Open my mouth to breath the words to you
– Sana kelimeleri solumak için ağzımı aç
But words just won’t come out so I write
– Ama kelimeler çıkmayacak, bu yüzden yazıyorum
Write on the canvas built from feeling
– Duygudan inşa edilmiş tuval üzerine yazın
Emotion, persevering inside
– Duygu, içinde sebat
It’s just
– Bu sadece
One touch to open
– Açmak için tek dokunuşla
One touch to close
– Kapatmak için tek dokunuşla
One touch to show me
– Bana göstermek için tek bir dokunuş
Not all minds are cold
– Tüm zihinler soğuk değil
One touch to loosen
– Gevşetmek için tek dokunuşla
Loosen the hold
– Tutucuyu gevşetin
One touch to free me
– Ücretsiz bir dokun bana
From falling down on my own
– Kendi başıma düşmekten
Just
– Sadece
One touch to open
– Açmak için tek dokunuşla
One touch to close
– Kapatmak için tek dokunuşla
One touch to show me
– Bana göstermek için tek bir dokunuş
Not all minds are cold
– Tüm zihinler soğuk değil
One touch to loosen
– Gevşetmek için tek dokunuşla
Loosen the hold
– Tutucuyu gevşetin
One touch to free me
– Ücretsiz bir dokun bana
No shadow, darkness
– Gölge yok, karanlık
I am falling no more
– Düşüyorum artık
I never felt like this before
– Daha önce hiç böyle hissetmemiştim.
No shadow, darkness
– Gölge yok, karanlık
I am falling no more
– Düşüyorum artık
I never felt like this before
– Daha önce hiç böyle hissetmemiştim.
I never felt like this before
– Daha önce hiç böyle hissetmemiştim.
I never felt like this before
– Daha önce hiç böyle hissetmemiştim.
I never felt like this before
– Daha önce hiç böyle hissetmemiştim.
I never felt like this before
– Daha önce hiç böyle hissetmemiştim.
I never felt like this before
– Daha önce hiç böyle hissetmemiştim.
I never felt like this before
– Daha önce hiç böyle hissetmemiştim.
Open my mouth to breath the words to you
– Sana kelimeleri solumak için ağzımı aç
But words just won’t come out so I write
– Ama kelimeler çıkmayacak, bu yüzden yazıyorum
Write on the canvas built from feeling
– Duygudan inşa edilmiş tuval üzerine yazın
Emotion, persevering inside
– Duygu, içinde sebat
It’s just
– Bu sadece
One touch to open
– Açmak için tek dokunuşla
One touch to close
– Kapatmak için tek dokunuşla
One touch to show me
– Bana göstermek için tek bir dokunuş
Not all minds are cold
– Tüm zihinler soğuk değil
One touch to loosen
– Gevşetmek için tek dokunuşla
Loosen the hold
– Tutucuyu gevşetin
One touch to free me
– Ücretsiz bir dokun bana
From falling down on my own
– Kendi başıma düşmekten
From falling down on my own
– Kendi başıma düşmekten
Just
– Sadece
One touch to open
– Açmak için tek dokunuşla
One touch to close
– Kapatmak için tek dokunuşla
One touch to show me
– Bana göstermek için tek bir dokunuş
Not all minds are cold
– Tüm zihinler soğuk değil
One touch to loosen
– Gevşetmek için tek dokunuşla
Loosen the hold
– Tutucuyu gevşetin
One touch to free me
– Ücretsiz bir dokun bana
No shadow, darkness
– Gölge yok, karanlık
I am falling no more
– Düşüyorum artık
I never felt like this before
– Daha önce hiç böyle hissetmemiştim.
No shadow, darkness
– Gölge yok, karanlık
I am falling no more
– Düşüyorum artık
I never felt like this before
– Daha önce hiç böyle hissetmemiştim.
I never felt like this before
– Daha önce hiç böyle hissetmemiştim.
I never felt like this before
– Daha önce hiç böyle hissetmemiştim.
I never felt like this before
– Daha önce hiç böyle hissetmemiştim.
I never felt like this before
– Daha önce hiç böyle hissetmemiştim.
I never felt like this before
– Daha önce hiç böyle hissetmemiştim.
Hybrid Minds Feat. Tiffani Juno – Touch İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.