First thing’s first, I’m the realest (realest)
– İlk şey ilktir, Gerçekciyim (gerçekci)
Drop this and let the whole world feel it (let them feel it)
– Düşür bunu ve izin ver bunu bütün dünyanın hissetmesine (izin ver hissetmelerine)
And I’m still in the Murda Bizness
– Ve ben hala Murda Bizness*deyim
I could hold you down, like I’m givin’ lessons in physics (right, right)
– Sizi zaptedebilirim, fizik dersi veriyormuşcasına (haklı, haklı)
You should want a bad bitch like this (huh?)
– Bunun gibi kötü bir sürtük istemelisin (Dimi?)
Drop it low and pick it up just like this (yeah)
– Sadece bunun gibi biraz düşür ve kaldır (evet)
Cup of Ace, cup of Goose, cup of Cris
– Ace kupası*, Goose kupası*, Cris kupası*
High heels, somethin’ worth a half a ticket on my wrist (on my wrist)
– Topuklular, bileğimde yarım bilete değer birşey var
Takin’ all the liquor straight, never chase that (never)
– Kafaya dikiyor bütün sek likörleri, asla peşinden gitme bunun (asla)
Rooftop like we bringin’ ’88 back (what?)
– Çatı gibi 88leri geri getiriyoruz (ne?)
Bring the hooks in, where the bass at?
– Kancayı getir, Bas nerede?
Champagne spillin’, you should taste that
– Şampanyalar dökülüyor, tatmalısın bunu
I’m so fancy
– Çok süslüyüm
You already know
– Zaten biliyorsun
I’m in the fast lane
– Hızlı bir şeritteyim
From L.A. to Tokyo
– Los Angles’dan Tokyo’ya
I’m so fancy
– Çok süslüyüm
Can’t you taste this gold?
– Bu altının tadına bakamıyor musun?
Remember my name
– Hatırla adımı
‘Bout to blow
– Patlamak üzere
I said, “Baby, I do this, I thought that you knew this.”
– Söyledim “Bebeğim, bunu yaparım, bildiğini düşündüm.”
Can’t stand no haters and honest, the truth is
– Hiçbir nefret edene katlanamıyorum ve dürüstüm, bu doğru
And my flow retarded, each beat did depart it
– Akışım yavaşlatıldı, ikisini de yendi ve ayrıldı
Swagger on stupid, I can’t shop in no department
– Aptal havalı, Bölümler olmadan alışveriş yapamıyorum
To get my money on time, if they not money, decline
– Zamanında paramı almak için, eğer paraları yoksa, çöktüler
And swear I meant that there so much that they give that line a rewind
– Ve yemin ederim demek istiyorum ki orada o çizgiyi geri sarmak o kadar çok
So get my money on time, if they not money, decline
– Zamanında paramı almak için, eğer paraları yoksa, çöktüler
I just can’t worry ’bout no haters, gotta stay on my grind
– Hiçbir nefret eden hakkında endişelenemiyorum, eziyetimde kalmalıyım
Now tell me, who that, who that? That do that, do that?
– Şimdi söyle bana, bu kim, bu kim? kim yaptı bunu, kim yaptı bunu?
Put that paper over all, I thought you knew that, knew that
– Koy şu kağıdı yuvarla, Bunu bildiğini düşündüm, bunu bildiğini
I be the I-G-G-Y, put my name in bold
– I-G-G-Y olacağım, adıma cesareti koy
I been working, I’m up in here with some change to throw
– Çalışıyordum, Burada yukarıda biraz atışı değiştiriyorum
I’m so fancy
– Çok süslüyüm
You already know
– Zaten biliyorsun
I’m in the fast lane
– Hızlı bir şeritteyim
From L.A. to Tokyo
– Los Angles’dan Tokyo’ya
I’m so fancy
– Çok süslüyüm
Can’t you taste this gold?
– Bu altının tadına bakamıyor musun?
Remember my name
– Hatırla adımı
‘Bout to blow
– Patlamak üzere
Trash the hotel
– Batır hoteli
Let’s get drunk on the mini bar
– Hadi mini barda sarhoş olalım
Make the phone call
– Ara (birini)
Feels so good getting what I want
– İstediğimi almak iyi hissettiriyor
Yeah, keep on turning it up
– Evet, açık tut onu
Chandelier swinging, we don’t give a fuck
– Avizeden sallanıyor kimseyi s*klemiyorum
Film star, yeah I’m deluxe
– Film yıldızı, evet delüksüm
Classic, expensive, you don’t get to touch
– Klasik, pahalı, dokunamazsın
Still stuntin’, how you love that?
– Hala ilgi çekici, bunu nasıl seviyorsun
Got the whole world asking how I does that
– Bütün dünya soruyor nasıl yaptığımı
Hot girl, hands off, don’t touch that
– Ateşli kızlar, çekin ellerinizi, buna dokunamazsınız
Look at it I bet you wishing you could clutch that
– Bak şuna bahse girerim kavrayabilmeyi diliyor
It’s just the way you like it, huh?
– Bu şekilde sevmiyor musun, ha?
You so good, he’s just wishing he could bite it, huh?
– Çok iyisin, o sadece ısırabilmeyi diliyor, dimi?
Never turn down nothin
– Asla hiçbir şey kapanmayacak
Slaying these hoes, gold trigger on the gun like
– Gebertiyor şu sürtükleri, altın tetikden çıkan kurşun gibi
I’m so fancy
– Çok süslüyüm
You already know
– Zaten biliyorsun
I’m in the fast lane
– Hızlı bir şeritteyim
From L.A. to Tokyo
– Los Angles’dan Tokyo’ya
I’m so fancy
– Çok süslüyüm
Can’t you taste this gold?
– Bu altının tadına bakamıyor musun?
Remember my name
– Hatırla adımı
‘Bout to blow
– Patlamak üzere
Who that, who that, I-G-G-Y
– Bu kim, Bu kim, I-G-G-Y
That do that, do that, I-I-G-G-Y
– Kim yaptu bunu, kim yaptı, I-I-G-G-Y
Who that, who that, I-G-G-Y
– Bu kim, Bu kim, I-G-G-Y
That do that, do that, I-I-G-G-Y
– Kim yaptu bunu, kim yaptı, I-I-G-G-Y
Who that, who that, I-G-G-Y
– Bu kim, Bu kim, I-G-G-Y
That do that, do that, I-I-G-G-Y
– Kim yaptu bunu, kim yaptı, I-I-G-G-Y
First thing’s first, I’m the realest (realest)
– İlk şey ilktir, Gerçekciyim (gerçekci)
Drop this and let the whole world feel it (let them feel it)
– Düşür bunu ve izin ver bunu bütün dünyanın hissetmesine (izin ver hissetmelerine)
And I’m still in the Murda Bizness
– Ve ben hala Murda Bizness*deyim
I could hold you down, like I’m givin’ lessons in physics (right, right)
– Sizi zaptedebilirim, fizik dersi veriyormuşcasına (haklı, haklı)
You should want a bad bitch like this (huh?)
– Bunun gibi kötü bir sürtük istemelisin (Dimi?)
Drop it low and pick it up just like this (yeah)
– Sadece bunun gibi biraz düşür ve kaldır (evet)
Cup of Ace, cup of Goose, cup of Cris
– Ace kupası*, Goose kupası*, Cris kupası*
High heels, somethin’ worth a half a ticket on my wrist (on my wrist)
– Topuklular, bileğimde yarım bilete değer birşey var
Takin’ all the liquor straight, never chase that (never)
– Kafaya dikiyor bütün sek likörleri, asla peşinden gitme bunun (asla)
Rooftop like we bringin’ ’88 back (what?)
– Çatı gibi 88leri geri getiriyoruz (ne?)
Bring the hooks in, where the bass at?
– Kancayı getir, Bas nerede?
Champagne spillin’, you should taste that
– Şampanyalar dökülüyor, tatmalısın bunu
I’m so fancy
– Çok süslüyüm
You already know
– Zaten biliyorsun
I’m in the fast lane
– Hızlı bir şeritteyim
From L.A. to Tokyo
– Los Angles’dan Tokyo’ya
I’m so fancy
– Çok süslüyüm
Can’t you taste this gold?
-Bu altının tadına bakamıyor musun?
Remember my name
– Hatırla adımı
‘Bout to blow
– Patlamak üzere
I said, “Baby, I do this, I thought that you knew this.”
– Söyledim “Bebeğim, bunu yaparım, bildiğini düşündüm.”
Can’t stand no haters and honest, the truth is
– Hiçbir nefret edene katlanamıyorum ve dürüstüm, bu doğru
And my flow retarded, each beat did depart it
– Akışım yavaşlatıldı, ikisini de yendi ve ayrıldı
Swagger on stupid, I can’t shop in no department
– Aptal havalı, Bölümler olmadan alışveriş yapamıyorum
To get my money on time, if they not money, decline
– Zamanında paramı almak için, eğer paraları yoksa, çöktüler
And swear I meant that there so much that they give that line a rewind
– Ve yemin ederim demek istiyorum ki orada o çizgiyi geri sarmak o kadar çok
So get my money on time, if they not money, decline
– Zamanında paramı almak için, eğer paraları yoksa, çöktüler
I just can’t worry ’bout no haters, gotta stay on my grind
– Hiçbir nefret eden hakkında endişelenemiyorum, eziyetimde kalmalıyım
Now tell me, who that, who that? That do that, do that?
– Şimdi söyle bana, bu kim, bu kim? kim yaptı bunu, kim yaptı bunu?
Put that paper over all, I thought you knew that, knew that
– Koy şu kağıdı yuvarla, Bunu bildiğini düşündüm, bunu bildiğini
I be the I-G-G-Y, put my name in bold
– I-G-G-Y olacağım, adıma cesareti koy
I been working, I’m up in here with some change to throw
– Çalışıyordum, Burada yukarıda biraz atışı değiştiriyorum
I’m so fancy
– Çok süslüyüm
You already know
– Zaten biliyorsun
I’m in the fast lane
– Hızlı bir şeritteyim
From L.A. to Tokyo
– Los Angles’dan Tokyo’ya
I’m so fancy
– Çok süslüyüm
Can’t you taste this gold?
– Bu altının tadına bakamıyor musun?
Remember my name
– Hatırla adımı
‘Bout to blow
– Patlamak üzere
Trash the hotel
– Batır hoteli
Let’s get drunk on the mini bar
– Hadi mini barda sarhoş olalım
Make the phone call
– Ara (birini)
Feels so good getting what I want
– İstediğimi almak iyi hissettiriyor
Yeah, keep on turning it up
– Evet, açık tut onu
Chandelier swinging, we don’t give a fuck
– Avizeden sallanıyor kimseyi s*klemiyorum
Film star, yeah I’m deluxe
– Film yıldızı, evet delüksüm
Classic, expensive, you don’t get to touch
– Klasik, pahalı, dokunamazsın
Still stuntin’, how you love that?
– Hala ilgi çekici, bunu nasıl seviyorsun
Got the whole world asking how I does that
– Bütün dünya soruyor nasıl yaptığımı
Hot girl, hands off, don’t touch that
– Ateşli kızlar, çekin ellerinizi, buna dokunamazsınız
Look at it I bet you wishing you could clutch that
– Bak şuna bahse girerim kavrayabilmeyi diliyor
It’s just the way you like it, huh?
– Bu şekilde sevmiyor musun, ha?
You so good, he’s just wishing he could bite it, huh?
– Çok iyisin, o sadece ısırabilmeyi diliyor, dimi?
Never turn down nothin
– Asla hiçbir şey kapanmayacak
Slaying these hoes, gold trigger on the gun like
-Gebertiyor şu sürtükleri, altın tetikden çıkan kurşun gibi
I’m so fancy
– Çok süslüyüm
You already know
– Zaten biliyorsun
I’m in the fast lane
– Hızlı bir şeritteyim
From L.A. to Tokyo
– Los Angles’dan Tokyo’ya
I’m so fancy
– Çok süslüyüm
Can’t you taste this gold?
– Bu altının tadına bakamıyor musun?
Remember my name
– Hatırla adımı
‘Bout to blow
– Patlamak üzere
Who that, who that, I-G-G-Y
– Bu kim, Bu kim, I-G-G-Y
That do that, do that, I-I-G-G-Y
– Kim yaptu bunu, kim yaptı, I-I-G-G-Y
Who that, who that, I-G-G-Y
– Bu kim, Bu kim, I-G-G-Y
That do that, do that, I-I-G-G-Y
– Kim yaptu bunu, kim yaptı, I-I-G-G-Y
Who that, who that, I-G-G-Y
– Bu kim, Bu kim, I-G-G-Y
That do that, do that, I-I-G-G-Y
– Kim yaptu bunu, kim yaptı, I-I-G-G-Y
About to blow..
– Patlamak üzere..
About to blow..
– Patlamak üzere..
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.