어서 날 알아보길 바래
– Hadi ama, beni tanımanı istiyorum.
希望你能快點認出我
– 希你能能快出我我 希快能能能能能能能
나 없는 넌 안 되겠다고 말해
– Bensiz yapamayacağını söyle.
告訴我你不能沒有我
– 告我我能能能有有我
깨고 또 깨어나도
– Ayrıl ve tekrar uyan.
就算因為反覆夢見
– 算算因反反覆夢見見見
반복되는 깊고 슬픈 꿈
– Tekrarlanan derin ve hüzünlü rüyalar
深沉又悲傷的夢而不斷醒來時
– 深沉又的的的的而不時時時時
내 머릴 쓰다듬고
– Kafamı okşayarak.
你會撫摸著我的頭
– 你會撫我我的的
이제 괜찮다고 말해
– Şimdi sorun olmadığını söyle.
告訴我現在沒事了
– 告我我在在沒沒 告
메마른 너의 눈빛은
– Gözlerin steril.
你空洞的眼神
– 你洞的眼神
Make me crazy
– Beni deli et
둘 사이 파랗고
– İkisi arasında mavi
我們兩人一起越過
– “兩人一起過過過過過過人人人人
위태로운 다리를 건너
– Tehlikeli bir köprüyü geçmek
那危險顛簸的橋樑
– 那危險簸簸簸簸的橋的簸簸簸簸的的的的的
나밖에 몰랐었던 너
– Tanıdığım tek kişi sendin.
那個曾經只看著我的你
– 那個曾看看看看看的的的
사랑이 전부였던 나
– Aşk her şeydi.
曾把愛情當成全部的我
– 曾情情成成成部的我
그곳으로 난 돌아가길 바래
– Oraya geri dönmeni istiyorum.
我想要再回到那個時候
– 我要要回回那那時時候候 我 我回回回回回回回
날 끌어당겨 작은 틈도 없게 해줘
– Beni içeri çek ve küçük bir boşluk olmadığından emin ol.
拉住我 別留一點縫隙
– 拉住我 別 別一點點隙隙
네게 안겨 지친 맘을 쉬고 싶어
– Yorgun zihnimden bir mola vermek istiyorum.
我疲憊的心想在你的懷裡休息
– 我疲的的心在在在在在裡裡裡裡休
발이 땅에 닿지 않는 이별 위를
– Ayakların yere değmediği ayrılıkların üstünde
別讓我懸在碰不到地的離別之上
– 別我我我碰碰碰碰的的的離別上上上 別上上上上 別 別 別 別 別
혼자 허우적대며 걷지 않게 해줘
– Yalnız yürümeme izin verme.
而獨自徘徊掙扎
– 而獨自掙掙掙掙掙掙掙掙
I walk on the moon in the air
– Ay’da havada yürüyorum
I walk on the moon in the air
– Ay’da havada yürüyorum
바닥 출신의 신사가 널 원해
– Alttan gelen beyefendi seni istiyor.
出身卑微的紳士想要妳
– 出微微的紳要要妳 出 出 出 出 出 出 出 出 出 出
이 신사는 never leave you lonely
– Bu beyefendi seni asla yalnız bırakmayacak
這紳士永遠不會讓妳寂寞
– 紳紳永遠不會讓寂寂寞
오늘 낮 오늘 밤 아 오늘 다
– Bugün, bu gece, oh, bugün.
今天早上 今天晚上 啊 今天一整天
– 今天上上 今上上上上上一一一一一天一 今 今一一一一一一
너한테 내줄래 무료로 다 전세
– Onu sana vereceğim. Hepsi bedavaya kiralanmış.
全都免費供應給妳租用
– 全都免供供應應用用用
내 동네로 와 도시를 나와줘
– Benim mahalleme gel ve şehirden çık.
到我的小區來 到我的城市來吧
– 到的的小區 到我的的城的吧吧
도시의 공주님 나에게 맡겨 널
– Şehrin prensesi, bana bırak.
都市的公主 把妳自己交給我吧
– 都的的的的 把妳自己己給我我的
걱정 마 돈 벌어
– Merak etme, para kazan.
別擔心 哥有錢
– 別心 哥 哥 哥有錢
구매할래 니 시간
– Zamanınızı almak istiyorum.
可以買下妳的時間
– 以以下的的時間
말 안할랬는데
– Sana söylemedim.
雖然不想自己說
– 雖然不想自己己說
내가 스타래 서울시가
– Ben bir yıldızım.
但哥在首爾是明星
– 但在在首明明明
널 탐하는 남자는 villain
– Sana imrenen adam kötü adam
垂涎於妳的男人是個惡棍
– 垂的的人人人惡惡惡 垂 垂 垂 垂 垂的的
영웅은 단번에 악당을 killin
– Kahramanlar aynı anda kötü adamları öldürür
英雄會一舉消滅反派
– 英雄一一一消反反派派
야망이 가득한 난 그 후 널
– Hırs dolu, sonra seni alırım.
野心勃勃的我在那天之後
– 野心的的在在的在在後的在後的在後的在後的後後的後後
안고 총 모양 오른손을 한 채로 1llin
– 1llin sağ eliyle bir silah şeklinde
會抱著妳 用右手比著槍的手勢 一次平定
– 會 用 用 用 用 用 用 用的的的手 一 一 一次定定
Baby girl
– Kız bebek
나와 그댄 어려
– Sen ve ben gençiz.
妳我都還年輕
– 妳我都還年年
시간은 많잖아
– Çok fazla bir zaman.
時間還很多
– Time很很多
나와 몇 억 초를 세버려
– Benimle birkaç yüz milyon saniye say.
和我一起倒數幾億秒吧
– 和一一一一幾幾幾幾秒一
Mooooah
– Mooooah
오늘뿐여도 Yes
– Evet, sadece bugün.
就算只剩今天也Yes
– 剩算剩剩剩剩也 Evet
죽을 때까지라면 더
– Ölümüne kadar daha fazla
直到死去那天的話就更
– 直死去那那的的就更
Yes Princess
– Evet Prenses
날 끌어당겨 작은 틈도 없게 해줘
– Beni içeri çek ve küçük bir boşluk olmadığından emin ol.
拉住我 別留一點縫隙
– 拉住我 別 別一點點隙隙
네게 안겨 지친 맘을 쉬고 싶어
– Yorgun zihnimden bir mola vermek istiyorum.
我疲憊的心想在你的懷裡休息
– 我疲的的心在在在在在裡裡裡裡休
발이 땅에 닿지 않는 이별 위를
– Ayakların yere değmediği ayrılıkların üstünde
別讓我懸在碰不到地的離別之上
– 別我我我碰碰碰碰的的的離別上上上 別上上上上 別 別 別 別 別
혼자 허우적대며 걷지 않게 해줘
– Yalnız yürümeme izin verme.
而獨自徘徊掙扎
– 而獨自掙掙掙掙掙掙掙掙
I walk on the moon in the air
– Ay’da havada yürüyorum
I walk on the moon in the air
– Ay’da havada yürüyorum
I walk on the moon in the air
– Ay’da havada yürüyorum
I walk on the moon in the air
– Ay’da havada yürüyorum
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.