The snow glows white on the mountain tonight
– Bu gece dağda kar beyaz parlıyor
Not a footprint to be seen
– Görülecek bir ayak izi yok
A kingdom of isolation
– Bir tecrit krallığı
And it looks like
– Ve öyle görünüyor ki
I’m the queen
– Kraliçesiyim
The wind is howling like this swirling storm inside
– Rüzgar, içindeki dönen fırtına gibi uluyor.
Couldn’t keep it in
– İçinde tutamazdım.
Heaven knows I tried
– Tanrı biliyor denedim
Don’t let them in
– İçeri girmelerine izin verme
Don’t let them see
– Görmelerine izin verme
Be the good girl you always have to be
– Her zaman olmak zorunda olduğun iyi kız ol
Conceal, don’t feel
– Saklan, hissetme
Don’t let them know
– Onlara söyleme
Well, now they know
– Artık biliyorlar
Let it go
– Gitmesine izin verin
Let it go
– Gitmesine izin verin
Can’t hold it back anymore
– Artık geri tutamaz
Let it go
– Gitmesine izin verin
Let it go
– Gitmesine izin verin
Turn away and slam the door
– Arkanı dön ve kapıyı çarparak
I don’t care
– Umrumda değil
What they’re going to say
– Ne diyecekler
Let the storm rage on
– Fırtınanın öfkelenmesine izin ver
The cold never bothered me anyway
– Zaten soğuk beni hiç rahatsız etmedi.
It’s funny how some distance
– Nasıl biraz mesafe çok komik
Makes everything seem small
– Her şeyin küçük görünmesini sağlar
And the fears that once controlled me
– Ve bir zamanlar beni kontrol eden korkular
Can’t get to me at all
– Bana hiç ulaşamıyor
It’s time to see
– Görme zamanı
What I can do
– Ne yapabilirim
To test the limits and break through
– Sınırları test etmek ve aşmak için
No right, no wrong, no rules for me
– Doğru yok, yanlış yok, benim için kural yok
I’m free
– Özgürüm
Let it go
– Gitmesine izin verin
Let it go
– Gitmesine izin verin
I am one with the wind and sky
– Ben rüzgarı ve gökyüzünü olan biriyim.
Let it go
– Gitmesine izin verin
Let it go
– Gitmesine izin verin
You’ll never see me cry
– Asla beni ağlarken göreceksiniz
Here I stand and here I’ll stay
– Burada duruyorum ve burada kalacağım
Let the storm rage on
– Fırtınanın öfkelenmesine izin ver
My power flurries through the air into the ground
– Gücüm havada toprağa doğru akıyor.
My soul is spiraling in frozen fractals all around
– Ruhum donmuş fraktalların içinde dönüyor.
And one thought crystallizes like an icy blast
– Ve bir düşünce buzlu bir patlama gibi kristalleşir
I’m never going back
– Asla geri dönmeyeceğim
The past is in the past
– Geçmiş geçmişte kaldı
Let it go
– Gitmesine izin verin
Let it go
– Gitmesine izin verin
And I’ll rise like the break of dawn
– Ve şafağın kopuşu gibi yükseleceğim
Let it go
– Gitmesine izin verin
Let it go
– Gitmesine izin verin
That perfect girl is gone
– O mükemmel kız gitti
Here I stand in the light of day
– Burada gün ışığında duruyorum.
Let the storm rage on
– Fırtınanın öfkelenmesine izin ver
The cold never bothered me anyway
– Zaten soğuk beni hiç rahatsız etmedi.
Idina Menzel – Let It Go İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.