerde kaldı
And I drove for half a day, crossed over the state lines
– Ve yarım gün sürdüm, eyalet sınırlarını aştım.
‘Cause you’re nothing like the face you show
– Çünkü gösterdiğin yüze hiç benzemiyorsun.
When we were dancing on our faith, I gave you the first time
– İnancımızla dans ederken, sana ilk kez
You can’t drag me down
– Beni aşağı sürükleyemezsin.
Like a weight hanging off my shoulder
– Omzumdan sarkan bir ağırlık gibi
See you clearer now
– Şimdi daha net görüşürüz.
Stirring up the water
– Suyu karıştırmak
All these tears, they fall
– Bütün bu gözyaşları, düşüyorlar
They won’t last much longer
– Daha fazla dayanamazlar.
I lie awake, a couple nights
– Birkaç gece uyanık yatarım.
A heart can ache, but not that I
– Bir kalp ağrıyabilir, ama ben değil
I won’t break for you
– Senin için kırılmayacağım.
I won’t break for you
– Senin için kırılmayacağım.
I won’t break for you
– Senin için kırılmayacağım.
Steady as the wind blows
– Rüzgar eserken sabit
Feel the rain rushing right over my head, down
– Yağmurun başımın üstünden aşağı doğru aktığını hissedin.
(Feel the rain rushing right over my head, down)
– (Yağmurun başımın üstünden aşağı doğru aktığını hissedin)
Drifting like smoke trails
– Duman izleri gibi sürükleniyor
Watching the darkness turn to light, nothing but silence
– Karanlığın aydınlığa dönüşmesini izlemek, sessizlikten başka bir şey değil
Heard an echo as you called my name
– Adımı söylerken bir yankı duydum.
But if you’re searching for me now, to the horizon
– Ama şimdi beni arıyorsan, ufka
You can’t drag me down
– Beni aşağı sürükleyemezsin.
Like a weight hanging off my shoulder
– Omzumdan sarkan bir ağırlık gibi
See you clearer now
– Şimdi daha net görüşürüz.
Stirring up the water
– Suyu karıştırmak
All these tears, they fall
– Bütün bu gözyaşları, düşüyorlar
They won’t last much longer
– Daha fazla dayanamazlar.
I lie awake, a couple nights
– Birkaç gece uyanık yatarım.
A heart can ache, but not that I
– Bir kalp ağrıyabilir, ama ben değil
I won’t break for you
– Senin için kırılmayacağım.
I won’t break for you
– Senin için kırılmayacağım.
I won’t break for you
– Senin için kırılmayacağım.
Steady as the wind blows
– Rüzgar eserken sabit
Feel the rain rushing right over my head, down
– Yağmurun başımın üstünden aşağı doğru aktığını hissedin.
You’re just thunder roaring past
– Sen sadece gök gürültüsü kükreyen geçmişsin
Even in the darkest storm
– En karanlık fırtınada bile
Nothing better ever lasts
– Daha iyi bir şey asla sürmez
Even in the worst of pours
– En kötü döküntülerde bile
Once I’m gonna hold it back
– Bir kez geri tutacağım
I won’t break for you
– Senin için kırılmayacağım.
Hybrid Minds & Birdy – State Lines İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.